CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ekol TV yayınında CHP’de değişime giden süreci anlattı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Ekol TV’de katıldığı bir programda dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Medyascope'un aktardığına göre Özel, CHP Genel Başkanlığı’na aday olmaya karar verdiği süreci şöyle anlattı:
“Genel başkanlığa aday olmaya karar verdiğim süreç özel bir süreçti, bir travmadan sonra yaşandı. Ama hayatımın hiçbir evresinde genel başkanlık hedefiyle yanıp tutuşmuyordum. Genel başkan olacak mısınız, sorusu ara ara soruluyordu. Ama keşke parti iktidar olsaydı da genel başkan olmaya gerek kalmasaydı. Önemli olan cumhuriyetin 100. yılında partimizi iktidar yapmaktı.
“İktidar olamazsak genel başkanlığı bırakıyorum”
Özel ayrıca ilk kez bu programda, “Eğer CHP birinci parti olmazsa yani iktidar olamazsak genel başkanlığı bırakıyorum” dedi.
“Değişimi ilk dillendiren İmamoğlu’ydu”
14-28 Mayıs’taki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde birçok yanlış yapıldığını ama o dönem var güçleriyle seçimi almaya çalıştıklarını dile getiren Özel, seçim sonuçlarının ardından sokaktaki gençlerin gözünün ferinin söndüğünü gözlemlediğini aktardı.
Özel, CHP’deki değişimi dile getiren ilk kişinin İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu olduğunu ve İmamoğlu’nun, “Değişim olmazsa İstanbul’a aday olmam” dediğini dile getirerek, “O yüzden değişim olması gerektiğini konuşmaya başladık” diye devam etti.
“Devletle millet karşı karşıya ise millet kazanır”
Yerel seçimlerin sonucunu da değerlendiren Özel, şöyle devam etti:
“Seçimden sonra herkes fatura kesmek için bir yer arıyordu. Seçmen değişmeyeni cezalandırdı. Siyaset sokağın sesini duyma sanatıdır. Değişim ekibi aslında olmayacak bir şeyi oldurdu, herkes risk aldı. 31 Mart akşamı seçim sonucu bir tek bize sürpriz değildi. Tüm Türkiye şaşırdı. Değişenle değişmeyen varsa değişen kazanır. Devletle millet karşı karşıya ise millet kazanır. Sahadaki duyguyu doğru okuyan tek partiydik.”
“Manisa’da üç saat boyunca karanlıkta tek başıma oturarak düşündüm”
Özel, başkan olmaya karar verme sürecini de anlattı:
“Manisa’da üç saat boyunca karanlıkta tek başıma oturarak düşündüm. Aday olmaya karar verdiğimi bilmesi gerekenlere söyledim, eşime daha söylememiştim. Böyle bir adım atacağımızı siyaset arkadaşlarıma söyledim. Destekleyeceğini düşündüğüm ama desteklemeyenlerden biri ‘Kardeşim sen boş havuza balıklama atlıyorsun’ dedi. Ben de dedim ki ‘Zaten o yüzden kimse atlamıyor. Ben hesap ettim, düşene kadar dolacak.'”
Normalleşme süreci
“Siyasette normalleşme” adı verilen süreci değerlendiren Özel, “Normali bu diyoruz, normali görüşmek. Siyasetçilerin görüşüp konuşmasının normal olduğunu söylüyoruz” dedi.
Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşmesine tepki gösteren Yılmaz Özdil’e dair de yıllar önce yazdığı köşe yazısı üzerinden isim vermeden konuştu:
“Kutuplaşma ortamından beslenenler var. Normal siyaset ortamında kendisine yer olmadığını düşünenler var. Mesela bir adam Youtube videosu çekiyor, ağır hakaretler ediyor. Bana hırsı ne? Geçmişte ‘Bidon Kafa’ diye köşe yazısı yazmış arkadaş, seçimin ertesi günü. Bir yerde sular kesilmiş, ‘Hadi bakalım bidon kafalılar, bu iktidarı siz seçtiniz şimdi gidin su sırasına girin’ diyor. Ben vaktiyle bunu eleştirmiştim, onun da hırsı bundan. İyi ki de onunla aramda böyle bir açı var. O oy alamayınca ‘hatamız nerede’ demek yerine oy vermeyen seçmene ‘bidon kafa’ diyen zihniyet. Zaten bu partinin 47 yıl sonra birinci parti olmasının sebebi bu zihniyetten kopması. Seçmene kafa tutan bir yaklaşımı reddediyorum. Bunlar kutuplaşma olmasa yaşayamazlar.
“Şimşek ile görüşme fikri Erdoğan’dan çıktı”
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, CHP’nin ekonomi kurmaylarıyla 24 Haziran’da görüşecek.
Özel, Şimşek’le ekonomi programı çalışmayacaklarını belirterek, cumhurbaşkanı ile konuştuklarını ve Mehmet Şimşek ile görüşme fikrinin de Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan çıktığını dile getirdi:
“10 bin TL ile geçinen emekli, temmuzda ara zam yapmayacağınızı söylediğiniz asgari ücretli ve borçlarını ödeyemeyen dünya kadar insan var. Emekli maaşları asgari ücrete çıkarılmalı, asgari ücrete de enflasyon farkı verilmeli.”
Bunun için para lazım. Mehmet Şimşek kemer sıkıyor. Dedim ki krizin sorumlularına değil krizin mağdurlarına yöneliyor. Bu kişilerden krizin faturasını çıkaramazsınız. Bunun için de bu vergi sisteminin değişmesi lazım dedim. Size tek önerim şu; Türkiye’deki gelir adaletsizliğine müdahale etmek için adil bir vergi sistemi. Benim Türkiye’yi erken seçime götürecek gücüm yok ama biz iktidara gelirsek bunu getireceğiz. Bu insanlara acıyorsak vergi reformu yapmamız lazım dedim. Mehmet Şimşek gelsin, onunla görüşün dedi kendisi. Bayramdan sonra Şimşek’le görüşeceğiz. Ama bizim onunla bu kemer sıkma politikasına destek vermemiz söz konusu olamaz. Krizin çözümü garibanın kemer sıkması değil vergi vermesi gerekenlerden vergi almak ve kayıt dışı ekonomiyi kayıt altına almak.
Özel’den Bahçeli’ye ittifak daveti
Özel, yerel seçimlerdeki performanslarını değerlendirirken, Cumhur İttifakı’na alternatif bir çağrıda bulundu:
“31 Mart seçimlerinde iktidara ortak olduk. Anayasal olarak iktidara ortağım ama iktidar ortağı değilim. Devlet Bey bize ittifak teklif ediyor. Biz ittifak olmadan yüzde 47 aldık. Partilerle ittifak yapmayınca şöyle bir avantaj var, kavga edecek kimse olmuyor. Devlet Bey, Cumhur İttifakı’ndan ayrılacaksa bizim Türkiye İttifakı’na gelebilir. Bunun yolu çok basit. Renklerimiz kırmızı beyaz. Filenin Sultanları şampiyon olunca, Türk bayrağı yükselince duygulanan herkes Türkiye İttifakı’na gelebilir. Bunun dışında şartımız yok. Devlet Bey de Milli Takım gol atınca seviniyorsa gelsin, ki seviniyor biliyorum. Bizim müzakeremiz emekliler ve emekçiler için. Devlet Bey buna hazırsa bizim ittifakımıza gelebilir. Ama o çıkar ittifakları onların işi bizim değil.”
“CHP’li belediyelerde akraba ataması yok”
Özel, partisinin belediyelerinde yapılan akraba atamalarıyla ilgili de şöyle konuştu:
“Şu anda bir tane böyle bir atama yok. Balıkesir Büyükşehir’e milletvekilimizin abisi danışman olmuş. Arayıp ‘Ne yapıyorsun?’ dedim, ‘Yıllardır birlikte siyaset yapıyorum’ dedi, ben de ‘Gönüllü olsun o zaman’ dedim. Bursa’da, Adana’da oldu aynısı. Olup da göreve devam eden bir tek Kırşehir’de oldu. Arayıp sordum, başkan ‘Öyle değil, atama yaptığım kişi 20 yıldır devlet memuru. Altı yıldır bu görevde, biz seçildik ama görev yeri değişmiyor her seferinde yeniden atanıyor. Dendiği gibi akrabam değil, soy isim benzerliği. Bütün Kırşehir biliyor’ dedi. Kırşehir biliyor ama Türkiye bilmiyor. Onu açıkladık.”