Magazin Gazetecileri Derneği, son günlerde kendilerini görüntüleyen muhabirlerle tartışan ünlü isimler hakkında bir açıklama yayınladı.
Magazin Gazetecileri Derneği, son günlerde gazetecilere gösterdikleri tepkileri ile gündeme gelen ünlü isimlerle ilgili bir açıklama yayınladı.
Geçtiğimiz günlerde; üğnlü oyuncu Ozan Güven, evinin önünde köpeğini gezdirirken karşılaştığı ve kendisine evinin bahçesinde yangın çıkan yakın arkadaşı Cem Yılmaz hakkında soru soran gazetecilere "Banane lan Cem'den. Kapatın kamerayı" diyerek tepki göstermişti.
Güven'e destek de bir diğer ünlü oyuncu Elçin Sangu'dan gelmişti. Elçin Sangu, sosyal medya hesabından "Kimsenin kapısına gelip kapı numarasına kadar, plakasına kadar yayınlayıp özel hayatı bu denli taciz edemezsiniz" açıklamasında bulunmuştu.
Bu gelişmelerin üzerine önceki gün de, ünlü tiyatro ve sinema oyuncusu Yetkin Dikinciler bir muhabir ile tartışmıştı. Koronavirüs tedbirleri kapsamında yasak olmasına rağmen bir kafede otururken görüntülenen Yetkin Dikinciler, kendisine bunu hatırlanan muhabire "Kahve alıp çıktım. Kahvem olana kadar oturdum. Evime yakın bir mesefedeyim. Olayı seviyesizleştirme. Sus dinle, sana insan muamelesi yapıyorum. Kuralları bilmeden konuşuyorsun. Maske takmak da kural değil, ben soğuk diye takıyorum" gibi ifadelerle tepki göstermişti.
Ünlü isimlerin gazetecilere karşı bu tavırlarından sonra MGD (Magazin Gazetecileri Derneği) de, bir mesaj yayınlayarak bu isimlere tepki gösterdi.
İsim verilmeden yapılan açıklamada daha çok Yetkin Dikinciler'in tavrı eleştirilirken, bu ünlü isimlerin kamuya mal olduğu ve halk tarafından örnek alındığı, bu durumun da bu kişilere bazı sorumluluklar yüklediği ifade edildi.
MGD açıklamasında ünlü isimlerin koronavirüs tedbirlerine uymamasıyla ilgili "Varlığını halkın teveccühüne borçlu olan, bir kısmı da geçici şöhretlerinin sarhoşluğunu, egolarının tatminsizliğini yaşamakta olan yeni yetme ünlülerin bazıları bu acil ve kritik çağrılara kulak asmamaktadırlar" sözleriyle eleştirdi.
MGD ünlülerin kendilerine özel hayatın ihlali konusunda yaptıkları eleştirilere de, gazetecilik meslek ilkelerinde yer alan 'kamu yararı' ilkesini hatırlattı.
MGD'den açıklaması şu şekilde:
Türkiye’de, küresel koronavirüs salgını ve önlemler çerçevesinde, “evde kalın”, "sosyal mesafenizi koruyun" çağrılarının yoğun yapıldığı, hafta sonları Büyükşehirlerde sokağa çıkmanın kısıtlandığı 'özel' bir dönem yaşanmaktadır.
Bu zorlu sürecin içinde, her bilinçli ve sorumlu insanın, genel sağlık ortamının korunması için kamu yönetiminin taleplerine ciddi ve hassas yaklaşması temel ilke ve insanlık gereğidir...
Oysa, varlığını halkın teveccühüne borçlu olan, bir kısmı da geçici şöhretlerinin sarhoşluğunu, egolarının tatminsizliğini yaşamakta olan yeni yetme ünlülerin bazıları bu acil ve kritik çağrılara kulak asmamaktadırlar.
Bu yeniyetme şöhretler bir de üstüne üstlük durumu görüntüleyen ve haberleştiren gazeteci meslektaşlarımıza karşı "saygı sınırlarını aşan, küçümseyen, hatta hakarete varan ifadelerle sözlü ve yazılı saldırı dilini kullanmakta, sözel ve fiziki olarak da mobbing uygulamakta, taciz etmektedirler.
Bu durum, kamuoyunun gözünden kaçmamakta, hafızalara kara leke olarak kazınmaktadır.
*
Geçici şöhretin esiri yeni yetmelere yasalar ve kurallar önünde bu ülkede hiç kimsenin "ünlüler ve ünsüzler" diye ayrılmadığını önemle hatırlatmak isteriz.
Toplum tarafından, oynadıkları filmler, diziler, reklamlar vs. vesilesiyle star konumuna yerleşmiş bu kişiler farkında olmasalar da çok önemli görevler u¨stlenmektedirler.
Çu¨nku¨ onlar kamuya mâl olmuşlardır.
Ve onların her yaptıkları, her söyledikleri toplumun çeşitli kesimleri tarafından örnek alınmaktadır. Bu da bu kişilere önemli sorumluluklar yüklemektedir.
Model alınan bu kişilerin toplumsal davranışlarda kalıcı bir etkiye sahip oldukları unutulmamalıdır.
Ancak taşıyamayacağı ‘yük‘ nasıl hamalını ezer ise, ağır şöhrette bazen sahibini imha eder. Taşınamayan şöhret kana karışan zehir gibidir.
*
Bir diğer taraftan kendilerini görüntüleyen ve haberleştiren magazin gazetecileri ve magazin gazeteciliği üzerine farklı yorumlar yapan ünlülere, magazin haberciliğinin gu¨nu¨mu¨z gazeteciliğinde çok yaygın olarak göru¨len habercilik tu¨ru¨ olduğunu anımsatmak isteriz.
Magazin haberciliğinde haber değerleri, ilgililik - ilginçlik ekseni u¨zerine oturtulmaktadır. İzleyicide habere karşı ilgi uyandırmak, bu ilgiyi su¨rekli uyanık tutmak, haberciliğin vazgeçilmez unsurudur.
Yine bu kişilerin pelesenk yaptığı "magazin haberlerinin özel hayatın sınırlarını zorlaması da" yönelttikleri bir eleştiri noktasıdır.
Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi'nin "Gazetecinin hakları" maddesinde, "Gazeteci; tüm bilgi kaynaklarına serbestçe ulaşma ve kamu yaşamını belirleyen, halkı ilgilendiren tüm olayları izleme, araştırma hakkına sahiptir. Gazetecinin karşısına çıkarılacak gizlilik ve sır gibi engeller, hukuka ve uluslararası normlara uygun olmalıdır." son derece açık olarak belirtilmiştir.
Öte yandan, bu kişilere evrensel gazetecilikte “o ülkede yaşayan herkesin ortak çıkarı” olarak algılanan “kamu yararı”nı da hatırlatmak da yarar olduğu görülmektedir.
En yetkin örneklerden biri olan BBC’nin ‘Yayın İlkeleri’nde, “aşağıdakilerin yapılması kamu yararınadır” denilerek sıralanan maddelerden bir tanesi, "Halk sağlığı ve güvenliğinin korunması"dır.
Aynı şekilde BBC Akademi, "Gazeteci, siyasi, ticari, sosyal yaşamını sürdürmesi için gereken bilgileri kamuya sunma göreviyle yükümlüdür. Bu görevi okuyucuların ilgisini çekecek tarzda yerine getirmek önemlidir." vurgusunda bulunmaktadır.