Ülkenin dört bir yanında bir araya gelen kadınlar yaşamak istediklerini haykırdı. Ne İstanbul Sözleşmesi’nden ne haklarından, hayatlarından vazgeçmeyeceklerini; kendilerine dayatılmak istenen yasaklara, yoksulluğa, savaşa, cinayetlere, açlık, işsizlik ve gericiliğe boyun eğmeyeceklerini söyledi. Ablukaya alınan Taksim'de ara sokaklarda buluşan kadınlar, barikatları aştı ablukayı dağıttı.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında kadınlar, dün İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Çanakkale, Denizli, Mersin, Diyarbakır, Batman ve çok sayıda kentte gündüz mitinglerde, gece ise Feminist Gece Yürüyüşlerinde bir araya geldi. Ülke genelinde onlarca kadın gözaltına alındı.
Ara sokaklarda buluştular
Eylemden saatler önce polis Sıraselviler Caddesi'ni abluka altına aldı. “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz”, “Yaşasın kadın dayanışması”, “Hükümet istifa” sloganları atan kadınlar, şiddete, tacize ve tecavüze karşı mücadele edeceklerini söyledi. İktidarın kendilerini açlık, yoksulluk ve ölüme terk ettiğini ifade eden kadınlar, hasta tutuklulara, ağır çalışma koşullarına, yetersiz ücretlere de vurgu yaptı. Eşit işe eşit ücret verilmesini talep eden kadınlar, 8 Mart’ta da direnmeye devam eden Farplas ile diğer fabrikaların kadın işçilerini selamladı. Polise rağmen kadınlar ara sokaklarda bir araya gelerek ablukayı dağıttı. Böylece Taksim'de bu yıl 20'nci kez Feminist Gece Yürüyüşü düzenlendi.
Akşamüzeri Kadıköy’den vapurla Beşiktaş’a geçmek ve oradan Taksim'e çıkmak için iskelede bekleyen bir grup kadın vapura binemeden gözaltına alındı. Kurulan polis noktalarını aşmak isteyenler de dahil şu ana kadar 38 kadının gözaltına alındığı öğrenildi. Polis engeline karşın basın açıklaması okundu.
Bu düzen değişecek
Kadınlar, “Yaşamak için değiştireceğiz” dedi. Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Psikolojik şiddet çeşitli biçimlerle derinleştirildi ve normalleştirilmeye çalışılıyor. Erkek egemenliğinin normali kadına yönelen her türlü şiddeti desteklemektir. Biz kadınların normali ise direnişi büyütmektir! Dünyada ve ülkede derinleşen ekonomik krizi evlerimizde, işyerlerimizde, okullarımızda, savaş bölgelerinde, tüm yaşam alanlarımızda yaşıyoruz. Ekonomik krizle beraber enflasyon oranları artmış; temel ihtiyaçlarımız başta olmak üzere her ürüne zam gelirken, barınma, ısınma, beslenme gibi en temel haklar dahi kısıtlanmıştır. Rus emperyalizminin ve NATO’nun Ukrayna, Donetsk ve Lugansk üzerinde kurduğu haksız savaş politikalarını ve işgali kabul etmiyoruz. Zorunlu göçe maruz kalan kadınların, çocukların, yoksul halkın mülteci statüsünde nelere maruz kaldığının en yakından tanıkları olarak bu savaş çığırtkanlığına karşıyız.”
Diyarbakır’da İstasyon Meydanı’nda buluşan kadınlar ise rengarenk kıyafetleriyle özgürlük talep ederken Van’da ise yoksulluğa tepki gösterdi.
Ev işçileri güvencesiz
8 Mart için CHP Ankara İl Kadın Kolları Sakarya Caddesi’nde etkinlik düzenledi. Etkinlikte konuşan ev işçisi bir kadın, çalışma koşullarını, “Biliyor musunuz o kapılardan içeri girince başımıza neler geldiğini? Verilere göre birçok kadın, iş kazası değil ev kazası sıfatıyla öldü. Hiçbir tedavisi karşılanmıyor. Çünkü sigortası yok, güvencesi yok. Birçok kişi de tecavüz ve tacize uğruyor. Hiçbir can güvenliği olmayan kadın, bir bardak kırdı diye işinden atılıyor” diyerek anlattı.
Sağlıkçı bir kadın ise pandemide sağlıkçıların tükenmişlik yaşadığını belirterek sağlıkta personel ihtiyacı olmasına rağmen atama yapılmadığını ve iş yüklerinin arttığını dile getirdi. Gardiyan kadın, vardiya saatlerinin uzun ve maaşlarının yetersiz olduğunu söylerken avukat kadın da avukatların can güvenliği olmadan çalıştığını aktardı.
Direnmeye devam eden Pas South işçisi kadınlar da 8 Mart’ı fabrika önünde karşıladı. Direnişin 20’inci gününde kadın işçiler “Kadınlar omuz omuza sıralandıklarında aradan kimse geçemez” dedi.