Gazeteci Murat Yetkin, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan'ın vatandaşın AKP'ye yönelik ilgisinin azalması sonrası yaşanan oy kalıpları nedeniyle önemii manevralara imza atabileceğini öne sürdü.
Yazısında, Erdoğan'ın şu an kanıtlanmasa da "Fethullahçılarla temas halinde" olduğuna yönelik iddiaların konuşulmaya başlandığını ifade eden Yetkin, "Erdoğan seçim vakti yaklaştıkça AK Parti tabanını genişletmek konusunda da bir u-dönüşüne ihtiyaç duyabilir" dedi.
İşte, Yetkin'in o yazısı:
"Erdoğan seçim vakti yaklaştıkça AK Parti tabanını genişletmek konusunda da bir u-dönüşüne ihtiyaç duyabilir.
KONDA genel Müdürü Bekir Ağırdır’ın başarılı “yolun kenarına çekip park eden” seçmeni, başka yola sapmadan yeniden katara dahil etmenin yollarını arıyor Erdoğan. Siyaset bilimci Seda Demiralp, “aracını sağa çekip bekleyen” seçmenin AK Parti’den soğusa da muhalefete katılmamasının nedenlerini tahlil etti geçenlerde.
Erdoğan’ın kendisini 2011 seçimlerinde yüzde 50 oy desteğine ulaştıran seçmen tabanından birkaç blok kaybı oldu son on yılda. Geçim sıkıntısının, pahalılığın, işsizliğin getirdiği sorunları, son dönemde seller ve orman yangınlarıyla yaşanan itibar sarsıntısını unutmadan, siyasete yoğunlaşarak söylüyorum.
1- Bu kaybın bir kaynağı Erdoğan’ın devletin üst kademelerini ardında kadar açtığı yasadışı Fethullah Gülen örgütlenmesinin, 2016’da darbe girişiminde bulunacak kadar güçlenmesi sonucu yaşanan yol ayrımıydı.
2- Bir diğeri 2014’de Abdullah Gül’ün küstürülmesi ve dışlanmasından başlayarak muhafazakâr aydınlar ve liberal kesimle bağların koparılmasıydı.
3- Üçüncüsü, oy tabanının zayıflaması nedeniyle Başkanlık sistemini ilan etmek için MHP ile ittifakın ötesine geçen bir türlü ortak-yaşama mecbur kalmasıydı.
4- MHP ile ittifak nedeniyle muhafazakâr Kürt seçmenin AK Parti’den soğumaya başlamasıydı.
5- Ve nihayet Ali Babacan’ın DEVA Partisini, Davutoğlu’nun da gelecek Partisini kurmasıyla yaşanan mevzi kopuşlardı.
Bu kopuşlar “Yüzde kaçı var?” küçümsemesiyle geçiştirilemeyecek kadar önemlidir. Babacan ve Davutoğlu, Erdoğan’ın pek çok sırrına ortak ve hâkimdir. Daha sakin giden Babacan henüz kutuyu açmadı ama Davutoğlu açmaya başladı.
Erdoğan bir yandan MHP’yi (Bahçeli’de haklı olarak “Benden kurtulmak mı istiyor?” sorununa yol açan) yeni bir seçim yasasına ikna etmeye çalışıyor. Bir yandan da yolun sağına park eden, diğer yollara sapma eğilimindeki seçmeni, belki de artık tamamen din etkenini, “Kıblemiz bir” etkisini kullanarak yanına çekmeye çalışıyor.
Şu anda kanıtlaması güç olsa da Fethullah Gülen ile temas girişimleri, “FETÖ’den kopan” bazı grupları kazanma iddialarının bu dönemde çıkması rastlantı değil. Keza, Kayseri Lisesinden arkadaşı Hulusi Akar kanalıyla Önceki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile temasa geçildiği iddialarının da. Bu iddialar AK parti etki alanında “Yeniden bir arada olabiliriz” umutlarını canlandırıyor.
Her halükârda Erdoğan’ın en geç 2023 haziranında yapılacak seçimler öncesinde siyaseten de ciddi bir u-dönüşüne ihtiyacı olduğunu gösteriyor."