Uğur Dündar 'Tarihe not düşüyorum' dedi ve açıkladı!

U%C4%9Fur+D%C3%BCndar+%E2%80%99Tarihe+not+d%C3%BC%C5%9F%C3%BCyorum%E2%80%99+dedi+ve+a%C3%A7%C4%B1klad%C4%B1%21;
ABONE OL

Usta gazeteci Uğur Dündar, moderatörlükten çekilme nedenlerini bugünkü köşe yazısında detaylı bir şekilde anlattı...

Ekrem İmamoğlu ve Binali Yıldırım arasındaki ortak canlı yayında moderatörlük yapmama kararı almasıyla son günlerin en çok tartışılan ismi olan usta gazeteci Uğur Dündar konuyla ilgili köşe yazısından yeni bir açıklama yaptı.

Köşe yazısına "Bu yazı, günümüz Türkiye'sinde bağımsız bir gazetecinin işinin ne kadar zor olduğu gerçeğini tarihe not düşmek amacıyla kaleme alınmıştır" notuyla başlayan Uğur Dündar moderatörlük görevini neden kabul etmediğini detaylarıyla anlattı.

Programı yönetmesi için kendisini Binali Yıldırım önermişken sosyal medyadaki trol hesaplardan hakkında bir linç kampanyası başlatılmasından şüphe duyduğunu belirten Uğur Dündar yayın gecesi söyleyeceği her sözün çarpıtılacağını ve bir senaryo kurgulanacağını ifade etti.

Programı yönetmeyi bu nedenle kabul etmediği belirten Uğur Dündar, red kararından sonra gelen eleştirilerin de hazırlanan senaryonun bozulmasından kaynaklandığını belirtti.

Uğur Dündar yazısında konuyla ilgili Karar gazetesinde köşe yazan Akif Beki'nin açıklamalarına yer verdi.

Uğur Dündar'ın yazısı şu şekilde: ...

Bu gelişmeler olurken sosyal medyada trol denilen bindirilmiş kıtalarca, bana karşı korkunç bir linç kampanyası başlatıldı. Ortada cevap bulunması gereken çok önemli bir soru vardı:

“Teklif AKP'nin adayı Binali Yıldırım'dan geliyor, ama hemen sonrasında mesajlarıyla onun seçilmesi için faaliyet gösterdiklerini öne süren sosyal medya cellatları saldırıya geçiyorlardı. Bunun amacı ne olabilirdi?..

Siz olsanız bu soruyu kendi kendinize sormaz mıydınız?

Bu ürkütücü gelişmeden işkillenmez miydiniz?..

Sorunun cevabını muhafazakâr kesimin etkili isimlerinden Akif Beki, Karar'daki dünkü yazısında veriyor:

“Şöyle şüphelenmez miydiniz: Yoksa beni komplekse sokup tarafsız görünebilmek için İmamoğlu'na gereksiz müdahale ettirmeye mi oynuyorlar. Ve, (kimi) muhafazakarlara antipatik gelen gölgemi üzerine düşürerek İmamoğlu'nu yıpratmaya…Hem de hakemin haksızlıklarına uğrayan mağdur ve deplasmandaki taraf havasına büründürüp Yıldırım'a avantaj ve sempati kazandırmaya mı!... AK Parti kampanyasının, bugüne kadarki en başarılı ve zekice hamlesiydi. Az çok çalışacak, işe yarayacaktı bana sorarsanız. Fakat bu ikili oyunu acemice belli ederek Dündar'ın, üstünden yapılan hesabı görmesini de yine kendileri sağladı, başkası değil. Ne yapsa yaranamayacaktı. Dündar da egosuna yenilmedi, adını korumak ve seçim manipülasyonlarına alet olmamak için rasyonel bir kararla çekildi…”

Anlayacağınız ağzımla kuş tutsam, iki tarafa da yaranamayacak, çift yönlü saldırının hedefi olacaktım. Yayın gecesi ağzımdan çıkan her sözcük çarpıtılacak ve hazırlanan senaryoya uygun algı yaratılacaktı. Reddetme kararıma gösterilen tepki bir ölçüde beni sevenlerin samimi duygularını yansıtmakla birlikte, büyük oranda bu senaryonun bozulmasından kaynaklanıyor...

Öneri resmi hale dönüşmeden feragat ederek dikkatleri ülkenin en can alıcı sorunu haline gelen kutuplaşmaya ve normalleşmenin hava gibi, su gibi elzem olduğuna çekmenin, belki de Türkiye'ye, oturumu yönetmekten daha büyük bir hizmet olacağını düşünüyorum...

Altını çize çize belirtiyorum:

Baskı yapılması ya da yayının banttan istenmesi nedeniyle reddettiğimle ilgili iddialar, birer büyük yalandan ibaret. Güya önce kabul edip, sonra caymışım. Bu da yalan…

Daha resmi teklif yapılmadan moderatörlük hakkımdan feragat etmemin tek nedenini tüm içtenliğimle açıkladım. Sorunlarla dolu demokrasimizi, hatta birlikte yaşamamızı bile tehdit eden kutuplaşmanın ulaştığı korkunç boyut…

Uğur Dündar'ın yazısının tamamını okumak için tıklayınız

twitter takip