“Hotel Mumbai” 21 Haziran'da vizyona girdi. O günden bu yana filmi önerdiğim seyircilerin çoğundan “müthiş bir filmdi, teşekkür ederim” mesajları aldım. Vizyonda ıskalanmasını içime sindiremediğim, mutlaka sinema atmosferinde izlenmesini arzu ettiğim filmleri önerdiğimde seyirciden genelde bu mesajları alıyorum ve mutlu oluyorum. 
Hiç kimsenin farkında olmadığı ilk “John Wick” filmi, “Kingsman: The Secret Service” serisinin ilk filmi, ülkemizde yine ıskalanan ama dünya seyircisi gayet memnun olduğu için şu an ikincisi yapım aşamasında olan “Hitman’s Bodyguard” ya da, “Deli Ve Dahi”, “Green Book”, gibi pek çok filmi ısrarla önermemin sebebi, vizyondaki diğer filmler arasında kaybolup gitmeleri. Eğer bir film bağımsız yani öznel film nitelikleri taşıyorsa seyircisinin kısıtlı sayıda olması doğal. Ancak bir film genel izleyicinin ilgisini çekecek unsurlar taşıyorsa ve vadettiği türün gereklerini yerine getirip seyirciyi tatmin etme olasılığı yüksek bir filmse bu filmlerin sinema salonlarında seyircinin gözünden kaçması beni üzüyor. “Hotel Mumbai” 18 Temmuz gecesine kadar bir hafta daha kısıtlı sayıda sinemada seyirciyle buluşmaya devam edecek. Yazının sonunda sizler için kolaylık olsun diye gösterimde olan salon ve seans bilgilerini de bulabilirsiniz. “Hotel Mumbai” büyük şehirleri yağmurun esir alacağı bu hafta boyunca, sinemada ne izlesek diyenlerin kaçırmaması gereken, Dev Patel’den Armie Hammer’a kadar kalabalık, ödüllü ve sıkı bir oyuncu kadrosuna sahip, uzun yıllar konuşulacak çok çarpıcı bir film. 
2008’de Hindistan’ı kuşatan teröristlerin pek çok mekanda eş zamanlı olarak gerçekleştirdiği terör saldırılarını anlatan film, hikaye ve karakterlerini bu kan donduran gerçek olaydan alırken, odak noktası olarak Hindistan’ın simgesi haline gelen Taj Mahal Oteline düzenlenen baskını seçiyor. Oteldeki dünyanın farklı ülkelerinden gelen misafirlerle, otel çalışanlarının omuz omuza verip, oteli ele geçiren teröristlerle adeta köşe kapmaca oynayarak canlarını kurtarma mücadelesi yürekleri her an ağızlara getiren bir olaylar silsilesine dönüşürken, film seyircisine bir o kadar rahatsız edici ve terör olayları üzerine düşündürücü, kendinizi bu olayı yaşayan insanların yerine koyduğunuzda son derece tüyler ürpertici bir atmosfer sunuyor. 
Eşiyle balayına gittiği ülkede aniden ortaya çıkan siyasi çatışmaların içinde kalan Clive Owen’lı “No Escape”, gemisini ele geçiren Somali korsanlarına karşı mücadele veren Tom Hanks’li “Captain Philips”, Naomi Watts ve ailesinin Hint Okyanusundaki tsunami felaketinde yaşadıklarını anlatan “The Imposibble” gibi çarpıcı ve seyircinin çok beğendiği filmlerin izinden giden “Hotel Mumbai” yine bu filmler kadar sürükleyici bir anlatım yakalıyor, “Titanic”’deki sınıf ve etnik kimlik farklılıklarını da anımsatan sahneler, insanın karanlık yönlerini yine göz önüne sürüyor. 
“Zor Ölüm / Die Hard” serisinde bir plaza teröristlerce ele geçirildiğinde acımasızca katledilen insanları izlerken bunun bir kurgu olduğunu bilerek izleriz ve bu vicdanımızda bir rahatlama oluşturur. Ancak böyle gerçek olayları anlatan filmlerde kurgunun aksine katledilen insanların şu an hayatta olmadığını bilmek film boyunca kaçınılmaz bir gerçek olarak yakanızı ve vicdanınızı bırakmıyor. Filmi izlerken tüm bu olayların ne kadarının gerçek mekanlarda çekildiği sorusunu sormadan duramıyorsunuz. Yunanistan – Avustralya asıllı yönetmen Anthony Maras, daha önce ödüllü kısa filmlerinin ardından ilk kez yönettiği bu uzun metrajda; filmin açılış sekansı, tren istasyonu gibi sahneleri gerçek mekanlarda çekmiş. Otelin belli bölümlerini de gerçek mekanda peliküle aktarırken etik olarak pek çok sahneyi de Bombay çevresinde kurulan setlerde hayata geçirmiş. İşin etik yönünden söz etmişken şunu da dile getirmek gerekiyor ki; böyle hikayelerin sinema filmi gibi gerçeklik dozu yüksek bir anlatım biçimiyle dünyaya aktarılışının belli bir noktada ahlaki sorumluluğunun nerede başlayıp nerede bittiği konusu sinema tarihi boyunca tartışılacaktır. Film bu anlamda hassas davranarak Türkiye’de vizyon tarihini de defalarca ertelemek zorunda kalmış. 18 Temmuz Perşembe gecesine kadar Türkiye’de “Hotel Mumbai”yi izleyeceğiniz salon ve seans bilgileri şöyle: İSTANBUL Levent Cinemaximum Kanyon 13:30, 18:45 Bakırköy Cinemaximum Marmara Forum 22:00 Acıbadem Cinemaximum Akasya 19:00 ANKARA Cinemaximum Armada 18:50 Herkese iyi seyirler
