Hürriyet Gazetesi'nden istifa etmişti! İşte Fikret Bila'nın yeni adresindeki ilk yazısı!

H%C3%BCrriyet+Gazetesi%E2%80%99nden+istifa+etmi%C5%9Fti%21;+%C4%B0%C5%9Fte+Fikret+Bila%E2%80%99n%C4%B1n+yeni+adresindeki+ilk+yaz%C4%B1s%C4%B1%21;
ABONE OL
Hürriyet Gazetesi’nin Demirören Grubuna satılmasının ardından gazeteden istifa eden Türk medyasının kıdemli ismi Fikret Bila T24 ailesine katıldı. Fikret Bila'nın ilk yazısı bugün yayınlandı. Siyaset, ekonomi, devlet ve bürokrasi üzerine analiz, yorum yazıları yazacak olan Fikret Bila'nın yazıları T24'de Pazartesi, Çarşamba ve Cuma günleri yayınlanacak. Bila ilk yazısında 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, eski Ekonomi Bakanı Ali Babacan ve eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun kuracağı parti ile ilgili gelişmelere değindi. Fikret Bila'nın ilk yazısı şu şekilde: Anlaşılıyor ki, Davutoğlu’nun kapısı hâlâ Babacan ve arkadaşlarına açık ama Gül-Babacan tarafında kapı Davutoğlu’na kapalı…
AK Parti iktidarı 31 Mart’ta seçmenden ciddi bir uyarı almıştı. 11 metropolde belediye başkanlığı seçimlerini kaybetmişti. Kaybettiği İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı vermek istemeyip seçimi yeniletince, bu kez hezimete uğradı. Seçmen Ekrem İmamoğlu’nu, Binali Yıldırım’a karşı 806 bin oy farkla seçerek, iktidarı kımıldayamaz hale getirdi.

31 Mart yerel seçimleriyle, 23 Haziran İstanbul seçiminin iktidar açısından ağır bir yenilgiyle sonuçlanması iç siyaseti de hareketlendirdi.

Kamuoyuna da sık yansıdığı gibi çalışmanın biri 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eski Ekonomi Bakanı Ali Babacan, diğeri ise eski Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından yönetiliyor.

İki yeni parti arayışının nedenleri

Davutoğlu, bir süre önce parti ve ülke yönetiminde gördüğü yanlışları ve çözüm yollarını içeren ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da ilettiği görüşlerini manifesto sayılabilecek bir açıklamayla kamuoyuna duyurmuştu. Davutoğlu’nun, artık bir yola çıktığı ve bu yürüyüşünü gerekirse parti kurmaya kadar vardırmaya kararlı olduğu biliniyor.

Aynı şekilde Gül’ün, AK Parti kurultayının kendisinin görev süresinin dolmasına çok az kalmışken erkene alınarak toplanmasından, Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra yeniden başbakanlık görevini üstlenmesi olasılığının önüne engeller dikilmesinden rahatsız olduğu da biliniyor. Ayrıca sonraki dönemde AK Parti yönetiminden gelen, -görmeyi hak etmediğini- düşündüğü bazı hareketlerle bu rahatsızlığının arttığı sır değil.

Bunlara AK Parti ve hükümette Erdoğan’ın tek karar verici olması, birlikte yola çıktığı, birlikte mücadele ettiği ve sıkıntılı süreçler yaşadığı tüm isimlerin devre dışı bırakılmasını da eklemek gerekir. Tabii, uzun yıllar Avrupa Parlamento’sunda görev yapmış ve AB üyelik sürecine büyük katkısı olan Gül’ün, Türkiye’nin Avrupa’dan çok uzaklaşmış olmasını doğru bulmadığını da vurgulamak gerekir. Ali Babacan’ın yönettiği ve eski bakanlardan Beşir Atalay’ın örgütlenmeden sorumlu kılındığı parti çalışmasının nedenleri böyle özetlenebilir. FİKRET BİLA'NIN İLK YAZISINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ
twitter takip