Seçime 5 gün kaldı.
Adaylar ve partiler son kozlarını oynuyor.
İktidar cephesi seçime kısmi iş birliğiyle giderken, muhalefet cephesinde her parti müstakil konumda.
Her yerel seçimde olduğu gibi bu yerel seçimde de gözler elbette İstanbul’a çevrilmiş durumda.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’u geri almak için deyim yerindeyse tüm tuşlara basıyor ama önünde ekonomi başta olmak üzere ciddi engeller var. Bunlardan biri de artık ittifakta yer almayıp rakip konuma geçen Yeniden Refah Partisi. Pazar günü İstanbul’da hem AKP hem de YRP'nin mitingleri vardı ve adeta düello havasında geçti.
YRP, AKP’den kopan seçmeni çekme noktasında bir iddia ortaya koyup Erdoğan’ı zorladığı gibi, DEM Parti’nin de iradesini kendisi için kullanma tercihi CHP’yi ve hatta İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’nu zorlayacak gibi görülüyor.
Öte yandan muhalefet de sadece İstanbul’u değil, mevcut büyükşehir belediyelerini de muhafaza edip üzerine yeni belediyeler eklemek istiyor.
Peki tüm bu faktörleri göz önünde bulundurduğumuzda, hem İstanbul hem de Türkiye geneli için son durum ne? Muhalefet bu iddiasını gerçekleştirebilir mi? CHP’nin İBB Adayı Ekrem İmamoğlu ile AKP’nin İBB Adayı Murat Kurum arasındaki oy farkı ne?
Bu soruların yanıtlarını Aksoy Araştırma Kurucusu Ertan Aksoy’a sordum.
Aksoy, durumu şöyle özetledi:
“Son iki haftadır görece daha önceki haftalara göre muhalefete daha fazla bir eğilim var. Ancak tüm bunlara rağmen çok sayıda rekabetçi kent de var. Hem İstanbul’un ilçeleri açısından hem Anadolu’daki kentler açısından ve özellikle de Batı bölgesindeki büyükşehirlere bakacak olursak çok sayıda rekabetçi kent bulunuyor.
Açıkçası CHP’nin Manisa, Balıkesir ve Bursa’yı kazanma ihtimalini yüksek görüyorum.
İstanbul’da ise yapılan son araştırmaların ortalamasına baktığımızda; İmamoğlu ve Kurum arasında %4 ila %7 arasında bir fark olduğunu görüyoruz. İmamoğlu önde yani. Bu ciddi bir fark.
Bence İstanbul’daki en önemli fark, idareciyle liderin yarışıyor olması. YRP ve DEM faktörü elbette önemli ama seçmen daha çok adaylara bakarak karar verecek.”