Yapımcı Serkan Bircan: Türkiye'de 60'ın üzerinde sinema salonu kapanacak

Yap%C4%B1mc%C4%B1+Serkan+Bircan:+T%C3%BCrkiye%E2%80%99de+60%E2%80%99%C4%B1n+%C3%BCzerinde+sinema+salonu+kapanacak
ABONE OL

Sinemacı Serkan Bircan, sektörün covid-19'dan nasıl etkilendiğini ve yeni normalde geleceğinin nereye doğru evrildiğini Medyakoridoru'na anlattı...

Pınar Karahan / Serbest gazeteci

[email protected]

 

Film yapımcısı ve sinema işletmecisi Serkan Bircan, yeni tip koronavirüs Covid-19 salgını nedeniyle Mart ayında kapatılan ve normalleşme adımlarıyla 7 Ağustos'ta yeniden açılan sinemaların şu anki durumunu, salgın döneminde boğuştuğu zorlukları, sektörün devletten beklentilerini ve geleceğini konuştuk.

Birçok salon sahibinin elektrik faturalarını dahi ödemekte zorlandığını belirten Bircan, bu yıl 60'in üzerinde sinema salonunun kapanma tehlikesiyle yüz yüze olduğunu açıkladı.

Covid-19 önlemleri kapsamında kapalı olan sinema salonları, Türkiye’de 7 Ağustos itibariyle yeniden açıldı? Peki o tarihten bu yana sektörün az da olsa yüzü güldü mü, yeni normal sinemada nasıl işliyor?

Sinemalar açıldığı günde toplamda 179 lokasyon açıktı. Bunların 83 tanesi ise Cinemaximum’a ait. Ancak Türkiye’de 442 adet lokasyon var. Yeni sezonla birlike açık olan lokasyon sayısı 380’lere ulaşacaktır ama 60 kadar sinema salonu kapanacaktır. İlk haftanın rakamlarına bakınca 26 bin civarında kişinin sinemaya gittiğini görüyoruz ama aslında her hafta, ilk haftanın cuma günü ile ikinci haftanın cuma günü arasında yüzde 30’luk bir fark oluştu. Bu da bizim açımızdan sevindirici bir gelişme. Biliyorsunuz 26 Ağustos’ta TENET vizyona girdi ve bir haftada çekilemeyen izleyiciyi, hafta içi olmasına rağmen tek güne toplayabiliyor . Demek ki insanlar güzel içerik oldukça sinemaya gidecektir. Tabii ki bu noktada biz sinemacılara çok iş düşüyor. Sosyal mesafe ve hijyen kurallarına uyarak misafirlerimize en rahat ortamda film izlettireceğiz.

Sizin de birçok bölgede sinema salonlarınız var. Ne tür önlemler aldınız?

Bizim sinemalarımızın hepsi kapalı şu an. Aslında pandemiyle alakalı da değil bu. Her zaman yaptığımız gibi yaz sezonunda sinemalarımızı kapatıyoruz. Çünkü açık hava sinemalarına ağırlık veriyoruz. Ondan dolayı ben biraz nöbetçi sinemacı gibiyim. Ancak 18 Eylül’den itibaren bütün lokasyonlarımızı açıyoruz.

Hangi illerde salonlarınız var?

Sinop, Mersin, Denizli ve Zonguldak’ta. Yakın bir tarihte Çayırova’da da 4 salonlu bir sinema projemiz var. Bu sene biraz daha zor geçecek elbette. O yüzden sinemacı arkadaşlarımıza elinizi taşın altına koyun diye söylüyoruz hep. Haklı olarak ‘olmaz’ diyen insanlar da var. Çünkü “Zarar edeceğimiz bir projeye girmek istemiyoruz” diyorlar. Tabii pandemi bittikten sonra muhtemelen onlar da üretime kaldıkları yerden devam edeceklerdir.

Sinema sektörü, Türkiye’de ilk vakanın görülüğü Mart ayından bu yana ne gibi kayıplar verdi, hangi zorluklarla mücadele etmek zorunda kaldı? Devletin bir desteği oldu mu?

Devletin kısa ödenek desteği oldu yalnızca...

Sizce bu yeterli mi?

Kesinlikle hayır. Biz bu tutarın farkını personellerimize ödedik. Hatta gönül isterdi ki tamamını verelim... Emin olun ki şu anda açık olan sinemalarda elektrik parası dahi çıkartılmıyor. Kaldı ki AVM’ler bu konuda çok gaddar. Büyük bir bölümünün “Ben kiramı alırım. Siz daha çok para kazanınca bize daha çok para vermiyorsunuz” gibi söylemleri var. Son duruma baktığımızda, grup sinemaların çoğu bazı lokasyonlardaki salonlarını kapattı. Bu yıl 60’ın üzerinde sinema salonu kapatılacak. Doğal olarak gelir gideri karşılamıyor. Para kazanmayı bırakın, zarar ettiğiniz bir lokasyonda ne kadar daha dayanabilirsiniz.

Bu yıl nasıl sonuçlanır sizce?

Ekim ayına kadar fazla bir beklentim yok benim. Ekim ayından sonra “Müstakbel Damat”, “Adanış Kutsal Kavga”, “Malazgirt 1071” ve “Rafadan Tayfa” ile birlikte sezon biraz daha canlanacaktır diye düşünüyorum. Sonrasıyla ilgili de şimdiden bir şey söylemek doğru olmaz.

Neden?

Çünkü şu an sete giren “Aykut Enişte” ve “Sen Hiç Ateşböceği Gördün mü” filmleri var. Hadi bunları da Şubat ayına aldık diyelim, iki film zaten sinemayı kurtarmaz ama bir bakarsınız “Düğün Dernek” Ocak sonu sete çıkar ve Şubat’ta vizyona girer, o zaman hepsi birlikte sektöre büyük bir hareketlilik getirir. Tüm dünyada olduğu gibi bu sene Türkiye’de de sinemacılar için çok zor bir dönem. Devletten bir yardım olmazsa 150’den fazla sinema salonu kapanmak zorunda kalır. Şu an beklentimiz “Düğün Dernek”in ve “Rafadan Tayfa”nın vizyona girmesi. Bunlar olmadığı sürece bu sene 40 milyonu bulamayız diye düşünüyorum.

Bu yıl çoğu filmin vizyonunun ertelenmesinin yanında, birçok film festivali de yapılmıyor. Sinemanın geleceği açısından 2021’in sonunda nasıl bir sonla karşılaşırız?

2021 yılına girince inşallah hayatta kalırız. En büyük hedefimiz bu olmalı bence (Gülüyor). Sağlığımız yerinde olduğu müddetçe gerisi gelecektir.

Peki devletten en öncelikli beklentileriniz neler?

Eğlence vergisi kaldırılmalı. Çünkü verginin de vergisini ödüyoruz. Yüzde 10’luk bir pay çok yüksek. Ama bu yönde en ufak bir çalışma göremiyoruz ne yazık ki. Elektrik harcamaları konusunda büyük sıkıntımız var. Örneğin 6 salonlu bir sinema 13-15 bin civarında elektrik faturası ödüyor. Sezonda ödenebilir ama şu anki dönemde emin olun ki elektrik paralarını dahi Kasım-Aralık aylarına kadar çıkaramayacaktır bir sinema. Bu yönde devletten teşvik veya hibe yardımı bekliyoruz.

Tüm bunların yanında yeni dijital platformlar da kurulmaya başladı. Acun Ilıcalı şu an hazırlık aşamasında örneğin. Sizce şansı olur mu?

Sinemayla ilgili yapılan her şey güzel olur diye düşünüyorum. İnsanlara farklı bir soluk sunmak da gerekli. Devletin çıkardığı yasayla filmler 6 ay sonra televizyonlarda, 5 ay sonra da dijital platformlarda yayınlanıyor zaten. Ancak kısa bir dönem bu. Bence en az 1 sene olmalı bu süre. Beyaz perdenin yerini hiçbir şey tutmaz diyoruz ama aynı anda evinizde bedava izlemek varken, sinemaya gidip de kimse film izlemez.

twitter takip