'Kovulmuş ombudsman ne yapar?' Hürriyet'teki görevine son verilen Faruk Bildirici'nin yeni adresi belli oldu!

%E2%80%99Kovulmu%C5%9F+ombudsman+ne+yapar?%E2%80%99+H%C3%BCrriyet%E2%80%99teki+g%C3%B6revine+son+verilen+Faruk+Bildirici%E2%80%99nin+yeni+adresi+belli+oldu%21;
ABONE OL
Geçtiğimiz mart ayında 27 sene görev yaptığı Hürriyet Gazetesi'ndeki işine son verilen Faruk Bildirici yeni bir mecra ile geri döndü. Hürriyet'te son 9 yıldır okur temsilciliği (ombudsman) yapan Bildirici kendisine kişisel bir web sitesi kurarak yazılarını buradan yayınlanmaya karar verdi ve bugün ilk yazısını yazdı. Bildirici, bu gelişmeyi de Twitter sayfasından duyurdu. async src="https://platform.twitter.com/widgets.js" charset="utf-8"> Faruk Bildirici bugün yayınladığı "Kovulmuş ombudsman ne yapar?" başlıklı ilk yazısında bundan sonraki yazılarında sadece bir gazetenin değil tüm medyanın kapsama alanını alanına girdiğini ve tüm medya kuruluşları hakkında yazacağını vurguladı. Deneyimli gazeteci ayrıca Hürriyet Gazetesi'nde çalıştığı seneleri ve deneyimlerini anlatacağı bir kitap yazdığını da açıkladı. İşte, Bildirici'nin ilk yazısı: "Kovulmuş ombudsman ne yapar? Artık bir gazete çatısı altında değilim. Gazetecilik yaşamımda ilk kez sadece kendi adıma konuşup yazabileceğim. Yazdıklarım bir tek beni bağlayacak. Gazetenin sahibinin beklentileri, gazete yöneticilerinin istekleri, gazetenin yayın politikaları engeline takılma riskim kalmadı. Kimse müdahale de edemeyecek yazdıklarıma.  Bunlar meslek yaşamımdaki yeni dönemin avantajları. Bir yandan yeni bir kitaba başladım.  Okur Temsilcisi (ombudsman) olarak Hürriyet’te yaşadıklarımı, mücadelemi, deneyimlerimi kağıda döküyorum.  Cumhuriyet kökenli olduğum için iyi arşivciyimdir; günü gününe notlar almış, yazışmalarımı saklamıştım. Arşivimde biriktirdiklerim sayesinde zor olmadı yazmak. Epeyce ilerledim. Hürriyet’in Okur Temsilciliği’nde uzun ve gazetecilik adına son derece değerli olduğuna inandığım bir yol katetmiştim. Evrensel gazetecilik ilkelerini, sorunlarını tartışmak, değerlendirmek beni de zenginleştiriyordu. Okurlar arasında ve gazetede Okur Temsilcisi’nin gerekliliği kabul edilmişti. Öyle olmasa Okur Temsilcisi köşesine son veren Hürriyet yönetimi neden hala gazetenin üçüncü sayfasında Okur Temsilcisi’nin e-posta ve telefonuna yer vermeye devam etsin? Hem de yeni okur temsilcisi olmamasına rağmen. Aradan geçen iki ay boyunca medya okuru olarak takip ettim gelişmeleri. Türkiye medyasına evrensel gazetecilik ilkelerini hatırlatacak bir okur temsilcisine, daha doğrusu ombudsmana gereksinimi olduğuna tanıklık ettim. Habercilik devam ettiğine göre okur temsilcisi de (Ombudsman) olmalı. Sonunda 30 küsur yılık dostum Doğan Akın’ın bir yıl kadar önce eksikliğini vurguladığı “Medya ombudsmanlığı” fikrini hayata geçirmeye karar verdim.  Haklıydı. Türkiye’de medyada bağımlılık, taraflılık, sansür-otosansür gibi sorunlar alabildiğine arttı; habercilik evrensel çizgiden iyiden iyiye uzaklaştı. Ama bu gazeteciliği ilkeler açısından denetleyecek, ilkeleri hatırlayacak, gazetecileri uyaracak herhangi bir mekanizma yok. Ne ombudsmanlar kaldı yayın kuruluşlarında ne de meslek örgütlerinin böyle bir gücü var. Tamamen bağımsız ve tarafsız bir “medya ombudsmanı” böyle bir medya ortamında etkili bir işleve sahip olabilir. Evrensel gazetecilik ilkeleri üzerinden yapılacak uyarı ve eleştirilerin iyiniyetli meslektaşlarımız ve iletişim akademisyenleri cephesinde karşılık bulacağına inanıyorum. Bu eleştiriler genç gazeteciler ve gazeteci adaylarına da pusula olacaktır. Ayrıca Türkiye’de siyaset yeni bir kavşakta. Gazetecilik de dijital alandaki yeniliklerin, hergün yenisi gelen devrimlerin zorlayıcılığı ile karşı karşıya. Teknolojik açıdan olduğu kadar siyasi iklim açısından da dönüşmek ve yenilenmek zorunda kalacak. Medyanın bu hali sürdürülebilir olmaktan çıktı. Türkiye’de siyasi iktidar ve güç odakları tarafından kontrol edilen medya haber, bilgi vermiyor artık. Ülkemizdeki gazetecilik açığı gizlenebilir olmaktan çıktı. Dahası salt gazeteciler ve medya açısından değil, okur ve izleyiciler açısından da gerekli medya ombudsmanlığı. Medyanın tüketicisi okurlar ve izleyiciler.  Onların bilinçlenmesi, doğruyla yanlışı ayırt etmelerini sağlar. Doğru gazeteciliğin ne olduğunu bildikleri oranda gazetecilik yanlışlarına karşı çıkabilir, haber alma haklarını savunabilirler. Bu düşüncelerden hareketle bugünden itibaren “Medya Ombudsmanlığı” misyonunu üstlenmeye karar verdim.  Eskiden sadece Hürriyet’teki etik ihlallere değinebiliyordum; görev alanım sınırlı olduğu için de diğer medya kuruluşlarındaki etik sorunlara, yanlışlara giremiyordum.  Artık bu sınır kalktı, medya kuruluşlarının tamamı kapsama alanımda." Yazının devamını okumak için TIKLAYINIZ  
twitter takip