Sezin Öney'den DEM Parti yorumu: Kılıçdaroğlu döneminde yapılan hataların faturası, Özgür Özel yönetimine kesilmek isteniyor

Sezin+%C3%96ney%E2%80%99den+DEM+Parti+yorumu:+K%C4%B1l%C4%B1%C3%A7daro%C4%9Flu+d%C3%B6neminde+yap%C4%B1lan+hatalar%C4%B1n+faturas%C4%B1,+%C3%96zg%C3%BCr+%C3%96zel+y%C3%B6netimine+kesilmek+isteniyor
ABONE OL

Siyaset Bilimci Sezin Öney ile DEM Parti'nin CHP'ye bakışını ve Başak Demirtaş'ın adaylık açıklamasını konuştuk.

Çağdaş Ulus - Serbest Gazeteci

[email protected]

 

Yerel seçim tarihi yaklaştıkça siyasetin nabzı da hızlanıyor. 31 Mart seçimlerinde özellikle de İstanbul için belirleyici konumda olan partilerin başında DEM Parti geliyor. CHP ile genel başkanlar düzeyinde iki kez yapılan görüşmelerin ardından, DEM Parti ile CHP arasında bir işbirliğine olası gözle bakılıyordu. Ancak önceki gün DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan'ın CHP lideri Özgür Özel'e dönük "O da 'iyi Kürt-kötü Kürt' ayrımı yaptı" eleştirisi ve şu anda herhangi bir partiyle güçbirliği kararı almadıklarını açıklaması dikkat çekiciydi.

Aynı gün, cezaevinde tutuklu olan HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın eşi Başak Demirtaş'ın cezaevi ziyareti sonrası "İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı için partimiz uygun görürse düşünebiliriz" açıklaması ise gündeme bomba gibi düştü.

Siyaset Bilimci Sezin Öney, DEM Parti'den CHP lideri Özgür Özel'e yönelik yapılan bu sert açıklamaları ve Başak Demirtaş'ın adaylık açıklamasını Medyakoridoru'na değerlendirdi.

*Sezin Öney - Siyaset Bilimci

PARTİDE ÜÇ FARKLI GÖRÜŞ VAR

"Partide farklı görüşler olduğu kesin. Çok sert görüşte olanlar, ‘Ekrem İmamoğlu’na ne olursa olsun oy vermem’ yaklaşımında olanlar da var. Bunun çok net sebepleri de yok. Birinci grupta; CHP’ye olan genel bir mesafeden bahsedebiliriz. Daha geçmişe dayanan, yaptıkları veya yapamadıkları üzerinden bir CHP alerjisine bağlayabiliriz. Bir grup da siyaseten “Önce DEM Parti” gibi de bakabilir. Ama aynı zamanda Türkiye’nin de gidişatı veya herhangi bir şekilde bu yerel seçimlerde ‘AK Parti’nin önü çok fazla açılırsa bizim de zararımıza olur’ diye bakanlar da var. Üçüncü bir grup da ‘DEM Parti’yle ilgili ne yapıyorsak yapmamız lazım. Kürt kimliğini ve DEM Parti’nin çıkarlarını önceleyen bir yönelimde olmalıyız’ yaklaşımındalar.

KILIÇDAROĞLU DÖNEMİNDE YAPILAN HATALARIN FATURASI, ÖZGÜR ÖZEL YÖNETİMİNE KESİLMEK İSTENİYOR

Birinci ve üçüncü grubun söylemleri biraz daha örtüştüğü için bu dönemde daha ön plana çıktıklarını görüyoruz. Yani ‘önümüzdeki dönemde Türkiye’de ne olacak, demokratikleşme yolu iyice mi kapanır mı’ sorularını dert edenler çeşitli sebeplerden daha azınlıkta kalıyor. Unutmayalım ki sadece DEM Parti’de de değil, muhalefetin genelinde CHP’yle ilgili ne hesapları varsa kesecekleri bir tablo çıkıyor ortaya. Kılıçdaroğlu döneminde olanlar veya öncesinde yapılan yanlışların faturası, Özgür Özel yönetimine kesilmek isteniyor.

ÖZEL'İN KENDİNİ KANITLAMAK İÇİN ÇOK FAZLA ZAMANI OLMADI

DEM Parti, Özgür Özel’in samimiyetine inanıyor fakat ‘Kürt hareketini ne kadar tanıyor, Kürtleri ne kadar anlıyor’ gibi sorgulamalar öne çıkıyor. Özgür Özel’in de kendini kanıtlamak için birtakım söylemler dışında fazla bir zamanı olmadı ve olamayacak da.

KÜRTLER, İSTANBUL'DA KENDİLERİNİ ÇOK İŞİN İÇİNE KATILIYOR GİBİ HİSSETMEDİ

Sadece Özgür Özel değil. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul’a baktığımızda Kürtlere yönelik bir şey yapmadığı, fazla teması olmadığı, ‘İstanbul’da yaşayan Kürtler için ne yaptı’ sorgulaması var. Bu tabanda da var. İmamoğlu, yaptıklarını çok fazla yansıtamadı. Mesela İSMEK’lerdeki Kürtçe kursları olduğu yerde kaldı. Yeteri kadar duyurulamadı. İstanbul’daki Kürtler kendilerini çok işin içine katılıyor gibi hissetmedi.

‘Bu tartışmalar bir pazarlık başlığı altında mı yapılıyor’ sorusu da gündemde. Siyasette pazarlıklar, el yükseltmeler çok doğal. Tabii ki unutmayalım ki Kürt hareketinde de o kadar çok yaşanmışlık var ki ‘biz ne aldık, bize ne yapıldı’ düşüncesi farklı farklı kesimlere sinmiş durumda. Böyle olunca bu genel bir kanaat haline geliyor ve bu konuda da artık ‘başkaları ne düşünüyor’ gibi bir sorgulama da çok fazla yapılamıyor. ‘Daha ne kaybedebiliriz ki’ düşüncesiyle pazarlık da daha sert ve çekincesiz yapılabiliyor.

TİP'LE YAŞANAN KIRILMANIN DA ÇOK BÜYÜK ETKİSİ VAR

Burada mesele biraz da güven kaybı tabii. Muhalefet genelinde DEM Parti’ye karşı ‘dönerler, AK Parti’yle anlaşırlar’ ön yargıları hep hakimdi. DEM Parti’de de Türkiye’nin geneline karşı bir önyargı var. Yani ‘biz niye size destek olalım’ diyorlar. Bu bütünüyle CHP’den kaynaklanmıyor. Geçtiğimiz mayıs seçimlerinde çok fazla üstüne konuşmadık ama bence TİP’le yaşanan kırılma da çok önemliydi. CHP’nin daha solunda yer alan partilerle yaşanan kırılma DEM Parti açısından da belirleyici oldu. DEM Parti, birazcık daha Türkiye solunun içinde kalabilseydi durumlar başka olabilirdi."

twitter takip