8. Boğaziçi Film Festivali Artistik Direktörü Emrah Kılıç: 'Filmleri çevrimiçi göstermiyoruz çünkü festivalin ruhunu zedeliyor'

8.+Bo%C4%9Fazi%C3%A7i+Film+Festivali+Artistik+Direkt%C3%B6r%C3%BC+Emrah+K%C4%B1l%C4%B1%C3%A7:+%E2%80%99Filmleri+%C3%A7evrimi%C3%A7i+g%C3%B6stermiyoruz+%C3%A7%C3%BCnk%C3%BC+festivalin+ruhunu+zedeliyor%E2%80%99
ABONE OL

Bu yıl pandemi gölgesinde gerçekleştirilmek zorunda kalan festivallerin büyük bir bölümü, çevrimiçi alanlara taşındı. Bugün kapılarını 8. kez sinemaseverlere açan Boğaziçi Film Festivali ise #HerŞeyeRağmen mottosuyla fiziksel olarak gerçekleştiriliyor. Festivalin Artistik Direktörü Emrah Kılıç'a, Boğaziçi FilmFestivali'ndeki yenilikleri ve alınan önlemleri sorduk...

Pınar Karahan / Serbest gazeteci

[email protected]

 

Tüm dünyada yeni tip koronavirüs Covid-19'un yarattığı ekonomik ve sosyal sonuçlardan olumsuz etkilenen sektörlerin başında gelen sinema sektörü, belki de en zorlu dönemlerini geçirirken, sanatın bileşenleri de kendine yeni bir çıkış yolu arıyor. Festivallerin, özellikle de bağımsız filmlerin sürekliliği açısından büyük önem taşıdığı gerçeğinden hareketle, bu zorlu koşullara rağmen devamını sağlamak büyük önem taşımakta. İstanbul'un önemli festivallerinden biri olan 8. Boğaziçi Film Festivali de bu sorumluluk bilinciyle pandemiye rağmen fiziksel olarak izleyiciyle buluşmak için yola çıktı bugün.

Peki salonlarda hangi önlemler alındı, bu yıl festivalde hangi yenilikler olacak, başvuru sayısı beklentiyi karşıladı mı?

Festivalin Artistik Direktörü Emrah Kılıç, Medyakoridoru için yanıtladı...

Bu yıl #HerŞeyeRağmen temasıyla gerçekleşecek olan 8. Boğaziçi Film Festivali'nde hangi yenilikler olacak?

Evet bu yıl Boğaziçi Film Festivali’ni aslında devam ettirebilmek, festivalin yarışmalarını yapabilmek, pandemi sürecinde festivalin sürmesini sağlamak öncelikli amacımızdı. Bu yüzden çok fazla yenilikler katmak gibi bir lüksümüz olmadı ama buna rağmen Film Yönetmenleri Derneği (FİLM-YÖN) bu yıl festivalde Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda bir filme En İyi Yönetmen ödülü verecek. Bunu bir yenilik olarak söyleyebilirim.

#HerŞeyeRağmen teması yalnızca COVID-19'a yönelik oluşturulan bir slogan mı?

#HerŞeyeRağmen teması yalnızca bizim daha çok vurgu yapmak istediğimiz nokta. Pandemi sürecinde filmlerin ait olduğu sinema salonlarında izlenmesi gerektiği için seyircimizi, izleyicimizi, takipçilerimizi buna yönlendirmek için zor şartlarda film izleyebilmeyi ifade eden bir slogan aslında. Maskelerimizi takarak sosyal mesafe ve hijyen kurallarına da uyarak sinema salonunda güvenli bir ortamda film izleyebileceğimizi anlatmaya çalışıyoruz.

Birçok festival ve film gösterimi çevrimiçi gerçekleştirilirken, Boğaziçi Film Festivali, seyirciyi salonlara çağırıyor. Oluşabilecek risklerle ilgili bir önleminiz var mı?

Biz filmleri çevrimiçi göstermiyoruz. Çünkü hem dünyada hem ülkemizde birçok festival böyle yapıldı. Biraz festival ruhunu zedeleyen bir şey tabii ki. En nihayetinde bunu da eleştirmiyoruz ama biz seyircileri sinemalar resmi olarak açıkken festival filmlerini sinemada salonlarda izlemeye çağırmayı tercih ettik. Sektörün de bu yönde bir talebi oldu. Sinemacılar yönetmenler ve yapımcılar da fiziksel olarak filmlerin salonda gösterilmesini ve seyirci ile bir araya gelmesini, filmlerin büyük perdelerde izlenmesini tercih ettiler. En nihayetinde biz de filmleri çevrimiçi değil fiziksel olarak göstermeyi tercih ettik. Bu yüzden oluşabilecek risklerle ilgili önlemlerimizi aldık. Zaten sinema salonları resmi olarak açık. Sinema salonlarının bir işleyiş ve önlem kuralları var. Sinemalar artık yarı kapasite ile seyirci alabiliyorlar salonlara ve bir koltuk boş bırakarak oturma düzeni sağlıyorlar. Festivalde de böyle olacak. Her seanstan önce ve sonra salonlar dezenfekte ediliyor olacak. Maskelerin film bitene kadar takılı olması gerekiyor. Yine salona girerken ateş ölçümü de yapılıyor. Salonların havalandırma sistemleri de gayet iyi. Seans aralarını oldukça organize edip yığılmaların olmasını engellemeye çalışıyoruz. Bu yüzden de izleyicileri seanslardan yarım saat kırk dakika kadar önce salonlara davet ediyoruz. Fiziksel bilet satışı yapmıyoruz. Biletler sadece mobil olarak mobilet.com’dan satılıyor olacak. Teması düşürmek için aldığımız önlemlerden sadece bir tanesidir.

Bu sene pandemi gölgesinde gerçekleştiriliyor festival. Salgının sinema sektöründe yarattığı tahribat ve ekonomik sıkıntılar da aşikar. Sizin en çok zorlandığınız konular ne oldu bu yıl festivali hazırlarken?

Evet sinema sektörü için pandemi çok yaralayıcı oldu. Birçok sıkıntı var. Salonlarda sıkıntı var. Filmlerde ve setlerde var. Ona rağmen bu yeni normal süreçte her şey bir şekilde devam etmeye çalışıyor. Bizim festival yaparken en çok zorlandığımız konulardan biri salon meselesiydi. “Salonlarda fiziksel olarak gösterimleri yapıp oraları en güvenli hale nasıl getiririz?” sorusunu çok düşündük. Bir de pandeminin erken süreçlerinde festivali yapıp yapamayacağımız, durumun nereye gideceği, dünyadaki festivallerin durumu gibi birçok konu bizi festivalin organizasyonu konusunda hep ikilemde bıraktı. Yani festivali yapıp yapamayacağımız konusu bir muğlaklıktı bizim için burada bir zorluk oldu. En nihayetinde festivali yapmaya karar verdik ama zorlandığımız konulardan bir tanesi de ofis çalışma sistemi olarak söyleyebilirim. Her zamankinden daha az kişiyle işleri yapmak durumunda kaldık. Yine ofis düzenlerimizi de buna göre kurduk.

Şu ana kadar 547 başvuru yapılmış festivale. Bu rakamı nasıl değerlendiriyorsunuz? Beklentileriniz karşıladı mı?

Evet, festivalin hem uzun hem kısa metraj kısımlarına çok sayıda başvuru yapıldı. Beklentilerimizi karşıladı ve gayet memnunuz. Bizim için de çok fazla keyifli ve zor bir süreç oldu. Sonuçta rakam çok fazla olduğundan onların içinden en iyi 10-12 filmi seçmek zorundayız. İyi filmlerden seçki yaptığımıza inanıyoruz.

Salonlar bir süredir açık olsa da insanlar salonlara gitme konusunda hala çekimserler. Siz şimdiye kadar nasıl geri dönüşler aldınız?

Evet insanlar biraz çekimser. Aslında biz #HerŞeyeRağmen sloganını insanlar salona gitme konusundaki çekimserliklerini üzerinden atma konusunda bir katkımız olsun diye de koyduk. Umarım bu sloganın insanlar üzerinde etkisi olur ama sinema salonlarına giden ana akım filmlerini izleyen seyirci ile festivaldeki filmleri izleyen seyirci biraz farklı davranışlara sahipler. Biz şimdiye kadar insanların filmleri izlemek için salonlara gitmeyi, yönetmenler ile buluşmayı ve festival koşuşturmacasını özlediklerini gözlemliyoruz. Umarım her şey yolunda gider. Bu noktada bir de şunu eklemek istiyorum; Süpermarketler ve AVM’ler de dahil olmak üzere bütün her yer açık. Onlarla karşılaştırdığımız zaman sinema salonunda alınan önlemler çok daha güvenilir ve steril ortamlar sunuyor. Umarım kimsenin bu konuda bir çekincesi kalmaz. Kurallara riayet ettiğimiz, maskemizi çıkarmadığımız, ellerimizi dezenfekte ettiğimiz sürece hiçbir sorun yaşamayız. Sinemaların ve festivalin ayakta kalabilmesi için de umarım festival takipçileri bu konuda çekincelerini kırarlar. Biz de belki bu konuda bir fayda göstermiş oluruz.

twitter takip