'Bizzat duyduğum şey, 'Çıkarın şu basını şuradan' cümlesi oldu'

%E2%80%99Bizzat+duydu%C4%9Fum+%C5%9Fey,+%E2%80%99%C3%87%C4%B1kar%C4%B1n+%C5%9Fu+bas%C4%B1n%C4%B1+%C5%9Furadan%E2%80%99+c%C3%BCmlesi+oldu%E2%80%99
ABONE OL

Kadıköy'de haber takibi yaptığı sırada polis şiddetine uğrayan gazetecilerden Emre Orman, Medyakoridoru'na konuştu.

Pınar Karahan / Serbest Gazeteci

[email protected] 

 

Türkiye'de güvenlik güçlerinin basın mansuplarına yönelik uyguladığı şiddet her geçen gün artıyor. Bu şiddetin son örneğini geçtiğimiz haftalarda kadıköy'de düzenlenen Suruç katliamı anmasında gördük.

Anma ve protesto eylemini takip eden gazetecilerden Yasin Akgül, Fatoş Erdoğan, emre Orman ve Berkcan Zengin'in de aralarında olduğu çok sayıda basın mensubu polisinn çok sert müdahalesine maruz kaldı.

Bu saldırılarda darp edilen gazetecilerden Emre Orman, yaşananları Medyakoridoru'na anlattı....

Emre Orman

"Her sene olduğu gibi bir anma eylemi yapılacaktı. Öncesinde bir oturma eylemi yapıldı. Oturma eylemi sorunsuz bir şekilde yapıldı, arada sloganlardan dolayı bir uyarı anonsu geçildi ama onun dışında bir sıkıntı olmadı. Saat 19:00’da Süreyya Operası’nda genel bir yürüyüş çağrısı yapılmıştı. Geniş katılımlı bir yürüyüş olacaktı. Biz de onu takip etmek üzere oradaydık. Hatta gazeteci Bülent Kılıç saldırıya uğradığında kendisiyle görüşüp özür dileyen İstanbul İl Emniyet Müdür Yardımcı da oradaydı.

Kitle Süreyya Operası'na doru yürüyüşe geçtiğinde polis hemen önlerini kesti ve plastik mermi, biber gazlarıyla atış gerçekleşti. Ardından da TOMA’lardan su sıkıldı. Bu esnada suyun büyük çoğunluğu gazetecilere isabet etti.

Kitle geriye doğru çekildiğinde HDP binası önünde bekleyen TOMA’lardan yeni bir saldırı gerçekleşti. Bu kez ortaya doğru geldiler, karşı sokakta da polisler vardı. Onlar da plastik mermilerle saldırdılar. Üç koldan saldırıya uğradı kitle.

Polisin gözaltına almak için gelmediği o kadar barizdi ki… Gözaltına almak isteyen polis, tutup da insanların kıyafetlerini paramparça etmez. Düşmana vurur gibi, sokak dövüşündeymiş gibi saldırıyorlardı.

Bize müdahalenin başlangıcı da kıyafeti parçalanan bir kadının fotoğrafını çeken AFP foto muhabiri Yasin Akgül’ün tartaklanmasıyla oldu. Bizzat duyduğum şey “Çıkarın şu basını şuradan” cümlesi oldu. Hatta bir ara İlçe Emniyet Müdürü ile göz göze geldim ve beni işaret ederek “Alın şunu şuradan” dedi. O emirle birlikte çevikler bir anda üstümüze geldi. Hiçbir şekilde mukavemet göstermeden tartışarak geriye doğru çekildik. Bir anda muhabir Fatoş Erdoğan'ı mancılıkla fırlatır gibi fırlattılar. Biz tepki gösterince de hepimize saldırdılar ve bizi darp ettiler."

 

twitter takip