Van'da tutuklanan gazetecilerin duruşması için dayanışma çağrısı: Haber yapan gazeteciler dört duvar arasında!

Van%E2%80%99da+tutuklanan+gazetecilerin+duru%C5%9Fmas%C4%B1+i%C3%A7in+dayan%C4%B1%C5%9Fma+%C3%A7a%C4%9Fr%C4%B1s%C4%B1:+Haber+yapan+gazeteciler+d%C3%B6rt+duvar+aras%C4%B1nda%21;
ABONE OL

Van’da tutuklu bulunan gazeteciler için açıklama yapan DFG ve MKGP 2 Nisan'da görülecek olan davaya ilişkin katılım çağrısında bulundu.

Fotoğraf: Evrensel

Evrensel'in haberine göre; Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) ve Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP), Van’da iki yurttaşın helikopterden atılması olayını kamuoyuna duyuran ve tutuklanan Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirleri Adnan Bilen, Cemil Uğur ile Jinnews Muhabiri Şehriban Abi, Gazeteci Nazan Sala ve tutuksuz yargılanan Zeynep Durgut'un 2 Nisan Cuma günü Van 5’inci Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek davasına ilişkin açıklama yaptı. Dicle Fırat Gazeteciler Derneği Diyarbakır şube binasında yapılan açıklamada ilk olarak DFG Eş Başkanı Serdar Altan söz aldı.

GAZETECİLİK SUÇ DEĞİLDİR

Türkiye’nin her yerinde basın üzerinde büyük bir baskı olduğunu dile getiren Altan, “Arkadaşlarımız yaptıkları haberler nedeniyle 6 aydır tutuklu. Bizler de basın örgütleri olarak, dayanışma bekliyoruz. Kamuoyuna sesleniyoruz: Arkadaşlarımız gazetecilik faaliyetlerinden dolayı tutuklandı. Gazetecilik suç değildir, kutsal bir görevdir. Bizler kamuoyunun haber alma hakkını savunuyoruz. Arkadaşlarımız suçlu değil, gazetecidir. Gazetecilerin cezaevinde değil, haber peşinde olmalı. Arkadaşlarımız bir an önce serbest bırakılmalıdır. Kamuoyundan da dayanışma bekliyoruz” dedi.

Altan, gazetecilere, gazeteci meslek örgütlerine, kamuoyuna 2 Nisan’da görülecek duruşmaya katılım çağrısında bulundu.

CEZA İÇİNDE CEZA

Altan’dan sonra söz alan MKGP Sözcüsü Ayşe Güney, görülecek olan davanın haberciliğin yargılandığı bir dava olduğunu söyledi. Şehriban Abi ve Nazan Sala’nın cezaevinde yaşadığı sorunlara ifade eden Güney, “Arkadaşlarımız tutuklandıktan sonra da özel bir muamele gördü. Götürüldükleri cezaevinde erkeklerin bulunduğu koğuşlara konuldu. Orada hijyenden uzak, soğuk havada battaniye dahi verilmemiştir. Ceza içinde ceza verilmiştir. Bu uygulamaları, onların şahsında Kürt kadın gazetecilere verilen ceza olarak görüyoruz. Bizler, bu politikalara hakikati kamuoyuna duyurmaktan vazgeçmeyerek cevap vereceğiz. Yaşanan gerçekleri duyuracağımız sözümüzdür” dedi.

DAYANIŞMA ÇAĞIRISI

Tutuklu bulunan gazeteciler için dayanışma çağırısında bulunan Güney, “Tüm meslektaşlarımızı, özellikle kadın meslektaşlarımızı davet ediyoruz. Çünkü bu mücadele, kadın mirasının bir devamıdır. Sadece kadın meslektaşlarımızın değil, diğer kadın örgütlerinin de sahip çıkması gerektiğine inanıyoruz. Bu mirasın taşıyıcısı olan basın, dayanışmayla büyüyor. Kadın dayanışmasını ve kadın mücadelesini büyütmek, bir kez daha haklılığımızı göstermek adına tüm kadınları dayanışma davet ediyoruz. Bu hukuksuzluktan bir an önce dönülmesini, tüm arkadaşlarımızın serbest bırakılmasını talep ediyoruz” dedi.

HABER YAPAN GAZECİLER DÖRT DUVAR ARASINDA

DFG Eş Başkanı Dicle Müftüoğlu ise “ Bir yanıyla gazetecilere yönelik bir saldırı, diğer yanıyla halkın haber alma hakkına yönelik bir saldırıdan var. Van’da yaşanan işkenceyi haberleştiren gazeteciler bugün yargılanıyorsa, bugün cezaevinde dört duvar arasında tutuluyorsa, bu gerçekliği yansıttıkları için tutuluyorlar. Halka bu bilgiyi ulaştırdıkları için, yaşanan bu ihlali duyurdukları için yargılanıyorlar. Halkın da bu yönlü haber alma hakkını savunmak adına 2 Nisan’daki duruşmaya katılım bekliyoruz. Köylülerin helikopterden atılmasını haberleştiren Cemil Uğur Metin Göktepe Gazetecilik Yarışması’nda Jüri Özel Ödülü’ne layık görüldü. Ödüllendirilmesi gereken bir gerçeklik, ne yazık ki Türkiye’de yargılamaya konu oluyor. Bunu haberleştiren gazeteciler, ne yazık ki dört duvar arasında tutuluyor. Arkadaşlarımız savcılık ve emniyet sorgularında, kendilerinin gazetecilik faaliyetlerinin ancak meslek örgütleri ve halk tarafından yargılanabileceklerini söylediler” dedi.

twitter takip