Tweet'leri nedeniyle gözaltına alınmıştı... Anayasa Mahkemesi'ne Emre İper için ikinci başvuru

Tweet%E2%80%99leri+nedeniyle+g%C3%B6zalt%C4%B1na+al%C4%B1nm%C4%B1%C5%9Ft%C4%B1...+Anayasa+Mahkemesi%E2%80%99ne+Emre+%C4%B0per+i%C3%A7in+ikinci+ba%C5%9Fvuru
ABONE OL
Aksi yöndeki raporlara rağmen telefonunda ByLock bulunduğu gerekçesiyle 9 ay tutuklu kalan, telefonunda programın bulunmadığı anlaşılarak tahliye edildikten sonra ise dava dosyasına eklenen Twitter mesajları gerekçe gösterilerek 3 yıl 1 ay 15 gün hapse mahkûm edilen ve yeniden cezaevine konulan Cumhuriyet gazetesi muhasebe sorumlusu Emre İper için Anayasa Mahkemesi'ne yeniden başvuru yapıldı. Başvuruda, Ayşe Öğretmen olarak bilinen Ayşe Çelik hakkındaki Anayasa Mahkemesi kararı anımsatılarak, 36 kişiden ibaret takipçisine hiçbir şiddet ve çağrı içermeyen üç cümleden ibaret tweet attığı için hapse mahkûm edilen İper için de bu karardaki ilkelerin uygulanması istendi. Dilekçede, İper hakkındaki infazın durdurulması için tedbir kararı verilmesi talep edildi. Avukat Tora Pekin tarafından AYM'ye sunulan dilekçede, İper adına 15 Mart 2019'da yapılan bireysel başvuru anımsatıldı. Bu başvurudan sonra AYM'nin Ayşe öğretmen olarak bilinen, katıldığı televizyon programında "Çocuklar ölmesin" dediği için hapse mahkûm edilen Ayşe Çelik hakkında, "hak ihlali" kararı verdiği, bu karardan sonra Çelik'in beraat ettiği vurgulandı. Dilekçede, İper dosyasının da Ayşe Çelik dosyası ile benzer içerikte olduğu belirtilerek, "Zira söz konusu dosya ile işbu başvurumuzun konusu, yurttaşların kamusal bir konuda söyledikleri ve şiddet çağrısı içermeyen sözlerinin terör propagandası sayılarak hapis cezasıyla karşılanması ve bunun ifade özgürlüğünü ihlal edip etmediğinin saptanmasına ilişkindir. Diğer deyişle her iki dosyanın inceleme alanı aynı hukuksal ilkeler, bağlam ve çerçeve içindedir" denildi. AYM'nin Çelik kararında, "Sarf edilen bazı görüş ve ifadeler kamu gücünü kullanan organlar nazarında incitici, yaralayıcı ve kabul edilemez görülse bile hukukun üstünlüğüne dayanılarak oluşturulan demokratik bir toplumda kurulu düzene karşı çıkan veya başta kamu gücünü kullanan organların eylemlerini eleştiren fikirler serbestçe açıklanmalıdır" ifadelerinin yer aldığı anımsatıldı. AYM'nin bu görüşler doğrultusunda, Çelik'in mahkûm edilmesinin toplumsal ihtiyaca karşılık gelmediğini, demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olmadığını karara bağladığı, anayasanın ihlal edildiği sonucuna vardığı ifade edildi. İper'in sözleri Dilekçede, İper'in, “Ne oldu… Sayın Davutoğlu ‘Bizimle değilsin artık’ Ne oldu Cumhurbaşkanına elbise dar beğenmedi, ne oldu… Biat kalıcı oldu”, "Canım ülkem neler gördün... Sanal darbeler... Oyundan darbeler... Düşün her seferinde kim güçleniyor.” “Evet şu an darbe edebiyatı her kanalda. Yarın yeni bir ülkeye uyanacağız. Eskisinden daha kötü ve daha acı. Demokrasi sonumuz olmaz umarım.” “Eski hinler şimdi cin olmuşlar Kim kimin inine girdi kazananı kim? Anladın mı Türkiye” tweetlerinden dolayı ceza aldığı vurgulandı. İlk cümleden, tweetin konusunun 15 Temmuz olmadığının kolayca görülebileceğinin anlatıldığı dilekçede, İper'in ikinci tweetinde de 36 kişiden ibaret takipçilerine üç cümle yazdığı belirtildi. İper'in bu üç cümle nedeniyle hapis yattığının anlatıldığı dilekçede, şöyle denildi: "Ayşe Çelik için verilen karardaki ilkelerin başvurucunun sözlerine ivedilikle uygulanması yaşamsal önemdedir. Hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak biçimde açık olduğu üzere başvurucunun sözlerinde ifade özgürlüğü çerçevesini aşan hiçbir yan yoktur. Başvurucu darbe girişimi olayının henüz tam olarak aydınlığa kavuşmamış ve bastırılmamış olduğu bir anda (saat 01.00 civarı), “sabah daha kötü ve daha acı” bir ülkeye uyanacağımızı söylemiştir. Böyle bir açıklamanın neresi teröre, şiddete çağrıdır? Hangi terör örgütünün cebir ve şiddet içeren eylemleri övülmektedir? Hangi terör mağduru aşağılanmaktadır? Hangi güvenlik gücü mensubuna karşı, kime bir nefret aşılanmaktadır? Hangi terör örgütünün siyasal etkinliğine hizmet edilmektedir? Sorular uzatılabilir ancak başvuru konusu mahkûmiyetin başvurucunun ifade özgürlüğünü ihlal ettiği ve bu nedenle (önceki 9 ay tutukluluğun yanında) 25 Nisan 2019’dan beri de haksız bir cezanın infazı için Kocaeli 1 Nolu F Tipi Cezaevinde bulunduğu gerçeği değişmeyecektir." “Geç gelen adalet, adalet değildir” Dilekçede, "Geç gelen adalet adalet değildir" denilerek, Çelik kararındaki ilkelerin İper için de ivedilikle uygulanması, cezasının infazının "tedbir" kararıyla durdurulması, aksi uygulamanın telafisi imkansız zararlar doğuracağı ve yargı kurumlarına güvensizliğe yol açacağı vurgulandı. Dilekçede, "Bu nedenlerle, bir kez daha bir yurttaşın şiddetle yakından uzaktan hiçbir ilgisi olmayan üç tweet nedeniyle özgürlüğünden yoksun bırakılmasına neden olan, kelimenin tam anlamıyla zulme dönüşmüş bu haksızlığı ortadan kaldırmanızı, bunun için de bir kez daha tedbir ve / veya öncelikli inceleme kararı verilmesini diliyoruz" denildi. ByLock denildi tweetten ceza aldı Cumhuriyet gazetesinin muhasebe sorumlusu İper, gazeteye yönelik operasyon sırasında "telefonunda ByLock bulunduğu" gerekçesiyle tutuklanmış, aksi yöndeki raporlara rağmen 9 ay tutuklu kalmıştı. Daha sonra tahliye edilen İper'in telefonunda ByLock bulunmadığı ortaya çıkmıştı. Ancak dava dosyasına eklenen Twitter mesajları nedeniyle İper'e "propaganda" suçundan 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası verilmişti. İper, diğer Cumhuriyet yazarları ile birlikte kalan cezasının infazı için cezaevine konulmuştu. AYM ise İper'le ilgili başvuru konusunda hala bir karar vermedi. (T24)
twitter takip