Şaban Kızıldağ: Festivaller devam edecek! Yeni normalde farklı tedbir ve yöntemler uygulayacağız...

%C5%9Eaban+K%C4%B1z%C4%B1lda%C4%9F:+Festivaller+devam+edecek%21;+Yeni+normalde+farkl%C4%B1+tedbir+ve+y%C3%B6ntemler+uygulayaca%C4%9F%C4%B1z...
ABONE OL

İletişim Uzmanı ve aynı zamanda Siirt ve Erzincan Kısa Film Festivallerinin kültür danışmanı Şaban Kızıldağ, Medyakoridoru'nun sorularını yanıtladı...

Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Üyesi ve İletişim Danışmanı Şaban Kızıldağ, Medyakoridoru'na konuştu. "Mazeret Yok" adlı kitabıyla okurlarına ilham veren ve aynı başlık altında seminer düzenleyen Kızıldağ, yakın bir tarihte "Mazeret Yok" serisinin yeni üçlemesinin bu ay yayınlanacağını açıkladı.
 
 
Aynı zamanda geçtiğimiz yıl ikincisi düzenlenen Uluslararası Siirt Kısa Film Festivali ile geçen yıl ilki gerçekleşen Uluslararası Erzincan Kısa Film Festivalleri'ni organize eden Anadolu Kültür ve Sanat Meclisi Derneği'nin de kültür danışmanı olan Kızıldağ, festivallerin devam edeceğinin müjdesini verirken, koronavirüs tedbirleri kapsamında gerekli önlemlerin alınacağını da belirtti.
 
İşte, Kızıldağ'ın açıklamaları:
 
 
"Mazeret Yok" adlı kitabınızdan geç haberdar oldum ve çok ilgimi çekti. Bu kitapla vermek istediğiniz ana mesaj nedir?
 
“Mazeret, insanın kendisine söylediği en büyük yalandır.” diyor Hz. Ali. Gerçekten de evrende en mükemmel şekilde yaratılmış olan insanın bu kadar mazeretlere sığınması anlaşılır bir şey değil. Ben yaklaşık 26 yıldır Türkiye’de eğitim, seminer ve danışmanlık hizmetleri veriyorum. Bugüne kadar da yaklaşık 2 milyondan fazla kişiyle yüz yüze buluşma imkanım oldu. Onlara hep şunu söyledim: “Zaten” kelimesi en büyük mazeret üretici kelimedir. Zaten ile başlayan bir cümle doğal olarak bizi mazerete itiyor. Zaten kelimesinden “Rağmen” kelimesine geçmek zorundayız. “Buna rağmen ben ne yaptım?” insanları bu noktaya taşımaya çalıştım. Bir nevi hayat ve hayal menajerliği. Kitapta 20 yıldır verdiğim konferansların, okuduğum kitapların, seyrettiğim filmlerin, dinlediğim üstatların bende kalanları var. Benim 9.kitabım. Oldukça da iyi dönüşler aldık.
 
Mazeretlerin tümünü insanlar mı yaratır, yoksa bazıları organik midir?
 
İnsan organiktir ve mazeretlerin tümünü insanlar yaratır. Dolayısıyla da bence bütün mazeretler organiktir. “İnsan” kelime anlamı olarak unutan demektir. Birçok sözünü unutur. Mazeret; unutturmak için, değiştirmek için, yapmamak için doğal katalizör görevi üstlenmiştir.
 
Yazar Jay Rifenbary'nin de aynı ismi taşıyan bir kitabı var ve aynı konu üzerine yoğunlaşıyor. Bu kitaptan mı etkilendiniz?
 
Yazar Jay Rifenbary’in aynı isimli bir kitabı var. Çok da güzel bir kitap. Ondan da ilham aldım. Ancak benim toplumsal bir ümitsizlik olan mazeretlerle mücadelem daha önceydi. Yeryüzünde söylenmemiş şey yoktur, birisi gelir tekrar eder.
 
"Pop Müzikten Popüler Kültüre Medya Çocukları" isimli kitabınızda popüler kültürün medyaya olan etkisine ve medyanın da toplumda yarattığı tahribata değinmişsiniz. Özellikle 90'lı yıllar önemli bir dönüm noktasıydı. Nasıl bir medyamız vardı ve ne değişti?
 
“Pop Müzikten Popüler Kültüre Medya Çocukları” kitabım, 90’lı yılların penceresinden popüler kültür-medya ilişkisini değerlendiriyordu. Popüler kültürün oluşmasında medyanın büyük gücü tartışılıyordu. O günlerde de medya büyük bir güçtü. Televizyon vardı, radyo vardı, gazete vardı... İnternet yoktu, sosyal medya yoktu. Daha merkezi bir kitle iletişimi ile popüler kültür ve endüstri oluşturuluyordu. Bugün popüler kültür, hız kültürü. O günlerden bu günlere gücünü yüzlerce kez büyüterek, etkisini arttırarak, hepimizi kendisine bağlı kılarak popüler kültüre hizmet etmeye devam ediyor ama artık herkesin kendi medyası var.
 
Kültür üretimlerinin bireylere daha kolay ulaşması için neler yapılabilir? Bu alandaki en temel sorun nedir?
 
Kültür üretimlerinin bireylere daha kolay ulaşması için ayağa gitmek lazım. Ayağa gidecek projeleri desteklemek lazım. Ayağa nasıl gidilebilirse...
Sanal müze, dijital kütüphane, dijital sinema, sinema festivalleri... Bunları imkanlar ölçüsünde adil ve eşit sunmak lazım.
 
Sizin bu yönde bir çalışmanız olacak mı?
 
Bizim de bu yönde geçmişten bugüne kendimizce çabamız ve çalışmalarımız oldu. Bundan sonra da özellikle adil ve eşit kültür ürünlerinin sunumuna katkı sağlayacağım. Sinema festivalleri var. Danışmanlığını yürüttüğüm iki sinema filmi projesi var. Pandemi sonrası insanları sanatla ve kültürle yeniden buluşturmak için projelerimiz var.
 
Yeni kitap ya da seminer konusu var mı?
 
Yeni 3 kitabım yayınlanacak bu ay. Bir üçleme olacak. Bunlar: Mazeret Yok Çıkış Var İletişimde Başarı, Mazeret Yok Çıkış Var Liderlikte Başarı ve Mazeret Yok Çıkış Var Hayatta Başarı... Güzel bir çalışma oldu. Özellikle pandemi sonrası; insanların, işletmelerin, kurumların çıkışı bilmeye ihtiyacı var. Yeni seminerlerimizi de bu çerçevede hazırladık. Hem canlı hem de dijital seminerlerimiz olacak.
 
Erzincan ve Siirt Kısa Film Festivalleri'ni organize eden Anadolu Kültür ve Sanat Meclisi Derneği'nin de kültür danışmanısınız aynı zamanda. Bu festivallerle birlikte bölge halkının ne gibi edinimleri oldu, Doğu'ya ve o bölgeye gelen konuklara neler kazandırdı?
 
Erzincan ve Siirt Kısa Film Festivallerinin danışmanıydım. Çok güzel geri dönüşler aldık. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde kültüre ve sanata yaptığınız yatırımın, ayağa götürmenin çok daha önemli olduğuna şahit olduk. Tüm emeği geçenlere, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Sinema Genel Müdürü Sayın Erkin Yılmaz’a ve tüm ekibine teşekkür ediyorum. Ayırıca hem Siirt hem Bingöl hem de Erzincan film festivallerinin fikir babası ve en büyük destekçisi Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. Yasin Aktay’a da teşekkür ediyorum.
 
Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın emeği büyük. Festivalleri düzenleyen derneğin Anadolu Kültür ve Sanat Meclisi Derneği Başkanı Baran Mayda, festivallerin direktörü Mahmut Baldemir ve genel koordinatör Şeyda Canan'ı da emeklerinden dolayı alkışlamak lazım.
 
Peki festivaller devam edecek mi? İçinde bulunduğumuz zorlu salgın süreci, işleyişi nasıl değiştirecek ve ne gibi önlemler alacaksınız?
 
Festivaller devam edecek. Farklı iller de planlıyorum. Yeni normalde farklı tedbir ve yöntemler de düşünüyoruz. 
 
Koronavirüs salgınından ekonomik anlamda en çok etkilenen alanların başında kültür sanat sektörü geldi. Sizce yeterli destek veriliyor mu, toparlanma süreci çok uzun sürer mi?
 
COVİD-19 salgını bütün dünyayı ve Türkiye’yi de çok derinden etkiliyor. Bu salgın birçok sektörü çok zor durumda bıraktı. Kültür ve sanat sektörü de bunların en önde gelenlerinden. Alınan tedbirler, yapılan ve yapılacak yardımlar planlanıyor ancak ne kadar yeterli olur onu göreceğiz. Ancak şunu söylemekte de fayda var: Kültür olmadan sanat olmadan güzellikler eksik kalır.
twitter takip