Türkiye adım adım cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilerlerken, hem seçim tarihinin hem de muhalefetin adayının henüz kamuoyuna açıklanmamış olması, toplumdaki mevcut kaygıyı da körüklüyor.
Seçim tarihiyle ilgili şimdiye kadar birçok iddia ortaya atıldı. Zamanında yapılması halinde ise bu tarih 18 Haziran 2023'e denk geliyor. Son dillendirilen tarih ise 30 Nisan 2023 olmuştu.
Ancak bir süre sonra bu tarih üzerinde henüz bir uzlaşma sağlanmadığı belirtildi.
Yeni ulaştığım bir bilgiye göre ise şimdiye kadarki en net seçim tarihi olarak düşünülebilir. Çünkü, bilgi bizzat AKP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısından.
Geçtiğimiz pazartesi günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Başkanlığı'nda yapılan AKP MYK toplantısında, seçimin öne alınması senaryoları üzerine bir sunum yapıldı. İktidarın bir süredir yeni seçim kanunu geçerli olacak şekilde öne alınmış bir tarih üzerinde çalıştığı da biliniyordu.
İşte, pazartesi günkü MYK toplantısında bu kriter göz önünde bulundurularak, seçim için 14 Mayıs 2023 tarihinin uygun olacağı kanaatine varıldı. Bu tarihi belirlemedeki en büyük faktörün, Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalması ihtimalinin göz önünde bulundurması ve resmi tatil, Ramazan, bayram gibi vatandaşların sandığa gitmesini etkileyecek unsurların dışında kalması olduğu ifade ediliyor. Seçimlerin ikinci tura kalması durumunda ise halkın iki hafta sonra, yani 28 Mayıs'ta sandığa gideceği belirtiliyor.
ERDOĞAN, MECLİS'İ FESHETME HAZIRLIĞINDA!
Toplantıda konuşulan bir başka konu ise iktidarın 14 Mayıs tarihini açıklaması durumunda muhalefetin destek verip vermeyeceği. Malum, parlamentonun seçim kararı alabilmesi için en az 360 milletvekilinin onayı gerekiyor. AKP-MHP-BBP ortaklığı ise bu yeterli sayıyı bulamıyor. hal böyle olunca da muhalefetin kapısını çalmak gerekiyor. Ancak muhalefet cephesinden bu konuyla ilgili peş peşe net ve sert açıklamalar gelmişti. Özellikle de CHP ve HDP, 6 Nisan'dan sonra yapılacak bir erken seçime onay vermeyeceklerini dile getirmişlerdi. Muhalafetin bu tavrı bilindiği için de iktidarın tek başına bir erken seçim kararı alamayacağı görüşü hakimdi. Ta ki AKP Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ'ın birkaç gün önce yapmış olduğu açıklamaya kadar...
İki türlü seçime gitme imkanının olduğunu söyleyen Dağ, "Birisi, Meclis'in 360 milletvekiliyle karar almasıyla, diğeri, Cumhurbaşkanının Meclis'i feshetmesiyle. Dolayısıyla 18 Haziran değil de başka bir tarih durumu söz konusu olacak olursa bunlardan birisi uygulanabilir" demişti ve eklemişti: "Muhalefet yokum derse kendileri bilir."
Yani dedi ki Hamza Dağ, muhalefet istese de istemese de biz seçim tarihini istediğimiz şekilde belirleriz. Öyle de olacak gibi görülüyor. İşte, MYK toplantısında da cumhurbaşkanının bu yetkisi üzerinde duruldu. Peki bu, hem seçim yasası hem de Anayasal açıdan mümkün olabilecek mi? Erdoğan'ın tekrar aday olabilmesi için gerekli koşullar sağlanıyor mu? Bu sorunun yanıtını, Anayasa hukukçularıyla yaptığım görüşmeleri içerine yeni bir yazıyla sizlere ulaştıracağım.
ADAY, EN GEÇ OCAK SONUNDA AÇIKLANACAK!
Gelelim muhalefete...
Ne diyordu muhalefet? Erdoğan'ın seçim tarihini açıkladığı gün adayın kamuoyuyla paylaşılacağı bilgisini veriyordu. Yüzde yüz olmamakla beraber, Erdoğan'ın bugünkü AKP grup toplantısında 14 Mayıs tarihini kamuoyuyla paylaşacağı beklentisi var. Bunun gerçekleşmesi halinde muhalefetin adayını bugün açıklaması beklenemez elbette ama oldukça net olduğu ifade edilen bir tarih var.
Herhangi bir olağanüstü durum olmazsa, Altılı Masa adayını en geç ocak sonunda açıklayacak. CHP'nin adayının Kemal Kılıçdaroğlu olduğu defalarca açıklanmıştı. Ancak son edindiğim bilgiye göre; Kılıçdaroğlu'nun adaylığı üzerine yapılacak bir seçim kampanyasının hazırlıkları da şimdiden tamamlanmış durumda. Bu kampanyanın da ocak sonu itibarıyla başlayacağı söyleniyor.
Birkaç gündür öne çıkan bir başka isim ise DEVA Partisi lideri Ali Babacan. DEVA Partisi kulislerinden aktarılana göre de Babacan'ın aday olma konusunda bir hayli istekli olduğu ve özellikle de son birkaç haftadır bu yönde bir hazırlık yürütttüğü ifade ediliyor. Özellikle de son dönemde Kürt seçmenle ve HDP'lilerle kurduğu yakın diyalog, bu hazırlığın en büyük göstergesi.
Şimdi gözler üç noktaya çevrilmiş durumda: AKP grup toplantısı, Anayasa hukukçuları ve Altılı Masa...
