Kadınlar, İstanbul Sözleşmesi’nin 10’uncu yılında, “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz 1 Temmuz’da sokaktayız; itaat etmiyoruz!” dedi.
Kadınlar, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tek imzasıyla 20 Mart’ta feshedilen İstanbul Sözleşmesi’nin imzaya açılmasının 10’uncu yılında sokağa çağırdı. Binlerce kadın, sosyal medyada yaptığı paylaşımlarda “İstanbul Sözleşmesi’nin feshi yok hükmünde” dedi. İstanbul Sözleşmesi’ni Uygula Kampanya Grubu, önceki gece İstanbul’daki Topkapı Surları’na “İstanbul Sözleşmesi Bizim, Vazgeçmiyoruz” yazısını yansıttı.
Avrupa Konseyi’ne yapılan bildirimden itibaren İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasına ilişkin tanınan üç aylık süre 1 Temmuz’da dolacak. Türkiye, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilen ilk ülke olacak. İstanbul Sözleşmesi’ni Uygula Kampanya Grubu, bir manifesto yayımlayarak, “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz 1 Temmuz’da sokaktayız; itaat etmiyoruz!” dedi.
Türkiye’nin sözleşmenin ilk imzacısı olması nedeniyle aynı iktidarın bir zamanlar övündüğü hatırlatılan manifestoda, şunlara dikkat çekildi: “1 Temmuz’da bize hak görmedikleri o hayatı durduracağız! İtaatsizliğimizle iktidarı bu gayrimeşru çekilme kararını aldığına pişman etmek için sokaklarda olacağız, sesimizi yükselteceğiz. Eşit yaşama hakkımızı yok sayarak adımıza karar alanlara bir kez daha ilan edeceğiz: Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz.” Manifestoda, Sözleşme’den çekilme kararının devletin yükümlülüklerinden caydığı anlamına geldiğinin altı şöyle çizildi: “Bu karar kadın düşmanlığını, homofobiyi, transfobiyi resmi siyaset olarak ilan etmek demektir. Tam da bu yüzden 1 Temmuz’da sokaktayız. İstanbul Sözleşmesi’nin iptal edilmeye çalışıldığı koşullarda hiçbir kadının hakkı güvende değil. Sözleşmenin temelini kadınların yüzyıllardır savunduğu eşitlik talebi oluşturuyor. Eşitlik talebi reddedilerek erkek şiddetiyle mücadele edilemez, yalnızca şiddet yeniden üretilir. Sözleşme ve yasaları uygulamak yerine ‘Biz başka sözleşme yapacağız’ demek kadınların hakları ve hayatlarıyla alay etmektir.”
MÜCADELEDEN DÖNÜŞ YOK
Öte yandan siyasi partiler de Sözleşme’ye ilişkin açıklamalar yaptı. SOL Parti Başkanlar Kurulu Üyesi Gizem Gül Kürekçi, sözleşme’nin 10’uncu yılında feshedildiğini hatırlattı. “İstanbul Sözleşmesi bizim“ diyen Kürekçi, kadınların hayatları ve hakları için asla geri adım atmadan yürüdüklerini söyledi. Yıkılmaya yüz tutmuş gericilerin kadınları hedef aldığını dile getiren Kürekçi, “Kadınların karşısında medyasıyla, yargısıyla her türlü iktidar olanaklarıyla yaratmaya çalıştıkları karanlık var. Vazgeçmiyoruz ve mücadelemizin geri dönüşü yok” diye konuştu.
CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka ise her gün en az bir kadının tanıdığı ya da tanımadığı bir erkek tarafından katledildiğini hatırlattı. Kadınların can simidi İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceklerini söyleyen Nazlıaka, “Tam tersine Sözleşme’ye daha da sıkı sarılacağız" dedi.
4 AYDA 106 KADIN KATLEDİLDİ
HDP’li kadın milletvekilleri ise “2021’in ilk 4 ayında 106 kadın öldürüldü” diyerek sokağa çıktı. Vekiller, İstanbul ve Diyarbakır'da eylem yaptı. Milletvekilleri, “Tek adam 'İmzamı çektim' dedi diye bu iş bitmedi. Daha kadınlar son sözünü söylemedi” diyerek Sözleşme’nin feshini tanımadıklarını dile getirdi. DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, yaptığı açıklamada, “Kadın hareketinin geçmişten bugüne en önemli kazanımlarından biri olan İstanbul Sözleşmesi’nin sona erdirilmesini asla kabul etmiyoruz, sözleşmeye ve yaşam hakkımıza sahip çıkıyoruz” ifadelerini kullandı.
Genel merkez binalarına “İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmiyoruz” pankartı asan KESK’in açıklamasında ise şu ifadeler kullanıldı: “Vazgeçmiyoruz! İstanbul Sözleşmesi uygulanana, toplumsal cinsiyet eşitliği sağlanana ve özgür bir toplum kurulana kadar mücadelemizden de birbirimizden de vazgeçmiyoruz!” Sözleşme’nin 10’uncu yıldönümü nedeniyle ortak açıklama yapan 19 ülkenin Ankara büyükelçilikleri çekilme kararının yeniden gözden geçirilmesini istedi.
Cumhurbaşkanlığı’ndan savunma istendi
Danıştay 10. Daire, İstanbul Sözleşmesi’ni fesheden AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle açılan davada savunma istedi. Erdoğan’ın fesih kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali talebiyle çok sayıda kişi ve kurum, Danıştay‘a başvurmuştu. Ankaragazetecisi.com’dan Alican Uludağ’ın haberine göre açılan davaya bakan Danıştay 10. Daire, yürütmeyi durdurma kararından önce Cumhurbaşkanlığı’ndan savunma istedi. Danıştay, sözleşmenin neden iptal edildiğini hem usulü hem de esas yönünden gerekçelerini sordu. Cumhurbaşkanlığı’nın göndereceği savunmanın ardından Danıştay 10. Daire, önce yürütmeyi durdurma, ardından ise iptal talebini karara bağlayacak. (BirGün)