Sözüm Var programı dün akşam yayınlanmayan Şirin Payzın: 'İktidar medyasının seyredilmemesi bizim suçumuz değil...'

ABONE OL

Halk TV'deki 'Sözüm Var' programı dün akşam RTÜK cezası nedeniyle yayınlanmayan Şirin Payzın, bu karara Halk TV'nin haber masasında tepki gösterdi. RTÜK'ün tavrını eleştiren Şirin Payzın, iktidarın kendisine yakın medyanın etkili olamamasından dolayı muhalif medyaya yüklendiğini belirtti.

Halk TV ekranlarında yayınlanan 'Sözüm Var' programı aldığı 5 yayın durdurma cezası nedeniyle dün akşam yayınlanmadı.
RTÜK'ün (Radyo ve Televizyon Üst Kurulu) verdiği program durdurma cezası dün kanala tebliğ edildi. Dün sabah kanala ulaşan kararın akşam uygulanması istendi. Kanalın itiraz hakkına da olanak vermeyen karar akşam uygulandı ve Sözüm Var programı yayınlanmadı.
 
Programın moderatörü Şirin Payzın da, kararın ardından, Şule Aydın ile Haber Masası'na konuk olarak RTÜK cezasını değerlendirdi.
RTÜK kararlarının mahkeme ve hukuk değerlendirmesine açık olduğunu söyleyen Payzın, "RTÜK kendisini mahkemelerin üstünde bir yere koyuyor. Her şeyin üstünde bir kurul değil RTÜK. Bizim söz hakkımızı dahi gasp ederek bu akşam bu kararı uygulayacaksınız diyorlar" diye konuştu.
 
Savunma ve açıklama haklarının olması gerektiğini söyleyen Payzın; sözlerine "Burada diyor ki mahkemeleri falan ben tanımam. Benim kararım karardır. Diğer üyelerin de söz hakkını gasp ederek bu kararı bu akşam uygulayacaksın diyor. Avukatlarımız bu süreçte devreye girdiler tabiki ama ben seyircilerimize şunu söylemek istiyorum" şeklinde devam ederek bu kararla aslında izleyicilerin cezalandırıldığını ifade etti.
 
Şirin Payzın'ın yaptığı açıklamalar şöyle:
 
* Bu, Sözüm Var programına, bana, Levent Gültekin'e, Murat Sabuncu'ya , Halk TV'de birlikte yayın yaptığım bütün meslektaşlarıma değil halka verilen bir ceza. Burada RTÜK üyelerinin bir kısmı diyor ki; Ey Halkım sana biz yasak koyuyoruz. Program seyredemezsin. Bilgi alamazsın. Orda söylenecek bilgilerden beslenemezsin. Ekran başına geçemezsin diyor. Senin ekranını biz karartırız diyor. Dolayısıyla biz gazetecileri susturmak değil esas bu halka verilen bir ceza, bir yaptırımdır.
 
* Pek çok kesimden seyircimiz var bizim. Hlak TV'nin giderek kapsamını ve seyirci kitlesini genişlettiğine inanıyorum. Toplumun her kesimine açıldığını düşünüyoruz. Herkese deniyor ki, Hayır siz bu kanalı seyredemezsiniz. Biz bundan rahatsızız. Bu bizim için de geçerli, diğer programlar için de geçerli. Halk TV'nin bütün programları için bu karar geçerli aslında.
 
*Ayşenur Arslan için de diyor ki. Hayır bunu da seyredemezsin halkım. Sana Ayşenur Arslan'ı yasaklıyorum. Barış Yarkadaş, İsmail Saymaz, Gürkan Hacır yasaklıyorum. Enver Aysever'i de yasaklıyorum. Şirin Payzın'ı da yasaklıyorum. Levent Gültekin ve Murat Sabuncu'yu da yasaklıyorum.
 
Fatih Altaylı'yı da yasaklıyorum. Cumhuriyet Gazetesi de okuma. Onu da yasaklıyorum. Fox TV'de Fatih Portakal'ı da seyretme. Onu da yasaklıyorum. Tele1'i de seyredemezsin. Kumandandan çıkar. Bunların hepsi halka verilen cezadır. Burda biz şahşımıza almıyoruz bu cezaları. Bizler gazeteciler olarak kamu görevi görüyoruz. Herhangi bir partinin gazetecisi değiliz. Kendileri böyle düşünüyor olabilirler ama öyle değil.
 
*Gelen kararı okudum ben. Diyor ki, orada bir ima var, o ima üzerine biz bu cezayı verdik diyor. Sayın RTÜK üyeleri biz sizinle aynı düşünce dünyasında değiliz anlaşılan. Canan Kaftancıoğlu bir ana muhalefet partisinin il başkanı olarak açıklama yapıyor. Biz gazeteci olarak sorumuzu sormuşuz. Ben Canan Kaftancıoğlu'nun ima ettiği şeyi bulacağım, o ima ettiği şey ile RTÜK'ün ne düşüneceğini düşüneceğim. Sayın RTÜK Başkanı ve RTÜK üyeleri bunu şöyle bir ima olarak düşünürler.Dur ben Canan Kaftancıoğlu'na bu imasının ne demek olduğunu sorayım diyeceğim. Onun üzerine de bize ceza gelmiş. Şimdi bu, nerden bakarsan abeste iştigaldir. O zaman şunu söyleyelim. Bize bir el kitabı çıkarsınlar. Sorular böyle sorulur, şöyle sorulur, bu cümleler imadır, şu cümleler ima anlamına gelir denilsin...
 
* Son yerel seçimlerde CHP'in il başkanı bir kadın siyasetçi olarak çok daha iyi çalışmış, daha iyi organize olmuş,adayını daha iyi desteklemiş, daha iyi bir kampanya götürmüş ve sizi yenmiş. Bir kadın siyasetçi. 10 erkek siyasetçi bir araya gelmişsiniz, 1 kadın siyasetçiyle başa çıkamamışsınız. Bunun acısını önce seçimleri iptal ederek, arkasından da çıktığı programları yasaklayarak mı siyasi mücadelenizi götürüyorsunuz? Siyaset mücadelenizi lütfen siyaset içinde kalarak yapın. Gazeteciler üzerinden yapmayın, bizim laflarımızda ima arayarak yapmayın.
 
* Medyanın bugün yüzde 95'i Sayın Cumhurbaşkanı'nın ve iktidarın kontrolünde. Hepsi şuan iktidarın kontrolünde yayın yapıyorlar. Banka kredileriyle kanallar aldılar, aynı ekran yüzleri beş kanalda bile çıkıyor, gazetelerde yazıp çiziyorlar. Yüzde 95'e hakimsiniz ve yüzde 5'ten hala korkuyorsunuz. Hala diyorsunuz ki, yüzde 5 çok etkili. Benim yüzde 95'im seyredilmiyor, okunmuyor. Halk üzerinde etkisi yok. Bu yüzde 5 çok tehlikeli. Biz bunların peşinden gidelim. Bu ne kadar acı bir durumdur. Yüzde 95 medyanın okunmaması bizim suçumuz değil. Siz düşüneceksiniz bu kanallar neden seyredilmiyor, bu isimler neden ciddiye alınmıyor? Neden bu kanalların değeri yitirildi? Bunları size sormak gerekiyor. Yüzde 5'ten korkar hala geldiyseniz burda çok ciddi bir sorun var demektir ve bu da bizim suçumuz değildir.
 
GAZETECİLER NE DEDİ?
 
Sözüm Var programının yayınlanmamasına programın yorumcuları Levent Gültekin ve Murat Sabuncu başta olmak üzere birçok gazeteci de tepki gösterdi.
 
Murat Sabuncu kararla ilgili olarak, "Sadece kendimiz için değil; sözü, sesi kesilen, iftira dolu iddianameler, algı operasyonları ile tutuklu olan/ ceza alan tüm meslektaş ve baskı altındaki tüm yayın kuruluşları ile dayanışma içindeyiz" mesajını paylaştı.
 
Levent Gültekin ise Halk TV'de Özlem Gürses'in sunumuyla yayınlanan 20. Saat programına bağlanarak tepkisini gösterdi. 
 
Kadri Gürsel de; "İktidar #RTÜK aracılığıyla yasaklatmasaydı, 21.00’de #HalkTv’de #SözümVar’ı izleyecektiniz. Onun yerine aynı saatte zorunlu belgesel var. Medya özgürlüğü yok edildiğinde ülkenin ne kadar da çekilmez, boğucu ve “dandik” olabileceğinin belgeseli" tweetini atarak kararı eleştirdi.
 
Halk TV programcılarından Barış Yarkadaş da cezanın nedenini Halk TV'nin yükselen reytinglerine bağlayarak, "Hiçbir başarı cezasız kalmaz. Haber kanalları ölçümünde dün de hem total hem de AB izleyici grubunda gün birincisi oldu. RTÜK bu başarının cezasını, bu gece yayımlanacak olan Sözüm Var'a kesti! RTÜK, Halk TV bu gece de 1. olmasın diye, #SözümVar'ı durdurdu" mesajını paylaştı.
 
Yardakaş ayrıca yayınlanan belgeseli de, "RTÜK'ün HALK TV'de ceza olarak yayınlattığı belgesel, Aybastı'da 2017'de yaşanan afette, hükümetin ne denli "önemli" işler yaptığını anlatıyor. Ayıptır! Bugün 301 işçinin Soma'da katledildiği günün yıldönümü... Bari bugün o insanlara saygı gösterip bu propagandayı yapmasaydınız" diyerek eleştirdi. 
twitter takip