Sözcü Gazetesi yazarlarından Bakan Soylu'ya tepki: 'Devleti yönetenlerin üslûbu millete örnek olmalıdır'

S%C3%B6zc%C3%BC+Gazetesi+yazarlar%C4%B1ndan+Bakan+Soylu%E2%80%99ya+tepki:+%E2%80%99Devleti+y%C3%B6netenlerin+%C3%BCslûbu+millete+%C3%B6rnek+olmal%C4%B1d%C4%B1r%E2%80%99
ABONE OL

Sözcü Gazetesi yazarları, yaptığı haber nedeniyle Saygı Öztürk'e hakaret eden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yu bugünkü köşelerine taşıdı. Konu hakkında bir yazı da, Hürriyet yazarı ve genel yayın yönetmeni Ahmet Hakan'dan geldi.

Sözcü Gazetesi yazarı Saygı Öztürk'ün AK Parti Trabzon Milletvekili Bahar Ayvazoğlu ve eşi Ali Ayvazoğlu hakkında yaptığı haber nedeniyle İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun tepkisine maruz kalmasına Sözcü yazarlarından tepkiler geldi. 
 
Gazete yazarları Emin Çölaşan, Necati Doğru ve Rahmi Turan, Bakan Soylu'nun Saygı Öztürk'e tepkisini bugünkü köşelerine taşıdı.
 
Saygı Öztürk, geçtiğimiz gün yayınlanan yazısında; Bahar Ayvazoğlu'nun eşi Ali Ayvazoğlu hakkında bir yazı yazmış ve Ayvazoğlu'nun evlendikten sonra kamuda yükselişe geçtiğini ifade etmişti. Öztürk, Ayvazoğlu'nun Bahar Ayvazoğlu ile eşinden boşanıp evlendiğini de söylemişti.
 
Haberde yer alan evlilik dışı ilişki iddiası ise Süleyman Soylu'yu kızdırmıştı. Soylu'yu yazıyı namussuzluk olarak tanımlamış ve Saygı Öztürk için "SAYGIsızÖztürk Haysiyet cellatlığı yaptın. Şimdi de yalan söylüyorsun. Seni Türkiye’nin tüm namuslu insanlarına şikayet ediyorum" gibi ifadeler kullanmıştı.
 
 
Soylu'nun bu tepkilerini katıldığı canlı yayında değerlendiren Saygı Öztürk ise; "Her şeyimiz açık her şeyimiz şeffaf. Çok üzüldüm. Türkiye Cumhuriyeti bakanı böyle açıklama yapmamalı" demiş ve gözyaşlarını tutamamıştı.
 
 
Sözcü Gazetesi yazarları da konuyu bugünkü yazılarına taşıyarak, Bakan Soylu'ya  tepki gösterdi ve Saygı Öztürk'e destek çıktı.
 
Gazete yazarlarından Emin Çölaşan, iktidarın hoşuna gitmeyecek bir haber yaptığında gazetecilerin gelecek tehdit, hakaret ve iftiralara hazırlık olması gerektiğini vurguladı.
 
Süleyman Soylu'nun haberde ima yoluyla bile olsa adının geçmemesine rağmen gösterdiği tepkiyi eleştiren Emin Çölaşan şunları yazdı:
 
....
 
Şimdi Bakan Bey'in bu mesajına neresinden bakmalı!..
 
Haberde kendi ismi geçmiyor.
 
İma yoluyla bile olsa kesinlikle geçmiyor.
 
İkincisi, haber yapan bir gazeteciyi hangi hakla “Namussuzlukla” suçlamaya kalkışıyor?
 
Üçüncüsü, Saygı Öztürk'ü bundan sonra muhatap alacak herkesi de aynı anda namussuzlukla suçluyor.
 
Elindeki namus terazisini bilmiyoruz ama olacak şey değildir.
 
Kendinden yana olmayan gazetecileri bakanlık ve iktidar gücüne sığınıp suçlamak kolay iştir.
 
Bakan Bey çok büyük bir yanlış yapıyor.
 
Belli ki Trabzon'da yaşayan ve haberde adı geçen kimselerle çok yakın bir ilişki içerisinde.
 
Dayanamamış, o satırları yazmış.
 
Belki de o aileden kendisine rica gelmiş:
 
“Abi bizim hakkımızı sen korursun, senden bunu bekleriz!..”
 
Ve Bakan Bey oturmuş bilgisayarının başına, camı çerçeveyi indirmeyi bu yolla başarmış!
 
AKP milletvekili hanımefendi için “Bahar Hanım ahlaklı, faziletli bir kadındır” diyor.
 
Peki ama haberde söz konusu hanımın ahlakına, faziletine laf eden bir tek sözcük var mı?
 
Şimdi işin geneline bakalım…
 
Gazeteci haber yapar, yazı yazar.
 
İçinde hatalar, yanlışlar, hatta yalan ifadeler ve hakaretler varsa açıklama gönderirsin.
 
Daha da olmazsa savcılığa şikayet edersin, ayrıca tazminat davaları açarsın.
 
Saygı'nın haberinde bunların hiçbir yok.
 
Eğer yalanı yanlışı varsa, haberde adı geçenler gazetecinin ne yaptığını herkese duyururlardı. Ama Bakan Bey değil.
 
Üstelik Bakan Bey makamına hiç yakışmayan hakaret ve tehditler savuruyor…
 
Çok ayıp ve yakışıksız oldu…
 
Ve düşünün ki, bizim can ve mal güvenliğimiz kendisinin elinde.
 
Bu durumda biz kime nasıl güveneceğiz!
 
 
 
Sözcü'nün bir başka yazarı Necati Doğru ise; şunları yazdı:
 
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Saygı Öztürk'ün bu yazısı namussuzluktur” diye Türkiye'yi ayağa kaldırdı.
 
Saygı Öztürk ne yazdı?
 
Trabzon'u yazdı.
 
Partili akraba atamaları.
 
Partili evlenmeler.
 
Evlenince yükselmeler.
 
Bilirkişiler.
 
Bilirkişi raporları.
 
Yüksek tutulan bedel.
 
Soyulan devlet.
 
Soygunu görüp harekete geçtikleri için Trabzon'dan başka kentlere sürülen Başsavcı ile Trabzon Emniyet Müdürü….
 
Bunları yazdı.
...
 
Gazeteci Saygı Öztürk'ün Trabzon'da yaşanan, kulaktan kulağa dolaşan fakat halktan gizlenenleri yazdığı bu 2 bin satırlık yazı içinde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “… Ali Ayvazoğlu, ilçe binasına sıkça gidip gelmeye başladı. Evli olan Ali Ayvazoğlu Bahar Hanım ile dostluğunu ilerletti….” cümlesini öne çıkarıp, “Saygı Öztürk'ün bu yazısı namussuzluktur” dedi.
 
Kadın ve erkek.
 
Önce dost olur.
 
Sevgili olur.
 
Çok yakın olur.
 
Sonra evlenirler.
 
Bunu yazmak niçin namussuzluk olsun! Türkiye'nin vicdanı gazeteci Saygı Öztürk'ün yanında!
 
 
Rahmi Turan ise; iktidarın amacının hoşuna gitmeyenler haberler üzerinden gazetecileri korkutmak olduğunu ifade ederek Saygı Öztürk'e şu satırlarla destek oldu.
 
İçişleri Bakanı'na yakıştı mı?
 
Nedir bu hiddet, bu öfke?
 
Bakan Süleyman Soylu'nun meslektaşımız Saygı Öztürk hakkındaki sözlerini dehşet içinde okudum.
 
Bir devlet adamı böyle konuşmaz!
 
Önce şunu söyleyeyim:
 
Saygı Öztürk meslek ahlâkı yüksek olan ve bugün sayıları çok azalan düzgün gazetecilerden biridir. Mesleğimizin yüz akıdır.
 
..
 
Ne yapmış Saygı?
 
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yu “Bu yazısı namussuzluktur!” diyecek kadar çileden çıkartan ne yapmış?
 
Saygı Öztürk, AKP Trabzon Milletvekili Bahar Ayvazoğlu'nun eşi Ali Ayvazoğlu'nun “Yükseliş öyküsünü” yazmış…
 
Haber yalan mı? Yanlış mı? Nedir?
 
Hayır, anlatılanlar doğru, kanıtlı, ispatlı…
 
Neresi namussuzluk bunun?
 
Anlatılanların doğru olmadığını iddia ediyorsanız, yasal hakkınızı kullanıp tekzip edersiniz. Küfretmek, hakaretler, tehditler savurmak niye?
...
 
Devleti yönetenlerin üslûbu millete örnek olmalıdır.
 
Devlet adamının ifadelerinin “gerçek bir devlet adamı gibi” olgun, düzgün, seviyeli olması gerekir.
 
Acaba bizzat Süleyman Soylu, kullandığı sözleri kendisine yakıştırdı mı? Ben şahsen o makamdaki bir kişiye hiç yakıştıramadım. Yazık etti!
 
Ülkemizi yöneten iktidarın demokrasi anlayışı (!) bu…
 
Hoşlarına gitmeyen haberleri yazanlara hakaretler yağdırıp tehditler savurmak ve… İşlerine gelmeyen gazetecileri, tutuklayıp hapse tıkmak!
 
 
AHMET HAKAN O AYRINTIYI LÜZUMSUZ GÖRDÜ!
 
 
Konuyu Sözcü yazarları dışında bugünkü yazısına taşıyan bir diğer isim de Hürriyet Gazetesi genel yayın yönetmeni Ahmet Hakan oldu.
 
Ahmet Hakan, yazısında haberdeki evlilik dışı ilişki iddiasının lüzumsuz ve rencide edici olduğunu, haberin temel meselesi ile ilgili olmadığını ifade etti.
 
"Keşke Saygı Öztürk, haberinin içine öyle bir detayı yerleştirmeseydi" diyen Ahmet Hakan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun attığı sert tweeti de, "Keşke, bu denli öfkeli bir tweet atmasaydı" diyerek eleştirdi. 
 
Ahmet Hakan da şunları yazdı:
 
SAYGI Öztürk, Trabzon’da bir bürokratın hızlı yükselişiyle ilgili bir haber yaptı.
 
*
 
Ancak bu haberin içinde yer alan bir cümle sorunluydu.
Özel hayatı ilgilendiren çok lüzumsuz bir detaya yer veriyordu Saygı Öztürk haberinde.
 
Haberin temel meselesiyle ilgisi olmayan, kişileri töhmet altında bırakan, aileleri rencide eden türden bir detay.
 
*
 
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, işte bu detayı göz önünde bulundurarak Saygı Öztürk aleyhinde çok sert bir tweet attı.
 
“Namussuz gazetecilik” falan dedi.
İki adet keşke diyorum bu olayla ilgili olarak:
 
*
 
- KEŞKE BİR: Keşke Saygı Öztürk, haberinin içine öyle bir detayı yerleştirmeseydi.
 
*
 
- KEŞKE İKİ: Keşke İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bu denli öfkeli bir tweet atmasaydı.
 
 
 
 
 
twitter takip