Pınar Karahan

Dünyanın izlediği protesto, bir medya ayaklanması başlatır mı?

ABONE OL

Ovsyannikova’nın protestosunun ardından gelen istifalar, tepkilerin büyüyeceğinin bir işareti olabilir... Ancak önce birtakım hatırlatmalar yapmak lâzım!

Bundan dört – beş yıl önce, önde gelen gazetelerden birinin ekonomi servisinde on yılını devirmiş bir gazeteci arkadaşım “Müdürümüzün bizim yanımızda söylediklerinin ardından odasına gidip yazdığı yazılara artık dayanamıyorum” demişti. Ekip içinde ülke gündemini eleştiren ekonomi müdürü, odasına çekildikten sonra tüm köşesini övgü dolu sözlerle yazıyordu. Ülkenin nasıl ileriye gittiğinden, ekonomimizin kıskanıldığından gibi...

Yapılan zamlara “zam” değil de “yukarı doğru güncelleme” ya da “dolarda yeni rakam” gibi garip haber dilinin oluşmasının tarihi çok eski değil… Bunları zaten biliyorsunuz.

Bu ve buna benzer birçok olay yaşadık, yaşıyoruz da… Göz göre göre, “Nefes bile alamıyorum ama geçinmek için çalışmak zorundayım” ya da “Bu kadar kötüye gideceğimizi hiç düşünmemiştim” diyen gazeteci sohbetleri yapılıyor her gün. Bir şekilde imkân bulanlar çoktan iş değiştirdi bile. En son kültür-sanat alanında sektörde en iyilerden olduğunu düşündüğüm bir gazeteci arkadaşım görevinden istifa etti. Peki ne oldu? Hiçbir şey! O gazete kültür-sanat departmanına yeni birini bile almadı. Nasılsa oradan buradan haberlerle sayfalar dolup boşalıyor.

Medyanın bağımsızlığı (!)

“Bu boyun eğme, bu sessizlik nereye kadar gidecek?” derken geçtiğimiz pazartesi akşamı Ukrayna’yı işgal eden Rusya’da, hem de devlet kontrolündeki televizyon kanalı Kanal 1’de bir protesto yaşandı.

Rusya’da medya uzun süredir Kremlin'in kontrolü altında ve bağımsız yorumcuların görüşlerine neredeyse hiç yer verilmiyor. Ukrayna'nın işgali "özel askeri harekât" gibi sözlerle tanımlanıyor.

Geçtiğimiz günlerde Ukrayna’da köpekleriyle banyoda saklanan ancak Rusya’daki ailesini bir türlü bu savaşın gerçek olduğuna inandıramadığını söyleyen bir genç kız vardı haberlerde. “Ailem, Rus televizyonlarını izliyor ve Rusya’nın Ukrayna’yı işgal ettiğine, sivilleri vurduğuna inanmıyor. Böyle bir şey varsa da Ukrayna halkı Rusya’yı suçlamak için kendi yapıyordur” dediklerini söylüyordu. Gerçekten inanılır gibi değil.

Gelelim protestoya… Kanal 1'de editör olarak görev yapan Marina Ovsyannikova, canlı yayın sırasında spikerin hemen arkasında belirerek “Savaşa hayır, savaşı durdurun” pankartı açtı.

Ülkede baskı o kadar fazla ki yayınına hala devam edebilen diğer haber kanalları olaya yer verdiklerinde pankartı bulanıklaştırdı. Olayın ardından bir süre kendisinden haber alınamayan Ovsyannikova’nın 14 saat boyunca sorgulandığını, “izinsiz gösteri düzenlemekten” 4 bin TL para cezasına çarptırıldığını öğrendik. Genç kadın, Rus ordusu hakkında sözde "sahte haber" yaymayı suç sayan ve yeni çıkarılan bir Rus mevzuatı uyarınca hapis cezasıyla karşı karşıya kalabilir. Yasaya göre suçlu bulunanlar 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabiliyor. Ayrıca, Ruslara protesto etmelerini söyleyerek “sivil huzursuzluğu” teşvik ettiği için de yasal sonuçlarla karşılaşabilir.

Ovsyannikova, televizyon tarihi için tarihi bir olaydır. Neden mi?

Öncelikle, babası Ukraynalı annesi Rus olan Ovsyannikova’nın protestodan önce kaydettiği ve OVD-Info insan hakları grubu aracılığıyla yayınladığı videoda söylediklerine bakalım:

- Maalesef birkaç yıl boyunca Kanal 1'de çalıştım ve Kremlin propagandası yaptım. Şu anda bundan çok utanıyorum.
- Televizyon ekranından yalan söylediğim için utanıyorum.
- Rus halkının zombileştirilmesine izin verdiğim için utanıyorum.
- 2014'te bu daha yeni başladığında sessizdik. Kremlin [muhalefet lideri Alexei] Navalny'yi zehirlediğinde protesto için dışarı çıkmadık.
- Bu insan karşıtı rejimi sessizce izliyoruz. Ve şimdi tüm dünya bize yüz çevirdi ve gelecek 10 kuşak kendilerini bu kardeşlik savaşının utancından temizleyemeyecek.
- Ukrayna'da olanlar bir suçtur ve Rusya saldırgandır. Bu saldırganlığın sorumluluğu sadece bir kişinin omuzlarında: Vladimir Putin.

Libération : Medyada istifalar başladı!

Bu sözlerin ardından Rus dostlarını çatışmaya bir son vermek için savaş karşıtı protestolara katılmaya çağıran Ovsyannikova, "Bütün bu çılgınlığı durduracak güce yalnızca biz sahibiz. Protesto edin. Hiçbir şeyden korkmayın. Hepimizi hapse atamazlar” dedi.

Ovsyannikova’nın bu çıkışı tabii başta Ukraynalılar olmak üzere tüm dünyadan destek aldı. Fransa Cumhurbaşkanı Macron da Putin ile yapacağı görüşmede Ovsyannikova’nın durumunu gündeme getireceğini söyledi.

Fransız Libération Gazetesi’nin bugün manşetten verdiği ve Rus kaynaklara dayandırdığı haberinde iktidara yakın medya kuruluşlarında çalışanların –bunlar içinde çok önemli isimlerin de olduğu söyleniyor- yavaş yavaş istifa etmeye başladığının bilgisi verildi.

Ovsyannikova’nın bir kıvılcım başlattığı açıkça ortada ancak bir hareket başlatabilir mi önümüzdeki günlerde göreceğiz.  
 

twitter takip