Uğur Dündar'dan manifesto: 'Bir kez daha haykırıyorum'
ABONE OL
Sözcü gazetesi yazarlarının FETÖ'ye yardım etmek ve üye olmak gibi suçlardan aldığı hapis cezalarına gazetenin diğer yazarlarından da tepkiler geldi.
Köşesinden bir manifesto yayınlayan Uğur Dündar, bu lekenin Sözcü gazetesine yapışmayacağını belirten Uğur Dündar, "Bu karar sadece yargıya duyulan güveni sarmaya devam eder" dedi.
Uğur Dündar'ın yazısı şu şekilde:
BÖYLESİNE KARA GÜNLERDE HİÇBİR ŞEY YAZMAMAK, SAYFALAR DOLUSU YAZMAKTAN DAHA ETKİLİDİR.
SADECE ŞU KADARINI SÖYLEYEYİM:
BU LEKE, TOPLUM VİCDANINDA ÇOKTAN BERAAT EDEN SÖZCÜ'YE ASLA YAPIŞMAZ!
ÇÜNKÜ OKURLARIMIZ, KİMLERİN GERÇEK FETÖ'CÜ, KİMLERİN DE KATIKSIZ ATATÜRKÇÜ-YURTSEVERLER OLDUĞUNU ÇOK İYİ BİLİYOR.
BU KARAR SADECE YARGIYA DUYULAN GÜVENİ SARSMAYA DEVAM EDER VE YARGI REFORMU İLE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KORUMAYA YÖNELİK VAADLERİN BİRER MASALDAN ÖTE GİTMEDİĞİ GERÇEĞİNİ ORTAYA ÇIKARIR.
BİR KEZ DAHA HAYKIRIYORUM:
BİZLER HER ZAMAN OLDUĞU GİBİ BUNDAN BÖYLE DE SİZLERİN GERÇEKLERİ ÖĞRENME HAKKINIZA HİZMETE VE BUNUN DIŞINDAKİ HİÇBİR GÜCÜN ÖNÜNDE EĞİLİP BÜKÜLMEMEYE DEVAM EDECEĞİZ!
YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ
YILMAZ ÖZDİL: "DEĞERİ KAYBEDİLDİKTEN SONRA ANLAŞILAN SAĞLIK GİBİ..."
Çukurova Gazeteciler Cemiyeti'nin onur ödülünü almak üzere Adana'da olan Yılmaz Özdil ise karara kısa bir yazıyla tepki gösterdi.
Özdil, arkadaşlarının aldığı hapis cezası kararıyla ilgili olarak "Basın özgürlüğü, vatandaş açısından, değeri anca kaybedildikten sonra anlaşılan sağlık gibidir… Son kalem kırılana kadar mücadelemiz devam edecek" dedi.
BEKİR COŞKUN: "OKURLARIMIZDAN BAŞKA KİMSE YOK"
Gazetenin bir diğer yazarı Bekir Coşkun ise verilen cezalar için "Benim ne mal olduğumu ilk kez bu gazeteciler ortaya döktüler” diye FETO ceza verebilseydi arkadaşlarımıza, işte bu kadar olurdu" diyerek yazısında şu ifadelere yer verdi:
Bu yazı nasıl yazılır bilemiyorum…
“Adalet yok” desem, ne kadar anlamsız…
“Yargı bitmiş” desem, artık ne anlamı var…
“Hukuk tükendi” desem, saçma…
...
İktidardakiler “muhterem hoca efendi” derken, SÖZCÜ'nün bu yiğit gazetecileri “FETO” diyorlardı, dün haklarında verilen hapis cezaları için siz ne diyebilirsiniz?..
Söyleyin…
“Benim ne mal olduğumu ilk kez bu gazeteciler ortaya döktüler” diye FETO ceza verebilseydi arkadaşlarımıza, işte bu kadar olurdu…
?
Laf üretmenin dışında etkisiz siyasi partilerin, günü kurtarmak derdinde olan liderlerin, ürkmüş basın kuruluşlarının, Saray'a yapışmış baroların, çoktan teslim olmuş üniversitelerin, sendikaların, sivil toplum örgütlerinin…
Kimsenin “Siz ne yapıyorsunuz?” diye kıpırdayacak hali yok…
?
Bir tek o var…
Bir papatya alıp gazetenin önüne gelen o yaşlı hanımın yüreğindeki mahkeme… Telefonda konuşamayan o okurumuz… Sokakta arkadaşlarımızı görünce ağlayıp boyunlarına sarılan vicdan denilen o yüce mahkemenin üyeleri… Küçük kızın kapıya bıraktığı “Emin amcasına” yazdığı o buruşuk mektup…
Bir tek onlar var…
Yeryüzünün en yüce mahkemesidir:
Kamuoyunun vicdanıdır o…
?
Aslında dün kimin mahkum olduğunu göreceksiniz…