CHP'li danışman konuştu: 'Deniz Zeyrek eliyle ‘dışarıda görüşürüz’ hareketi yaptı'

CHP%E2%80%99li+dan%C4%B1%C5%9Fman+konu%C5%9Ftu:+%E2%80%99Deniz+Zeyrek+eliyle+‘d%C4%B1%C5%9Far%C4%B1da+g%C3%B6r%C3%BC%C5%9F%C3%BCr%C3%BCz%E2%80%99+hareketi+yapt%C4%B1%E2%80%99
ABONE OL

Sözcü yazarı Deniz Zeyrek’in 'Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi'nin açıklandığı toplantıda üstüne yürüdüğünü ve 'Sen kimsin?' diye bağırdığını iddia ettiği CHP’li o danışman, ismini gizli tutarak Medyakoridoru’na konuştu. Zeyrek'in özel ayrıcalıklar istediğini belirten danışman, 'Zeyrek, eliyle dışarıda görüşürüz hareketi yaptı ve böyle bir olay yaşanmadığı halde 'bana gerizekalı diyemezsiniz' diyerek olay çıkardı' açıklamasını yaptı.

Pınar Karahan / Editör

[email protected]

 

Sözcü yazarı Deniz Zeyrek, bugünkü köşe yazısında, altı partinin bir araya gelerek Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi açıkladığı toplantıda yaşadıklarını yazdı. Yaklaşık beş yıldır davet edildiği ilk CHP etkinliği olduğunun da altını çizen Zeyrek, aynı dönemde CHP’ye küfreden birçok gazetecinin davet edildiği ancak kendisinin çağrılmadığı etkinlikler olduğunu belirtmişti.

Altılı zirvede bu konudan duyduğu rahatsızlığı anlattığı bir danışmanın kendisine “kabadayı” gibi davrandığını yazan Zeyrek, danışmanın “Sen kimsin?” diye bağırdığını ve üstüne yürüdüğünü açıklamıştı. Zeyrek, “Muhalefetteyken bunu yapanlar, bir Cumhurbaşkanı'nı arkalarına alırsa Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın İletişim Başkanı Fahrettin Altun'u bize mumla aratırlar. Benden söylemesi!” ifadelerini kullanmıştı.

Zeyrek’in üstüne yürüdüğünü iddia ettiği CHP’li danışman, isminin gizli kalması koşuluyla Medyakoridoru’na konuştu.

“Sayın genel başkanlar programın ardından tekrar bir görüşmeye girdiler. Deniz Bey ise partili bir arkadaşımızdan, dağıttığımız “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” kitapçığını 6 genel başkanın günün anısı olarak imzalamasını istemiş. Bu doğal bir talep. Zaten yaklaşık 100 kişiden bu yönde bir talep de gelmişti. Ben de gazeteci olarak o toplantıyı takip ediyor olsaydım, böyle istekte bulunurdum. Önemli bir hatıradır çünkü. Deniz Bey’in görüştüğü partili de 6 genel başkanın özel bir görüşmede olduğunu ve içeriye de sadece benim girebildiğimi söylemiş. Sonra durum bana iletildi. Talep bana iletildiğinde başkanların özel görüşmeden olduğunu ve böyle bir talep için o görüşmeyi bölemeyeceğimizi söyledim.

“PARTİLİ ARKADAŞIMIZA “BENİ NEDEN BUNUNLA MUHATAP EDİYORSUN” DEDİ”

Bu arada özellikle de İstanbul’dan gelen gazeteciler genel başkanlarla bir hatıra fotoğrafı çektirmek istediklerini iletmişlerdi. Bunun olmayacağını söylediğimde de hepsi “tamam” deyip ayrıldılar. Deniz Bey’in talebinin de olamayacağını söyleyince, bana durumu ileten arkadaşım “Tamam o zaman, Deniz Bey’e tekrar ver kitapçığı” dedi. Hafif eğildim, tam kitapçığı uzatttığım anda Deniz Bey “Ben senden bir şey mi istedim” diyerek bağırdı. Sonra yanımdaki partili arkadaşıma dönerek “Ya ben senden bir şey istiyorum, bununla beni niye muhatap ediyorsun” dedi. Deniz Bey’le bugüne kadar olumlu ya da olumsuz en ufak sohbetimiz olmadı. Ben de ‘Deniz Bey ne diyorsunuz tam olarak’ dedim. O da “Senden bir şey istemedim ben” diye yanıt verdi. Ben de ‘sen kimsin ya benden bir şey isteyeceksin’ dedim. Tabii böyle olaylarda tanınmış arkadaşlarımızın alınma durumları olabiliyor. Herkesin içinde “sen kimsin” gibi bir sorgulama hoşuna gitmemiş olsa gerek. Neyse, oradan başka arkadaşların da araya girmesiyle uzaklaştım.

“ELİYLE ‘DIŞARIDA GÖRÜŞÜRÜZ’ HAREKETİ YAPTI”

Son anda çıkarken Deniz Bey’in olduğu yöne doğru döndüğümde bana eliyle ‘dışarıda görüşürüz, dışarıya gel’ hareketi yaptı. Ben de ‘tamam’ dedim ve peşinden gittim ve ‘Deniz Bey beni dışarıya mı çağırdınız, bir şey mi yorsunuz’ dedim. Bir anda “Sen bana gerizekalı diyemezsin” dedi. Aşağıda hiç böyle bir şey olmadı. Kendisine “Ben size böyle bir şey söylemedim ama siz hadsizsiniz” dedim. O sırada büyük bir organizasyon olduğundan dolayı dışarıdan kiralanan güvenlik görevlilerinden biri olaya müdahale etti. Kesinlikle koruma değildi, tesadüfen orada bulunan bir güvenlik görevlisiydi. Güvenliğin olaya müdahalesiyle birlikte o yukarıya çıktı ben de tekrar toplantının yapıldığı bölüme geçtim. Olay bu kadar basit aslında. O anki verilen reaksiyon denilebilir, Deniz Bey’in gücüne gitmesi denilebilir ya da benim de varsa hatam iş stresi denilebilir ama köşe yazısı olacak kadar büyük bir olay mıdır bilemiyorum.”

“DENİZ BEY ÖZEL AYRICALIK İSTİYOR”

Danışman, Zeyrek’in CHP’nin organizasyonlarına çağrılmadığı ve kendisine ambargo uygulandığı yönündeki iddiasına şöyle yanıt verdi:

“Deniz Bey’in özellikle de Sayın Kılıçdaroğlu’nun yeni yıl toplantılarından dolayı bir alınganlığının olduğunu biliyorum. Sayın Kılıçdaroğlu, yeni yıla girmeden önceki 10 gün içerisinde CHP’yi takip eden muhabir arkadaşlarla, televizyonların, gazetelerin ve internet medyasının Ankara temsilcileriyle buluşur. Deniz Bey bir köşe yazarı, Ankara Temsilcisi değil. Kendisinin sitemi ise özel bir ayrıcalık istiyor olmasıyla ilgili. Peki Deniz Bey bu özel ayrıcalığı hak ediyorsa diğer insanlar da bunu hak etmiyor mu? Diğer organizasyonlara yönelik de davet usülüyle çalışan bir mekanizma yok partide. Biz basın bildirisi yaparız ve katılmak isteyen basın mensupları katılır. Akreditasyon uygulamayız. Burada yalnızca bir lansman toplantısı olduğu için basın davetinin yanı sıra temsilcilere, genel yayın yönetmenlerine ve köşe yazarlarına da özel bir davet gitti. “Bir ayrıcalık istiyorum” demek ayrı, “Ben yok sayılıyorum” demek ayrı.”

AKİT’İN NEDEN ÇAĞRILMADIĞINI DA AÇIKLADI

Organizasyona Akit’in neden davet edilmediği sorusuna da cevap veren danışman, şu açıklamayı yaptı:

“Bir genel başkanın idamını istemek gazetecilik faaliyeti olmadığı ve olamayacağı için onlar buradan yayın yapamıyorlar. Akit haricindeki her kurum veya gazeteci burada yer alabilir, programları takip edebilir.”

twitter takip