İstanbul Büyükşehir Belediyesi İnsan Kaynaklarından Sorumlu Başkan Danışmanı Yiğit Oğuz Duman, belediye bünyesinde çalışan ve güvenlik soruşturması kapsamında Kod-42 ile işten çıkartılan işçilere ilişkin yaptığı açıklamada 'Kendimizi hakim yerine koyma şansımız yok. Politika üretemeyiz. Uymak zorunda kaldığımız mevzuat bizi mecbur etti' ifadelerini kullandı.
Gazeteci İsmail Saymaz, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “İBB’de 557 terörist var” sözleri ardından başlayan soruşturma sonrasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) bünyesinde çalışan işçilerin Kod-42 ile işten çıkartılmasını İBB İnsan Kaynaklarından Sorumlu Başkan Danışmanı Yiğit Oğuz Duman'a sordu.
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile daha önce ihraç edildikleri bilinmesine rağmen İBB bünyesinden aynı gerekçeyle işten çıkartılan işçiler duruma isyan ederken Duman, mevzuata uymak zorunda olduklarını söyleyerek "Biz çalışanlara söyledik; işe iade davasını kazanıp gelin, yüzde yüz uyarım. Ama bana hakimlik yaptıramazsınız. Hakimlik yapmaya kalktığım an Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceğiyle ilgili süreçte risk alamam" şeklinde konuştu.
Gazeteci İsmail Saymaz, bugünkü "O lunapark, Giresunspor başkanına aitmiş!" yazısının "İBB: Mevzuat bizi işten çıkarmaya mecbur ediyor" başlıklı kısmında İBB'de çalışan 43 kişinin işten çıkarılması sürecini, İBB İnsan Kaynaklarından Sorumlu Başkan Danışmanı Yiğit Oğuz Duman'a sordu.
Saymaz, yazısında şu bilgileri aktardı:
"İBB'nin 12 bin 441 kişi hakkında arşiv araştırması istediğini ve yanıt gelen 8 bin 428 kişiden terörle iltisaklı bir davası ve soruşturmasının bulunduğu ifade edilen 43 kişinin 28’inin soruşturma veya davası devam ediyor. 15’inin cezası ise ya kesinleşti ya da ertelendi. İBB, 43 kişiyi işten çıkardı.
Neden bu yönteme başvurduklarını İBB İnsan Kaynaklarından Sorumlu Başkan Danışmanı Yiğit Oğuz Duman’a sordum.
Duman, İçişleri Bakanlığı’nca terör iltisaklıları çalıştırmakla suçlandıklarını hatırlatarak, şöyle dedi:
“Kendimizi hakim yerine koyma şansımız yok. Politika üretemeyiz. Uymak zorunda kaldığımız mevzuat bizi mecbur etti.”
Duman’a “İşten çıkarmanız gerekiyor muydu?” diye sordum.
Şu yanıtı verdi:
“Terörle iltisaklı olmasa bile hemen her şeyi teröre bağladıkları ortamda bir faaliyeti soruşturma konusu haline gelmiş insanı tutmamız halinde limitsiz bir güç kullanılıyor İBB’nin üzerinde. Bu riski hukuken alma şansımız yok. Biz çalışanlara söyledik; işe iade davasını kazanıp gelin, yüzde yüz uyarım. Ama bana hakimlik yaptıramazsınız. Hakimlik yapmaya kalktığım an Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceğiyle ilgili süreçte risk alamam.”
Kararı İBB’de kurulan ve memurlardan oluşan bir komisyonun verdiğini kaydeden Duman, “İdare hukukçularımızın da yorumu bu yönde” dedi. Duman, şöyle devam etti:
“CHP’nin siyaseten savunduğu konu, bunun hukuksuz olduğu yönünde. Ama siyasi söylemle hukuki yazı arasında tercih yapamaz kamu kurumu. Siyasetin görevi yasal düzenlemeyi yapmak ya da yaptırmak yada yapabilecek gücü kazanıp düzeltmektir. İnsanları mağdur eden bir süreç olduğu kesin ama kamu kurumunun inisiyatif olma şansı yok.”
NE OLMUŞTU?
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun “İBB’de 557 terörist var” sözleri ardından İBB'de başlatılan soruşturma kapsamında 43 işçi, 'Gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler söyleyerek işçinin işvereni yanıltması" anlamına gelen Kod-42 ile işten atılmıştı.
İşçiler, İBB'de işe başlamadan önce KHK'li oldukları bilinmesine rağmen kovulmalarına karşı İBB Saraçhane binası önünde yer alan Saraçhane Parkı’nda süresiz oturma eylemi başlatmıştı.
İşten atılanların sayısının artması beklenirken işçiler eylemlerine devam ediyor.
