Gazeteler Ekrem İmamoğlu ve Binali Yıldırım buluşmasını nasıl gördü? Hangi gazete hangi manşeti attı?

Gazeteler+Ekrem+%C4%B0mamo%C4%9Flu+ve+Binali+Y%C4%B1ld%C4%B1r%C4%B1m+bulu%C5%9Fmas%C4%B1n%C4%B1+nas%C4%B1l+g%C3%B6rd%C3%BC?+Hangi+gazete+hangi+man%C5%9Feti+att%C4%B1?
ABONE OL
İBB Başkanlığı seçimleri öncesinde Cumhur İttifakı adayı AK Parti’li Binali Yıldırım ve Millet İttifakı adayı CHP’li Ekrem İmamoğlu dün akşam bir açık oturumda bir araya geldi. Seçim öncesi iki siyasi rakibin bir araya gelmesi 17 sene sonra ilk kez gerçekleştiği için tüm medyanın gözü bu programdaydı. Moderatörlüğü üstlenen İsmail Küçükkaya zaman zaman etkili sorular soramaması ya da süreyi iyi idare edememesi konusunda eleştirilse de genel anlamda tarafsız ve adil bulundu. Ancak programın başında dili sürçen Küçükkaya'nın Binali Yıldırım'ı 'İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı' diye tanıtırken Ekrem İmamoğlu'nu 'İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı' olarak tanıtması hükumet destekçisi medyada "İlk dakikadan tarafını belli etti" olarak haberleştirildi. Sosyal medyada en çok konuşulan arasında olan programın ise sakin ve heyecansız geçtiği yorumları yapıldı. Her iki adaya da genellikle aynı soruların sorulduğu ve 3'er dakika cevap hakkı verildiği açık oturumun formatı da Türkiye'ye uygun bulunmadı ve programa dair eleştirilen detaylardan birisi oldu. Programın dikkat çeken ayrıntılarından bir tanesi de Binali Yıldırım'ın İstanbul’daki 25 senelik yönetimlerini grafiklerle açıklarken elinde grafiklerde "İzmir’de kanalizasyon ve yağmur suyu ayrıştırma oranı %0” yazması oldu. Bu durum sosyal medyada "Kopya çektiği arkadaşının adını da sınav kağıdına yazan öğrenci gibi" yorumu yapıldı. 17 sene sonra ilk kez gerçekleşen bu tarihi açık oturum bugün gazete manşetlerinde de yer aldı. Birçok gazete açık oturumu ilk sayfasına taşıdı. Hükumet destekçisi gazeteler programında Ekrem İmamoğlu'nun yalan söylediğine vurgu yapan başlıklar atarken muhalif medya ise Ekrem İmamoğlu'nun programa hazırlık geldiği, dinamik olduğuna ve Binali Yıldırım'ın gergin, heyecansız ve yaptığı ezberi tekrarlayan öğrenci gibi durgun olduğuna dair vurgular yaptı. Bu tarz yorumlar sosyal medyaya da yansıdı. Dikkat çeken bir ayrıntı da Demirören Grubu'na ait Hürriyet, Milliyet ve Posta gazetelerinin açık oturumla ilgili haberleri görmemesi oldu. Üç gazetenin de manşetinde tarihi açık oturumla ilgili haber yer almadı. Ekrem İmamoğlu ile ilgili birçok haberi görmeyen Hürriyet gazetesi için "Türk basının amiral gemisi deniyordu. Gemi batmış" yorumları yapıldı. Sosyal medyada yapılan yorumlardan bazıları şu şekilde: -dünkü yayın, olabileceğin en azıydı. yapılabilmiş olması bile bir şeydir, bunu unutmadan şunları söylemek istiyorum: - küçükkaya ve taraflar kendilerini riske atmadan işin içinden çıkmak için sözleşmişler. - iki adayı çirkin bir görüntü vermeden tartıştırmak mümkün olabilirdi. sunucunun adayları ayrı ayrı soru yağmuruna tutup sorguladığı bir bölüm, birbirleriyle tartışabildikleri bir bölüm, serbest konuşabildikleri (sondaki üç dakikadan daha uzun) bir bölüm olabilirdi. bu haliyle ismail küçükkaya hiç risk almadan düz sorular sorup süre hakemliği pozisyonuna razı olmuş. tartışmalı bir formatta bile konukları kontrol edebileceğini gösterdi oysa. - bu kadar çok yalanın söylendiği bir ortamda tarafların yüzleşmelerine ihtiyaç vardı. nitekim yayında buna dair (sayıştay raporu konusu gibi) birkaç kıvılcımın çaktığı anlar, yayının en işe yarar bölümleriydi. - ismail küçükkaya keşke güvendiği meslekdaşlarıyla format ve içerik için alternatifleri konuşabileceği bir 'konsorsiyum' kursaymış önceden. demokrasi adına görev üstlenmişken, bu sorumluluğa başkalarını da ortak etmesi ve onlardan faydalanması iyi olurmuş. - yayının sonunda 'beni nasıl buldunuz' sorusunu herkes yadırgadı ama ben bunu kendisini övdürmek için değil, tarafların sonradan mızıkçılık yapmasına karşı kendince önlem almak için sorduğunu düşünüyorum. - kim kazandı sorununun cevabına gelince... bence imamoğlu israf konusunda puan aldı, yıldırım'ın sayıştay raporunu bilmemesi gaftı. yıldırım ise, ulaşım konusundaki avantajını kullandı, son bölüm onun işine yaradı.. -3 dakikalık süre İmamoğlu konuşurken hızlı Binali konuşurken yavaş geçiyor. İşte bu Albert Einstein’ın görelilik teorisinin en güzel kanıtıdır. -Sonuç: İmamoğlu anketlere göre 'Büyük Buluşma'ya önde gelmişti, öyle bitirdi. Format seyirciye beklenen heyecanı vermedi. Bu tartışma, İmamoğlu'nun da, Yıldırım'ın da önceden konsolide ettiği seçmeni etkilemez. Küçükkaya tarafsızdı. Son haftaya bu şekilde girilir. -İsmail Küçükkaya’nın bir dil sürçmesi, “Bak işte, tarafsız değil” diye sunuluyor. Tam da bunun için “muhalif” bir ismin tartışmayı sunması istendi. Tartışma kaybedildiğinde, “sunucu tarafsız değildi” demek için. -Dün geceki canlı yayın,17 yıl aradan sonra,adayların seçim öncesinde yaptıkları ilk tartışma olarak tarihe geçti. Acemiliklerle dolu olmasına ve seçmeni etkilemekten uzak görünmesine karşın -arkası gelirse-normalleşmeye katkı sağlayabilir. Ülkemizin en büyük ihtiyacı da budur!. -Beklediğim gibi olmadı.son derece sıkıcı bir yayındı. Televizyonculuk açısından büyük başarısızlıktı. Daha dinamik ve daha hareketli bir yayın olmalıydı. İstanbullu da birçok yerde sıkıldı bence. -Eleştirel gazeteciler, iktidar yanlısı medyada yıllarca karalandı. Bugün, İsmail Küçükkaya'nın şahsında, onlara ihtiyaç duyuldu. Küçükkaya, hepimiz adına şunu ispatladı: Yansız, adil ve gerçek gazeteciler, eleştirel düşünceye sahip olanlardan çıkar. Küçükkaya'yı kutluyorum -Bu ABD de uygulanan şova dayalı bir format!Bize uygun değil. İmamoğlu,enerjisi,yoksullukla mücadele vaadleri,'Neden başkan olmalıyım' sorusuna verdiği cevapla göz doldurdu Yıldırım şapkadan beklenen tavşanı çıkaramadı! Küçükkaya tarafsız. -“Programda ne oldu? Şu oldu!Bu oldu! şöyleydi. böyleydi!” falan filan. Hepsini geçin ve o programın sonunda verilenkareye odaklanın lütfen! Ne olduysa oldu ama sonunda müthiş bir çıktıteşekkürler -Arkadaşlar, İsmail Küçükkaya’ya çok yüklenmeyin. Çok zor bir görev üstlendi. Kimi küçük aksamalar olsa da gayet iyi yürütüyor -Binali Yıldırım ‘a da, Ekrem İmamoğlu ’na da ‘sakin kalan kazanır ona göre’ denmiş belli ki. Adayların birbirleriyle karşılıklı tartışmasını engelleyen sert kurallar da olunca programın bekleneni vermemesi mukadder olmuş. Sonuç: Canlı yayın cansız geçti -Dün akşam kafayı takacak çok şey vardı. Ama benim için tartışma, adaylardan birinin Sayıştay Raporu’nu okumadığını söylemesiyle bitti. O rapor bizden alınan vergilerin nereye gittiğini söylüyor. O rapor hepimizin emeği hakkındaki en net belge. Ve biri “Okumadım” diyor. -İsmail Küçükkaya neden Kürt seçmenden söz ederken “Türkiye Cumhuriyeti aşığı bir Kürt vatandaş”’vurgusu yapıyor acaba? Dümdüz “Kürt seçmen” demek niye yetmiyor? -Binali Yıldırım da Ekrem İmamoğlu’na oy vermeye karar vermiş gibi -Mouse kullanması bilmeyen Binali Yıldırım'ın teknoloji ile arası iyimiş -Tarafsızlığı bilmem ama Ismail Küçükkaya bir süre sokağa çıkmasa iyi olur. Yoksa Imamoğlu taraftarlarıyla Yıldırım taraftarları, bir olup kafa göz dalacaklar gibi -Son söz Sevgili dostum arkadaşım İsmail Küçükkaya’ya. Ne yazık ki doyurucu bir tartışma yaratamadı. İyi hazırlanmamış. Ulaşım sorununu dahi soramadı. Ek sor diye diye 4 ilave soru sordu. Hiçbiri İstanbul un gerçek sorunu değildi. Formatta yanlıştı. -Suriyeliler cevabından sonra aslında Binali Yıldırım'ın ne kadar yanlış bir yerde olduğunu daha iyi anlıyoruz. Adam devlet adamı. Belediye adamı değil ki... -Binali Yıldırım böyle vaatlerini anlatınca önceki belediye başkanı Uzaylılar Partisinden falanmış da haberimiz yokmuş gibi hissediyorum... -Dağ fare doğurdu. İsmail Küçükkaya elinden geleni yaptı ama Binali Yıldırım - Ekrem İmamoğlu tartışmasından 23 Haziran seçim sonucunu değiştirecek bir etki çıkmaz. -Bu "Tarihi Buluşma"dan çıkan tek sonuç; her iki tarafında günah keçisi Ismail Küçükkaya! -Ekrem Imamoğlu; Ak Parti seçmenine yaklaştıkça oy yönlendiriciler, bu tarihi buluşmanın rezaletten ibaret olduğunu söyleyecekler. Hatta fatura Ismail Küçükkaya'ya kesilecek -Seçmen /Yıldirim ikilisinin tartışmasına bakıp oyunu değiştirmez. ’ın istediği kırılma kanımca olmadı. Erdoğan’ın miting yapacağına da ihtimal vermiyorum. -İsmail Küçükkaya’nın işini iyi yaptiğını, kendi tarzı içinde kalıp taraflara adil şekilde davrandiğını düşünenlerdenim. Umarim gelecek secimlerde liderleri yine bu şekilde bir arada görebiliiriz. -"BY diyor ki: -Oyların tamamı sayılsaydı biz kazanacaktık!!- Yani oyların tamamı sayılsa ve Akepe kazansa YSK'nın öne sürdüğü usülsüzlük nedeni önemli değilmiş Bunu itiraf etmiş oldu!!" -Bence güzel bir tartışma oldu yenişemediler derler ya işte öyle. İsmail Küçükkaya çok başarılıydı biraz formatın sıkıntısını çekti. İmamoğlu ve Yıldırım’a teşekkür etmek lazım. İktidar artık kendisine medya yaracağına medyaya özgür alan yaratmalı. -İsmail Bey’in başarılı olmadığını, fazla baskı altında hissettiğini, soruların bilinen sorular olduğunu söyleyebilirsiniz ama asla taraf olduğunu söyleyemezsiniz, Binali Bey’e mağduriyet çıkarmak için boşuna kasmayın, gayet kendinden emin konuştu :)) -İsmail Küçükkaya gayet iyi yönetti.. Sakin sabırlı kontolü yerinde ama “Türkiye sevdalısı Kürtler “ biraz garip değil mi ? Kürt seçmen demek yeter.. -Herşeye rağmen bu tartışma önemli.. yan yana gelmiş olmaları da önemli   İşte bazı gazete manşetleri    
twitter takip