Meslektaşından ilginç analiz! Yılmaz Özdil'in okuyucu kitlesi yavaş yavaş deliriyor mu?

Meslekta%C5%9F%C4%B1ndan+ilgin%C3%A7+analiz%21;+Y%C4%B1lmaz+%C3%96zdil%E2%80%99in+okuyucu+kitlesi+yava%C5%9F+yava%C5%9F+deliriyor+mu?
ABONE OL

Habertürk yazarı Serdar Turgut bugünkü köşe yazısında Sözcü gazetesi yazarı Yılmaz Özdil'in yazılarını ve bu yazıların okuyucular tarafından paylaşılma oranlarını kaleme aldı.

Habertürk yazarı Serdar Turgut bugünkü köşe yazısında Sözcü gazetesi yazarı Yılmaz Özdil'in yazılarını ve bu yazıların okuyucular tarafından paylaşılma oranlarını kaleme aldı.

Yılmaz Özdil'in bayramın ilk günü olan 4 Haziran tarihli yazısının çok kısa olan içeriğine rağmen 2002 kez paylaşıldığını ifade eden Serdar Turgut bu durum için "Düşünsenize keşke bir şeyler yazsa diye devamlı bekleyen bir kitle var ve ne yazıldığına pek bakmadan da istikrarlı biçimde paylaşıyor bunları" yorumunu yaptı.

Özdil'in 3 Mayıs'ta da sadece "Hafta sonu yurt dışındayım, seyahat dolayısıyla… İzninizle" yazdığı yazısının da 562 kez paylaşıldığını yazan Serdar Turgut, Yılmaz Özdil'in ne yazarsa yazsın paylaşmaya hazır bir okuyucu kitlesi olduğunu vurguladı ve bunun normal olmadığını belirtti.

Turgut "Belki inanmayacaksınız ama okuyucunun bu davranış biçimi bana liderlerinin lafı üzerine intiharı bile göze akabilecek çılgın tarikatçıların davranışlarını çağrıştırdı" dedi.

Serdar Turgut'un yazısı şu şekilde:

Bunca yıl AKP iktidarının Atatürkçü-laik kesimin insanlarında bir tahribat yapacağı, bu tahribatın da özelikle beyinlerinde olacağı tahmin edilebilirdi. Nitekim hem kendi gözlemlerimden hem de Yılmaz Özdil’in okuyucu kitlesinin davranış biçiminden çoğumuzun yavaş yavaş kafaları sıyırmaya doğru gittiğimizi görüyordum.

Yılmaz Özdil kardeşim acaba bundan haberdar mı, acaba kendi okuyucu kitlesinin yavaş yavaş delirmeye başladığını biliyor mu?

Ben hariç çoğu yazar kendi okuyucularının bu duruma gelmesinden hoşlanmaz. Mizah yazılarımı hoşlanarak okuyanların en az benim kadar kafayı yemiş olduklarını düşündüğümden ben buna alışığım. Hatta biraz daha delirseler daha da iyi olacak gibi hissediyorum. Deli deliyi iyi anlar ya, onların ne kadar saçmalasam dahi beni anlayacakları güvencesi ile yazıyorum mizahı.

Gelelim neden Yılmaz Özdil okuyucuları için böyle konuştuğuma. Özdil bayramın başlangıcında bir yazı yazdı. Son kontrol ettiğimde bu yazı 2002 kez paylaşılmıştı. 

"Kim bilir ne kadar derin düşünceler var, yine ne ustalıklar sergilemiştir Özdil" diye düşünüyor değil mi insan bu paylaşım sayısını görünce. Peki o zaman gelin bu 2002 kez paylaşılan yazıyı birlikte okuyalım.

4 haziran 2019 tarihli yazı ...

‘Mutlu Bayramlar’ başlıklı..

"Büyüklerin ellerinden küçüklerin gözlerinden mutlu bayramlar cümleten." Evet bu kadar yazı.

Gördüğünüz gibi büyük bilgelikler fışkıran, inanılmaz derin düşünceler taşıyan, ufuklar açan bir şey değil bu. Özdil genelde o tür yazılar yazar ama bu defa sadece bayramlaşmış işte.

Bu yazının bile 2002 kez paylaşılmış olması bana ortada tıbben teşhisi koyulmamış ciddi bir problemin olduğunu gösteriyordu. Özdil’in geçmiş yazılarına da baktım. Yılmazcım senin yüzünden bak ne hallere düştüm bu yaşımda ciddi araştırmacı gazetecilik bile yapmak zorunda kaldım. İzmir’de bir rakı ısmarlarsan belki bu gazetecilik faaliyetim nedeniyle oluşan yorgunluğumu kolay atabilirim.

Neyse aradığım yazıyı da 3 mayıs 2019 tarihinde buldum.

Yazının başlığı ‘İzninizle’. "Hafta sonu yurt dışındayım, seyahat dolayısıyla… İzninizle" demiş Özdil ve orada da kesmiş. Bu da tam 562 kez paylaşılmış.

Düşünsenize keşke bir şeyler yazsa diye devamlı bekleyen bir kitle var ve ne yazıldığına pek bakmadan da istikrarlı biçimde paylaşıyor bunları. Paylaştıkları insanlar da sormuyor onlara "Bunu neden paylaştın ki" diye.

Yazının devamını okumak için tıklayınız

twitter takip