Ayşe Özyılmazel'den Hürriyet'e: 'Ali Taran'a kimse tek kelime sormadı...'

Ay%C5%9Fe+%C3%96zy%C4%B1lmazel%E2%80%99den+H%C3%BCrriyet%E2%80%99e:+%E2%80%99Ali+Taran%E2%80%99a+kimse+tek+kelime+sormad%C4%B1...%E2%80%99
ABONE OL

Hürriyet yazarı Mehmet Üstündağ, Ayşe Özyılmazel'in Defne Samyeli haberine verdiği tepkiye cevap verirken yine bir kadını yargıladı ve Ayşe Özyılmazel'i geçmişiyle suçladı...

Ünlü köşe yazarı ve şarkıcı Ayşe Özyılmazel ile Hürriyet Gazetesi yazarı Mehmet Üstündağ arasında yeni bir polemik başladı.
 
Hürriyet Gazetesi'nde dün Mehmet Üstündağ imzasıyla yayınlanan bir haberde; ünlü şarkıcı Defne Samyeli'nin 25 sene önce Mustafa Sandal ile ilişki yaşadığı iddiaları, Cem Yılmaz'ın bu iddiaları Mustafa Sandal'ın da rol aldığı 'Arif V 216' filminin çekimleri sırasında duyduğu sonrasında ise Cem Yılmaz ve Defne Samyeli ilişkisinde sorunlar başlayınca bu iddiaların daha önce konuşulmamasına rağmen Cem Yılmaz ile ilişkisinin bitmesinde rol oynadığı söylentileri yer alıyordu.
 
Habere atılan "Geçmişinden Kaçamazsın" başlığı ile haberin dilinde Defne Samyeli'yi hedef alan ve Cem Yılmaz'ı paylaşılamayan ya da mağdur erkek gibi gösteren erkek egemen ifadeler kadınların büyük tepkisini çekti.
 
 
 
 
Bu habere ünlüler dünyasından Hadise, Berrak Tüzüntaç, Gonca Vuslateri, Ece Yörenç, Ceylan Ertem, Güliz Ayla, Gülben Ergen gibi birçok isim tepki gösterdi. Ancak en dikkat çeken tepki Ayşe Özyılmazel'den geldi.
 
Ayşe Özyılmazel, Hürriyet Gazetesi ve gazetenin genel yayın yönetmeni Ahmet Hakan'ı etiketleyerek kadınlara uygulanan bu sözel şidddete tepki gösterdi.
 
Yılmazel, Twitter hesabından yaptığı açıklamasında; "Ne kadar çirkin, kadını aşağılayan, erkeğin elinin kiri sayan bir haber ve yazı. Üstelik Hürriyet’te. Kadın geçmişinden kurtulamayan yollu, erkek paylaşılamayan paşa çocuk öyle mi? Ayıp! Bir kadına ‘Geçmişinden kurtulamazsın’ ne demek ya" ifadelerine yer verdi.
 
Özyılmazel, Instagram hesabından da daha uzun bir açıklama yaparak her daim kadınların yargılanmasına ve verdiği bu tepki karşısında kendisine eski eşi Ali Taran ile ilgili gelen eleştirilere cevap verdi.
 
Yılmazel Instagram hesabından da şu açıklamayı yaptı:
 
Sabahın 8’inde gördüğüm haberle çılgına döndüm. Defne Samyeli’nin kocaman fotoğrafının yanına ‘Geçmişinden Kurtulamazsın’ başlığı atılmıştı Hürriyet gazetesinde.
 
Hikaye tam bir saçmalık. Merak eden okusun. Konum ya da derdim Defne de değil. Benim meselem ve asfalyalarımı attıran şey, medyada bitmek bilmeyen bu kokuşmuş, her daim kadını vurmaya, aşağılamaya hazır erkek zihniyeti.
 
Bir kadını geçtim bir insana ‘Geçmişinden kurtulamazsın’ başlığı atmak ne demek? Neymiş o geçmiş kurtulamadığımız? Kurtulmak istiyor muyuz? Geçmişimiz bizi bugünkü biz yapan değil midir?
Hem kime kalmış başkalarının yaşamının üzerinden yargı dağıtmak. Söz konusu çalışan, ekmeğini kazanan, yıkılmayan kadınlar olunca erkek kısmının (genelliyorum mecburen) bu paniği, taşlaması nedendir? Bu dil bitmeyecek midir?
 
Kadınlar birbirini her ne olursa olsun korumadıkça, kadınlar erkek çocuklarını başka türlü yetiştirmedikçe, bu çarka çomak sokulmadıkça ünlü ya da ünsüz her kadın bir gün böylesine aşağılanmaya devam edecek.
Sonra ‘kadına şiddet’ kampanyaları yapıyorsunuz. E siz sürekli medyadan kadın dövüyorsunuz???
 
Bugün storylerim bu konuyla doldu. Twitter ve Instagram’dan arkadaşlarım destek verdiler. Ayşe, Fatma, Defne önemli değil. İşte bu dildir, bu bakış açışıdır kadına şiddeti ateşleyen. Bu gazetecilik değildir. Lütfen beyler, dilinizi, gözlüklerinizi değiştirin.
Destek veren herkese çok teşekkür ediyorum. Artık şu ahlak bekçiliğini bırakın. Aşkı, sevgiyi, kadını lekelemeyin artık. Amacım kimseyi yermek, linç etmek değil. Lafınızın ötesini berisini düşünün lütfen.
 
Ayrıca bugün olduğu gibi fikrime fikir bulamadıklarında önüme temcit pilavı gibi getirdikleri Ali Taran hikayesini de üstüme almıyorum. Çünkü düşünülmek istenenlerin aslı öyle olmadı. Çünkü içim rahat. Çünkü bu karalamayı kabul etmiyorum. Çünkü öğrendim, yalanlar yüzünden hayata küsmekten vazgeçiyorum, yıllarımı aldı ama nihayet kendimi seviyorum. Kim neye inanırsa inansın. Boynunu vicdansızlar, kötü kalpliler büksün. Bana fikirle gelin arkadaş.
 
HÜRRİYET GAZETESİ İSE ÖZÜR DİLEMEK YERİNE DAHA İLERİ GİTTİ!
 
Ayşe Özyılmazel başta olmak üzere gelen bu tepkilerin ardından söz konusu habere imza atan Mehmet Üstündağ ise bugünkü köşesine bu sefer de Özyılmazel'in geçmişini taşıdı.
 
Özyılmazel'in reklamcı Ali Taran ile 2011 yılında kanser tedavisi gören eşinden boşandıktan sonra kısa bir süre içinde evlenmesi uzun süre konuşulmuştu.
 
Mehmet Üstündağ da köşe yazısında bu olayı gündeme getirerek, "Geçmiş denilince tüylerinin diken diken olması normal Ayşe. Çünkü geçmiş dendiğinde senin aklına kanser hastası bir kadın ölüm döşeğindeyken, o kadının kocasıyla yaptığın düğün geliyor. Yaptığın o vicdansızlık, bir vicdan azabı gibi yakanı bırakmıyor. Bu nedenle seni mazur görüyorum" sözlerine yer verdi.
 
Defne Samyeli haberinde olduğu gibi yine sadece kadını yargılayan ve kendisini eleştiren bir kadına karşı geçmişini gündeme getiren Mehmet Üstündağ'a, Ayşe Özyılmazel'den cevap da gecikmedi. Özyılmazel tepkisini yine sosyal medya hesabından gösterdi.
 
 
Ali Taran ile yaptığı evlilik de, sadece kendisinin yargılandığını ve Ali Taran'a kimsenin bunun hesabını sormadığını dile getiren Ayşe Özyılmazel, Hürriyet Gazetesi için de, "Kullandıkları korkunç dil yüzünden kadınlardan özür dileyeceklerine, aynı yoldan gaza basıp devam ediyorlar" cevabını verdi.
 
Ünlü yazar, geçmişte yaşadıkları için de; "Kalbim ferah çünkü sizin gibilerin olduğu medya, kalemleriyle ezemedikleri için yalanlar ve iftiralarla linç ettirdiniz beni" dedi ve tanımadan evlendiği için Ali Taran ile yaptığı evlilikten pişman olduğunu dile getirdi.
 
Yılmazel, "Sevilme, sığınma ihtiyacım beni bu tuzağa düşürdü.Ben babamdan görmediğim ilgiyi, şefkati buldum sanmıştım. Tek başınalıktan yorulmuştum. İşte en büyük hata buydu sonra anladım" diyerek evlenirken hata yaptığını dile getirdi ve "9 senedir ne desem, ne yapsam, kimi sevmeye kalksam karşıma bu çıktı. İnsanlara kendimi anlatmaktan bıktım. Yıllarca sosyal medyadan hakaret sildim ben. Kimse benimle çalışmadı. Kimse elimi tutup sevgilim demek istemedi. Bir kadının hayatını böyle yerle bir ettiniz işte" diyerek yaşadıklarını anlattı. 
 
Ayşe Özyılmazel'in bugünkü açıklamaları da şu şekilde:
 
Kullandıkları korkunç dil yüzünden kadınlardan özür dileyeceklerine, aynı yoldan gaza basıp devam ediyorlar. Benim geçmişime gelince; kalbim ferah çünkü sizin gibilerin olduğu medya, kalemleriyle ezemedikleri için yalanlar ve iftiralarla linç ettirdiniz beni. 
Koskoca adam Ali Taran’a kimse tek kelime sormamakla beraber, hemen Yetenek Sizsiniz koltuğuna jüri yapıldı. Ben 9 sene yazarların içinde en düşüğü olan gazete maaşımla tek başıma yaşamaya ve hakaretleri göğüslemeye çalıştım. Kimse gerçeği duymak istemedi. Kimse adama kardeşim sen karından boşanmış, Ayşe ile tanışmış ve 20 günde kızla evlenmişsin. Sen kıza ne anlattın? Kızı neye inandırdın diye sormadı! Çünkü sorulması kimsenin işine gelmezdi. 
 
Genç ve ünlü Ayşe’yi ahlaksız ilan etmek daha biberli haberdi. Ali Taran’a sorun ne cevap verecek. Hakkımda yazılar yazıldığında, tv programlarında en yakınlarım beni sattığında ayaklarına kapanıp “Ali ne olur beni koru, bir cümle çık gerçeği söyle, hayatımı karartacaksın lütfen” diye ağladığımda. Ali Taran “Hayır” demedi mi? 
 
Ben 20 günde tanımadan kalbini bilmeden bir adamla evlendiğim için pişman mıyım? Evet. 9 senedir çektiğim acıyı, sıkıntıyı hiçbir şey onaramaz. Ama bir yandan da iyi ki oldu bu felaket diyorum. Beni daha iyi, anlayışlı, şefkatli yaptı ...
 
9 senedir ne desem, ne yapsam, kimi sevmeye kalksam karşıma bu çıktı. İnsanlara kendimi anlatmaktan bıktım. Yıllarca sosyal medyadan hakaret sildim ben. Kimse benimle çalışmadı. Kimse elimi tutup sevgilim demek istemedi. Bir kadının hayatını böyle yerle bir ettiniz işte.
 
 
Sevilme, sığınma ihtiyacım beni bu tuzağa düşürdü. Kadınlarda olan bir şey bu maalesef. İki ilgiye koşarak gözümüz kör gidiyoruz. Ben babamdan görmediğim ilgiyi, şefkati buldum sanmıştım. Tek başınalıktan yorulmuştum. İşte en büyük hata buydu sonra anladım.
 
Önce benim kendimi sevmem gerekirdi. Bir koruyucuya ihtiyaç duymamayı, Allah’a ve kendime inanmayı bu süreçle öğrendim. Ne olursa olsun yaşam sevincimi yitirmedim. Kimselere de bu halimi belli etmedim. Ama bugün artık susmamayı seçiyorum.
 
Çünkü ömrümü daha fazla harcatamam.
 
Ayrıca o çirkin yazıyı yazan arkadaşım Mehmet Üstündağ, bu yazıya tepki veren tek kişi ‘geçmişi bozuk’ dediğiniz Ayşe değil. Aklı başında olan herkes. Yine bir kadını ‘geçmiş’ ile karalamaya devam ederek cevap verirseniz insanlık namına bir arpa boyu yol alamazsınız
twitter takip