Sibel Doğu

Kadın dizisinde kim ölür ama daha da önemlisi 3. sezon nasıl olur?

ABONE OL

İkinci sezonun ortalarından itibaren senaryosu tükenmeye başlayan Kadın dizisinin yeni sezonu için izleyiciler endişeli...

Fox TV'nin geçtiğimiz haftalarda 2. sezonunu tamamlayan MedYapım imzalı dizisi 'Kadın' bu senenin başında dizilere verilen 3 haftalık arada kullandığı taktiği sezon finalinde de uygulayarak 'acaba kim öldü' merakıyla kapattı sezonu. Yaz tatili boyunca izleyiciyi merakta bırakmak isteyen senaristlerin klasik taktiğidir aslında bu. Sezon finalinde ana karakterler birisi silahla vurulur, trafik kazası geçirir ya da benzer bir hayati tehlike geçirir ve izleyici "Acaba ne oldu" merakıyla başbaşa bırakılır. Yeni sezon başlayınca da karaktere hiçbir şey olmadan yola devam edilir. Kadın dizisi bu sefer bu taktiği biraz geliştirip kazayı gören vatandaşlardan birisine kazanın ölümlü bir kaza olduğunu söyletti. İzleyicinin merakı da 'Acaba ne olacak'tan 'Acaba kim öldü'ye çevrilmiş oldu.

İzleyicinin dizi izleme algısının geliştiğini ve eski numaraları artık heyecansız bulduğunu ve nedenle sürekli daha akıllıca senaryolar istediğini varsayarsak bu taktik daha iyi diyebiliriz. Çünkü her ne kadar yeni sezonda bir bahane üretilip kimseyi ölmemiş olarak görme ihtimalimiz olsa da Kadın dizisi şuan en azından izleyiciye daha farkli bir heyecan yaşatmiş oldu. En azından Bahar- Sarp- Arif ve Hatice'nin olduğu o arabada birisinin öldüğünü biliyoruz. Açıkçası ben bir ters köşe beklemiyorum. 3 haftalik arada 'Kadın öldü' repliğine sadik kalip daha önce görmediğimiz alakasız bir karakter yerine Yeliz'i öldüren senaristler ölümlü kaza lafına da sadık kalacaktır. Peki ölen kim olur? Nezir'in adamlarının kurşunları oradaki en zayıf halka olan Yeliz'i bulmuştu. Burada da aynısı olacak ve gidişi dizideki konu akışını en az bozacak karakter ölecektir. Yani; dizi Sarp, Bahar, Arif üçgeninde ilerlediğine göre yüksek ihtimal bu kazadan sağ çıkamayacak olan karakter Hatice olacaktır. Nezir'in adamları Bahar'ın evini basıp Sarp'ı aradığı zaman ölümden kurtulan Hatice yüksek ihtimal bu sefer senaristin yolladığı Azrail'den kaçamayacak. Kamyonun arabaya Hatice'nin oturduğu ön koltuk tarafından çarptığını da düşünürsek birçok izleyici Hatice'nin ölümüne kendisini hazırladı bile. Hikayedeki anlamı ilk bölümlere göre azalan ve hatta hala Şirin'i korumasıyla izleyicinin tepkisini Şirin'den çok çeken Hatice'nin yokluğu da izleyici tarafından çok aranmayabilir hatta. Zaten donuk ve soğuk bir karakter olan Hatice izleyiciyi biraz bıktırmıştı bile. Hatice'nin ölümüne dair üzülünecek tek nokta sanırım hayat arkadaşını kaybeden Enver'in yalnızlığı olur ama senarist ona da hemencecik yeni bir eş adayı bulur. Hatice'nin ölümünün bir kötü ve izleyiciyi çıldırtan tarafı da sanıyorum ki, sanki aralarında yeterince sorun yokmuş gibi Şirin ve Bahar arasında yeni bir düşmanlık başlaması olur. Takıntılı, ruh hastası bir karakter olsa da annesine olan sevgisi samimi olan Şirin onun ölümüyle iyice denegesini kaybedebilir, bundan Bahar'ı sorumlu tutabilir.

Kısacası, Bahar'a saldırmak için Şirin'in eline yeni bir neden geçmiş olabilir. Tabi, Bahar da Şirin'e karşı aynı pasifliğini koruyup sesini çıkarmamaya devam ederse Şirin'in eline daha çok fırsat verir ki Bahar bunu iki sezondur yapıyor zaten. Sarp'ın başına gelenlerin sorumlusunun Şirin olduğunu öğrendiği halde hala Şirin'e öfkeyle bir tokat atmak ya da yakasına yapışıp "Bizden uzak dur" demek dışında birşey yapmayan Bahar için itiraf etmek gerekirse bazen "Başına gelenleri de hak ediyor aslında" demiyor da değilim. Allah'tan sezon finalinde evden kovulan Şirin'i eve almadı da az biraz aklı olduğunu gördük dedim hatta. Şirin'in zaten bunca zamandır tedavi için hastaneye yatırılmamış olması da ciddi bir mantık hatası. Çünkü bu kızda ciddi derecede kişilik bozukluğu ve psikolojik sorunlar var. Kendisinin rıza göstermesini beklemeden tedavi altına alınması ve hastaneye kapatılması gerekiyor. Bunun yapılması için daha ne yapması gerektiğini beklediklerini anlamıyoruz ama bir dizide hikaye akışını sağlayacak kötü karakterlerin ortadan kalkmama ilkesi gereği Şirin'e üçüncü sezonda da katlanmamamız gerekiyor. Allah tüm izleyicilere sabır versin diyelim :)

3. sezon demişken... Biraz da ona değinmek istiyorum. İkinci sezonun ortasından itibaren konusu iyica daralan ve sıkışan dizi hala listenin ilk sırasından olan reytinglerine güvenerek 3. sezon kararını verdi ama ben de tüm izleyiciler gibi bunun yanlış bir karar olduğunu düşünüyorum. 10-12 bölüm süren dağ evinde saklanma ya da Nezir'in evinde tutsak kalma olayından sonra dizi sanki bir çıkmaza girdi. Konu hiç ilerlemeden arka arkaya sıkıcı bölümler izledik. Şükür ki, Nezir'in evinden kurtuldular derken dizi bu sefer de Arif mi Sarp mı çıkmazına girdi ve 3. sezonun tamamı bu konu üzerinden devam edecek gibi görünüyor. Ve tam da bu noktada bir bölüm Sarp'ı affeden, bir bölüm Arif'e yeşil ışık yakan ama sezon finalinde "İkinizi de istemiyorum" diyen Bahar'ın dengesiz tavırları izleyiciyi daha da çıldırtmaya başladı. Kendinden emin bir şekilde karar veremeyen, ne istediğini bilmeyen, çevresinde olup bitene sessizce seyirci kalan bir Bahar izlemek ve üstelik bu karakteri 'çocukları için güçlü duran anne' diye sunmak artık itici durmaya başladı. Bahar'ı 18 yaşındaki genç kız gibi iki erkek arasında bu kadar kararsız bırakmak gibi bir klişeye düşülmemeli idi. Hatta; bence Sarp bu diziye hiç dönmemeli ve öldü olarak kalmalıydı. Sarp'ın yaşıyor olması ilk sezondaki başarılı havayı dağıtan en önemli etken oldu diye düşünüyorum. Tabi ki, başrol oyuncusu Caner Cindoruk'u diziden gönderemeyince Bahar'ın öldü zannettiği Sarp'ı aslında yaşıyor çıkartmaktan başka da çare yoktu. Bu durum aslında Türk dizilerin en önemli sorunu kanımca. Baş karakterler final haricinde ölemedikleri için Sarp'ın bir gün sağ salim ortaya çıkacağı daha ilk bölümden belliydi. Hatta; ölümünü denize düştü, cesedi bulunamadı diye açıklamaları bile bir gün ortaya çıkacağının işareti idi. Sarp'ın gelişi ve beraberindeki olaylarla konu uzayınca dizide bir çıkmaza girdi ve ilk bölümlerdeki hayatın içinden dediğimiz gerçekçi havasını kaybetti. 

Çünkü ilk sezon izlediğimiz Sarp ile şu anki Sarp'ın aynı karakter olduğuna inanasım gelmiyor. Senarist Sarp'ı ortaya çıkarıp bambaşka bir hayatın içinde bize sununca ilk bölümlerde sevdiğimiz adamdan bambaşka bir karakter çıkartmış oldu. Hatta belki de kendi yarattığı karaktere ihanet etti. Şimdi iyiden iyice Sarp ve Arif üçgenine hapsolan dizide izleyici de keskin bir şekilde ikiye ayrılmış durumda. Bir grup izleyici Bahar'ın çocuklarının babası olan ve Şirin başlarına bela olup da Sarp denize düşüne kadar güzel bir aşk yaşadıklarına şahit olduğumuz Sarp ile birlikte olmasını istiyor. Bir diğer grup ise Bahar'ı koşulsuz sevdiğine inandığımız Arif ile olmasını... Aslında Arif de, Sarp da kötü karakterler olmadığı ve suçsuz oldukları için iki gruba da hak veriyorum ancak bir izleyici olarak aradan geçen bunca seneden sonra bir arada olmalarının aynı samimiyette olacağına inanmadığım ve Sarp'ın gergin tavırlarını itici bulduğum için oyumu da Arif'ten yana kullanıyorum. Bahar da Sarp'ta birbirlerini öldü zannedip farklı hayatlar kurduklarına ve hayatlarına başka insanlar aldıklarına göre artık ikisi de bu yeni hayatlarında yola devam etmeli bana göre. Hatta, Sarp'ın Bahar'a dönmesinde Pırıl'a bile haksızlık yapıldığını düşünüyorum. Sonuçta, Bahar'ı öldü zanneden Sarp'ı Pırıl ile mutlu bir evlilik yaşarken gördük. Ve şimdi terk edilmek Pırıl'a da haksızlık.

Yıllardır evlat hasreti çekti dediğimiz Sarp'ın şimdi de Pırıl'dan olan çocuklarını hiç arayıp sormaması da acımasızca geliyor bana. O çocuklarda şimdi Nisan ve Doruk gibi babasız büyüyüp mağdur olacaklar. Sarp'ın Nisan ve Doruk'u bulunca Ali ve Ali'yi unutmasını çok iyi baba olarak sunulan Sarp'a yakıştıramıyorum açıkçası. Tabi ki, bu bir dizi olduğu için gerçek hayattaki mantık kurallarına göre değil izleyicinin taleplerine göre şekillenecektir. Çoğunluk Sarp ve Bahar'dan yana olduğu ve başrol karakterimiz Sarp olduğu için işin sonunda Bahar illa ki Sarp ile olacaktır diye düşünüyorum ama yukarıda da belirttiğim gibi gönlüm Arif'ten yana. Aslında Bahar da daha çok Arif'i seviyor ama çocukları istiyor diye Sarp ile olacak gibi bir hava da var. Ama bu kadar kafa karışıklığı ve üzüntüden sonra Bahar'ın Arif ile olup onu da üzmesini istemem. Belki de Pırıl dahil kimsenin birbiriyle bir ilişkisinin olmaması, herkesin kendisini çocuklarına adaması, Arif'in de kendisine yeni bir hayat kurması daha mantıklı olur ama az evvel de dediğim gibi dizi kuralları gereği illa ki birileri birileri ile ilişki yaşayacak. Yaratılan bu Arif mi Sarp mı çıkmazıyla birlikte ortada önemli başka bir durum daha var ki... O da dizinin tadının baya bir kaçtığı, artık oldukça sıkıcı ilerlediği hatta ilerlemediği, Bahar'ın konuyu uzatmak adına tutarsız davranışlar sergilediği, Şirin'in kıyafetlerini giyip Pırıl'ın çocuklarının doğum gününe gittiği, Pırıl'ı da Doruk'un sünnetine çağırdığı ve bu yüzden topa tutulup neredeyse Şirin kadar sevilmeyecek bir karakter olma yolunda ilerdiği bu dizi belirttiğim gibi bence 3. sezonu kaldırmaz.

Çünkü konu tükendi ama reytingleri iyi olduğu için uzatmaları oynatmaya çalışıyorlar. Böylece de zaten ikinci sezonun ortasından itibaren kaydetmeye başladığı kaliteyi iyice düşürüyorlar. Aslında bu da Türk dizilerinde çok genel bir sorun. Dizinin konu uzayıp tıkandıkça kalitesini kaybedeceğinin aslında kanal da farkında, yapımcı da farkında, oyuncular da farkında ama iş para kazanıyor diye devam ettirmekte ısrarlı davranıyorlar. (Dizi sektöründen kalite beklemekte sanıyorum benim başa kürek çekmem. Türk dizi sektöründe kalite genellikle ilk sezondan sonra ortadan yok oluyor) Sonra dizi iyice sarpa saran konusu nedeniyle reyting kaybetmeye başlıyor, ani final kararı alınıyor ve o kadar zaman top gibi çevrilip uzatılan konular acel acele mantıksız bir sonuca bağlanmış olarak ekrana veda ediyor. Onca zaman izlediğimiz hikaye de boşa gidiyor. Dizi izleyiciye bir hikaye anlatmak için değilde para kazanmak için yapılınca işler zamanla bu kadar ucuzlaşıyor aslında. O kadar emek harcayan insanların çabasına da yazık oluyor. 'Kadın' dizisinde de buna benzer bir sonuç görebilme ihtimalimiz oldukça fazla. Artık bu dizide bu süreç nasıl ilerleyecek onu 3. sezonun ilk bölümlerindeki performansa göre değerlendireceğiz.

Son olarak, hikayesini Bahar'dan çok sevdiğim ve merak ettiğim bir karakter olan Ceyda ile ilgili söylemek istediklerim var. Emre karakteri ortaya ilk çıktığında Ceyda'ya da ait bir hikaye izleyeceğimiz, onu Bahar'ın arkadaşı olmaktan başka bir vasıfta görebileceğimiz için sevinmiştim ama Şirin'i bu iki karakter arasında da engel olarak koyan ve Emre'yi ilk gördüğümüzdeki beyefendi kişiliğinden çıkarıp bu kadar karaktersiz bir hale getiren senaristin bu hikayeye olan hevesimi kırdı. O nedenle sosyal medyada birçok izleyicinin dile getirdiği gibi keşke Nezir ölmeseydi de Ceyda ile Nezir evlenseydi ve Nezir yaşadığını evlat acısını Ceyda'nın oğluna babalık yaparak dindirseydi diyorum. Nezir'in Emre'den daha iyi bir baba olacağı konusunda birçok izleyicinin de hemfikir olduğunu düşünüyorum. Emre ve Ceyda'yı yine konuyu uzatmak adına çok çabuk bir araya getirmelerini elbette beklemiyordum ama Emre'yi bu kadar düşürüp antipatik yapmak yerine, Emre'yi eşi ölmüş değilde hala evli yapsalardı bile daha mantıklı olabilirdi diyorum hatta. Ceyda'nın yuva yıkan kadın konumuna düşmemesi için evli olmaması daha iyi bir hamle olsa da Emre'yi bu kadar itici bir adam haline getirdikten sonra onun Ceyda'nın mutsuzluğuna son verecek adam olacağını da, Arda'ya iyi bir baba olacağını da zannetmiyorum. Karakterden bu kadar soğutmaları doğru olmadı kanısındayım. Emre ve Ceyda yüksek ihtimal Şirin'in kaçırdığı Arda'yı bulmak için birlikte çabalayacak, bulduklarında da Ceyda'nın annesinin yanına göndermeyecek ve hatta belki Emre velayetini almaya çalışacak derken ikili yavaş yavaş yakınlaşmaya başlayacak. Ama bu hikayede yarattıkları heyecanın yerini dizinin genelinde olduğu gibi iticiliğin aldığını da yinelemek istiyorum. Dizinin gizli başrolü olduğunu düşündüğüm Ceyda'nın mutluluğu Bahar'dan daha çok hak ettiğine inandığım için 3. sezondan tek beklentim Ceyda'nın hikayesini Bahar gibi izlenmez bir hale getirmemeleri.

twitter takip