Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici, Cumurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Youtube'daki canlı yayınında gençlerin 'dislike' ve '#oymoyyok' protestosuna çok sayıda medya kuruluşu tarafından haberleştirilmediğine dikkat çekti.
Faruk Bildirici, "Peki neden haber yapmadılar gençlerin protestosunu? Haber değeri görmedikleri, tarafgir davrandıkları, gazeteciliği artık halkla ilişkiler mesleğinden ayıramadıkları için mi? Ya da siyasi iktidarın tepkisinden korktukları için mi? Belki bu nedenlerin biri, belki de tümü etkili olmuştur haber vermemelerinde…" değerlendirmesinde bulundu.
Bildirici, "Gençler, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Kültür ve Turizm Bakanı M.Nuri Ersoy’un şirketine tepki gösterirken yaratıcılıklarını bir kez daha sergilediler. Protestonun binbir yolu olduğunu gösterdiler büyüklerine." görüşünü savundu.
Bildirici, "Gençlerin bu yaratıcı protesto eylemi, 26 Haziran akşamı Birgün, Cumhuriyet, Evrensel, T24, OdaTV, Gerçek Gündem, Halktv.com.tr, Medyaradar gibi internet sitelerinde haber oldu. 27 Haziran günü çıkan gazetelerde ise bu haberi sadece Cumhuriyet gazetesinde görebildim. 'Gençlerden YKS protestosu' başlığıyla iç sayfadan vermişlerdi bu haberi. Erdoğan’ın canlı yayınıyla ilgili haber Hürriyet’te 'YKS’yi neden ertelemedik', Milliyet’te 'Hedefinize odaklanın', Sabah’ta 'Her gencimize iş alanı sağlamaya kararlıyız', Akşam’da 'Sosyal medyaya değil yalana karşıyız', Türkiye’de 'Gençlere iş kapısı açacağız', Yeni Şafak’ta 'Gençlere YKS morali' başlıklarıyla kullanılmıştı." ifadesini kullandı.
Bildirici yazısında şunları kaydetti:
"Bu gazetelerin bu canlı yayınla ilgili haberlerinin içeriğine de baktım. Tek satırla, tek cümleyle bile değinmemişlerdi gençlerin protestosuna. Halk TV, Tele 1 , KRT gibi kanallar dışındaki televizyonlar da ilgi göstermedi olaya.
28 Haziran'da ise Cumhuriyet gazetesi yayın sonrasında "dislike'ların 325 bine,, like'ların da 82 bine yükseldiğini" duyururken Bugün gazetesi dijital protesto hareketine manşette "Gençler gelecek siz gideceksiniz" haberiyle yer verdi. Hürriyet'te de Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan haberini yayımlamadığı protestoyu köşesinde "muhalif çevrelerin kampanyası" olarak nitelendirmeyi tercih etti.
Şimdi soralım; nasıl örgütlenmiş olursa olsun binlerce öğrencinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı protesto etmeleri haber değeri taşımaz mı? Neticede gençler, demokratik haklarını kullanmış, YKS sınavını ertelemediği için Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı saygısızlık yapmadan, hakaret etmeden, herhangi bir taşkınlığa da yer vermeden protesto etmişler.
Dünyanın neresine giderseniz gidin, hangi ülkede yaşanırsa yaşansın böyle bir olay haberdir, haber değeri taşır. Ama Türkiye’de binlerce gencin protestosu değil, Erdoğan’ın o programda söyledikleri haber oldu. Bu haliyle yayımlanan metinler bir gelişmeyi aktaran, insanları bilgilendiren “haber” olmaktan çıkıp, bir halkla ilişkiler (PR) metni haline gelmişti.
Peki neden haber yapmadılar gençlerin protestosunu? Haber değeri görmedikleri, tarafgir davrandıkları, gazeteciliği artık halkla ilişkiler mesleğinden ayıramadıkları için mi? Ya da siyasi iktidarın tepkisinden korktukları için mi? Belki bu nedenlerin biri, belki de tümü etkili olmuştur haber vermemelerinde…"
Yazının tamamını okumak için TIKLAYIN...