Hükümete yakın gazeteciler Cem Küçük ve Ersoy Dede, Odatv soruşturması kapsamında Soner Yalçın'ın da tutuklanabileceğini iddia etti.
Hükümete yakınlıkları ile bilinen Star yazarı Ersoy Dede ve Türkiye Gazetesi yazarı Cem Küçük köşe yazılarında şehit olan MİT görevlisinin kimliğinin açıklanması kapmsamındaki soruşturmada Odatv'nin imtiyaz sahibi Soner Yalçın'ın da gözaltına alınabileceğini ifade etti.
Odatv'nin erişime kapatılması ile sorumlu haber müdürü Barış Terkoğlu, genel yayın yönetmeni Barış Pehlivan ve gazeteci Hülya Kılınç'ın tutuklanmasına neden olan şehit MİT mensunu haberinden sonra ilk olarak gözaltına alınan isim olan Barış Terkoğlu gözaltına alınmadan birkaç saat önce sosyal medya hesabından "Yarın Oda TV’ye soruşturma açıldığında, birileri Çıkıp basın hürriyeti, haber alma özgürlüğü falan diye ortalığı ayağa kaldıracak" mesajını yayınlayan Ersoy Dede, bu sefer sırada Soner Yalçın'ın olduğunu iddia etti.
Daha önce attığı tweet ve bu açıklması hakkında, soruşturmayı önceden bildiği için söylemediğini ya da savcılara adres göstermediğini de belirten Ersoy Dede, bunların herkes tarafından tahmin edilebilecek şeyler olduğunu söyleyerek; "Ortada bir ceset var. Başında da katili duruyor. Elindeki bıçaktan da kan damlıyor. Kim olsa; “az sonra buraya polisler gelir” der yani" benzetmesini yaptı.
MİT mensubunun kimliğinin açık edilmesinin basit ve sıradan bir haber gibi gösterilmeye çalışıldığını belirten Ersoy Dede şunları yazdı:
Şehit Mit mensubumuzun kimliğinin deşifre edilmesiyle ilgili süreci, basit ve sıradan bir haber gibi göstermeye çalışıyorlar.. Öyle ki bu sanki kamusal bir fayda içeren habermiş de yayınlanmasında ne sakınca olabilirmiş gibi sunuluyor. Bu hadisenin gerek hukuki tarafını gerekse batıdan örneklerini bu köşede bir önceki yazımızda paylaştım. Dünyanın neresinde olursa olsun gizli görevdeki bir aslan parçasını, kimliğini, ailesini, arkadaşlarını deşifre etmek suçtur.. “Ben böyle olduğunu bilmiyordum” diyen, en hafif tabirle yalan söylüyordur..
Oda Tv ekibine yakın bir gazeteci arkadaşım, biraz da sitemle, “yeni Baransu sen oldun, söyle bakalım sırada kim var?” diye mesaj atmış. Niye böyle söylüyor? Çünkü ben bu yapılanın haber değil ihanet olduğunu ilk söyleyen adamlardan biriyim de onun için.. İyi de bunun için Baransu gibi valizci olmaya gerek yok. Ortada bir ceset var. Başında da katili duruyor. Elindeki bıçaktan da kan damlıyor. Kim olsa; “az sonra buraya polisler gelir” der yani.. Bir şeyi önceden haber vermek ya da savcılara istikamet çizmek değil ki bu.. Soruyor ısrarla o arkadaşım; “sırada kim var?” diye. Söyleyeyim.. Sırada Soner Yalçın var. Ve ben soruşturmayı önceden bildiğim için söylemiyorum bu ismi. Ya da savcılara adres gösteriyor falan değilim. Oda Tv’de bir istihbaratçımızın resmî kıyafetli fotoğrafı yayınlanmış. Devlet elbette bu fotoğrafın nereden elde edildiğini öğrenmek isteyecektir.. Ne yani bu istihbarat görevlimiz, şehit olmadan önce Manisa’da bir kasaba fotoğrafçısında vesikalık mı çektirdi üniformayla?.. Öyle mi elde etti yerel muhabir bu fotoğrafı?
Köşe yazılarında her daim muhalif isimleri açıkça hedef gösteren Cem Küçük ise, "Çıbanın başı Soner Yalçın” başlıklı bugünkü köşe yazısında, “Suç örgütü konumundaki Odatv’nin com.tr ve diğer hesapları da BTK tarafından kapatıldı. Olması gereken buydu. Unutulmasın, Odatv asla normal bir site değildir. Tamamen yerli ve millî insanları hedef alan bir yapıdır. Odatv deyince iki Barış zavallıdan başka bir şey değildir. Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan, Soner Yalçın’ın emriyle hareket ederler. Çıbanın başı Soner Yalçın’dır. MİT şehidimizin soruşturması mutlaka ona uzanacaktır”
Soner Yalçın’ın, tutuklu yargılandığı Gezi Davası’nda beraat ve tahliye kararı verildikten sonra yeniden tutuklanan insan hakları aktivisti ve iş insanı Osman Kavala ile de ilişkisinin olduğunu yazan Küçük, “Gezi’ye girmiyorum bile. Zaten orada Kavala-Soner ilişkisi nettir. Yani iki Barış’ı ve Odatv’yi bu işlere sokan Soner Yalçın’dır. Çıbanın başı Soner Yalçın’dır. Onlarca, yüzlerce örnek verilebilir” şeklinde ifadeler kullandı.
