Hıncal Uluç iğneyi kendilerine batırdı ve Sabah'ın İBB haberini böyle eleştirdi!

H%C4%B1ncal+Ulu%C3%A7+i%C4%9Fneyi+kendilerine+bat%C4%B1rd%C4%B1+ve+Sabah%E2%80%99%C4%B1n+%C4%B0BB+haberini+b%C3%B6yle+ele%C5%9Ftirdi%21;
ABONE OL
Sabah Gazetesi yazarı Hıncal Uluç bugünkü yazısında gazetesinde yer alan haberi eleştirdi. Sabah Gazetesi'nde 30 senedir köşe yazısı yazdığını belirten Hıncal Uluç, bugünkü yazısında gazetelerin kapanma nedenlerine değindi. Hıncal Uluç, 2019 yılında Türkiye genelinde yayınlanan 1106 gazeteden 100 tanesinin kapandığını ve binlerce gazetecinin işsiz kaldığını belirtti ve gazetelerin kapanma nedenlerinin sadece internet medyası ve artan kağıt maliyetleri olmadığını okunacak gazete de kalmadığını da belirtti. Gazetelerde doğru ve eksiksiz haberlerin olması gerektiğini ve okuyucuların televizyonlarda gördüğü haberlerin detaylarını öğrenmek için gazete almak istediklerini ifade eden Uluç sonrasında "İğneyi kendimize batırarak başlıyorum" diyerek Sabah Gazetesi'nde yer alan muhabir Barış Savaş imzalı "İBB, sanatçı ve danışmanlara 48 milyon TL dağıtacak/ İstanbullular'a hizmet için harcanması gereken milyonlarca lirayı sanatçılara dağıtacak" haberini eleştirdi. Haberde imzası bulunan Barış Savaş'ın yazdığı haberin farkında olmadığını söyleyen Hıncal Uluç, sanata ve kültüre hizmetin de İstanbullu'lara hizmetin bir parçası olduğunu belirterek uygulamanın detaylarını anlattı. Uluç ayrıca bu uygulamayı başlatan ismin de, CHP' İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu değil İstanbul'un daha önceki İBB Başkanı olan AK Partili Kadir Topbaş olduğunu sözlerine ekledi. Hıncal Uluç'un yazısı şu şekilde: 2019'da Türkiye genelinde yayınlanan 1106 gazeteden 100 tanesi kapanmış.. Her gazetede ortalama 10 kişinin çalıştığını düşünsek, bu 1000 meslektaşımızın daha işsiz kaldığı anlamına geliyor.. Hemen her ilde bulunan üniversitelerimizin hemen hepsinde var olan 'Basın/ Yayın' fakülteleri durmadan yeni gazeteci adayları yetiştirirken, gazetelerin kapanması ve yüzlercemizin işsiz kalması ne demek?. Hele araştırmalara göre günümüzde her 4 gazeteciden 1'i zaten işsizken, bu gençler geleceğe nasıl umutla bakacaklar peki?. ..Ve peki, bu gazeteler neden kapanıyor?. Efendim, sanal medya.. Millet internetten okuyor.. Efendim, başta kağıt artan maliyetler.. Ekonomik kriz zorluyor.. Tabii bunların ikisi de tartışılmayacak kadar önemli etken.. Etken de, biz kendimize bakıyor muyuz hiç?. Biz acaba, "Okunacak Gazete" yapıyoruz da, millet mi almıyor?. Bakın.. Gazete "Haber" demektir. İnsanlar, televizyonda kısaca görüp öğrendikleri haberlerin, ayrıntılı iç yüzünü öğrenmek isterler.. İnsanlar, televizyonlarda hiç yer almayan haberleri de merak eder, okumak isterler.. İnsanlar, gazetelerinde "Doğru ve eksiksiz haber" isterler.. Dünyanın her ülkesinde, her gazetenin eğilimi vardır. Bu eğilim, köşe ve fikir yazılarında kendini gösterir. Gazete için önemli olan, savunduğu fikirlerin okunmasını sağlamaktır. Bunun için de satması gerekir. Satmak için de "Gazete, Okunan Gazete" olması şarttır.. Yoksa kendin yazar, kendin okursun.. Bir gün de kapanır gidersin, kimsenin umurunda olmaz.. Bakın dünyanın en ünlü gazetesi The New York Times, hem de nasıl şiddetli bir Trump muhalifi.. Ama Trumpçıların elinden bile düşmüyor.. Niçin?. Çünkü adamlar gazete çıkarıyorlar.. Haberleri tarafsız.. Yorumları insanı üzerinde düşünmeye sevk eden analizler üzerine kurulu.. Bir sövgüler dizisi değil, bir fikir okuyorsunuz.. Trumpçılar da okuyor, muhaliflerini izlemek ve düşünmek için.. Kaldı ki, tüm fikir yazıları, siyasi ve ekonomik de değil.. Harika sosyal, kültürel, sanat ve spor yorumları var.. Ben, bu ülkede elime aldım mı, ortalama yarım saat kalıyor.. Bazen bir saati aşıyor.. Amerika'yı düşünün bir de.. Peki biz ne yapıyoruz?. İğneyi kendimize batırarak başlıyorum.. Çıktığı günden beri yazdığım, 30 yıldır da kadrolu yazarı olduğum ve çok sevdiğim, bu sebeple de, en çok kızdığım gazetem Sabah'tan.. Bu sabah kendi köşemin olduğu sayfayı açtım ki, sol köşede manşet.. "İBB, sanatçı ve danışmanlara 48 milyon TL dağıtacak./ İstanbullular'a hizmet için harcanması gereken milyonlarca lirayı sanatçılara dağıtacak CHP'li yönetim, konserler için 50 milyon lira bütçe ayırdı." Sanata ve kültüre hizmet "İstanbullulara değil de uzaylılara mı acaba" dedim ve Barış Savaş imzalı haberi(!) okudum. Sevgili Barış, üzülerek söylüyorum, yazdığı haberin farkında değil.. Yapılan iş, yıllardan beri İstanbul'da uygulanan bir formalite.. Belediye, başta CRR, İstanbul halkına kültür ve sanat hizmeti vereceği her yerin bütçesini, Kültür Daire Başkanlığı'na bu sistemle verir.. Bir ihale açar. Bu ihaleye sadece İstanbul Belediyesi'nin Kültür Daire Başkanlığı girer. İhale onun üzerine kalır. O da aldığı para ile Cemal Reşit Rey salonunun yıllık programını yapar. İzlediğimiz o muhteşem kültür ve sanat olaylarını İstanbul halkının ayağına getirir ve çok makul fiyatlarla izlememizi sağlar.. Sistemi Ekrem İmamoğlu icat etmedi Barış.. Kucağında buldu. Ondan evvelki Başkan Kadir Topbaş, 17 yıl, CRR'nin programlarının bütçesini, bu "İhale" sistemi ile sağladı. CHP'li belediye iddia ettiğin gibi "İstanbullulara hizmet için harcanması gereken 50 milyon lirayı, sanatçılara verdiyse, Belediyeye git, Topbaş'lı 17 yılın hesabını iste ve AK Parti, sanata kaç milyar lira harcamış öğren.. Ben konu işin Kültür Sanat yanı olunca Topbaş'la hep iftihar ettim. "Bir millet sanattan ve sanatkârdan mahrumsa tam bir hayata malik olamaz. Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş olur" diyen "Mustafa Kemal Atatürk'ün Türkiyesi"nde sanata ayrılan paraya "Çöpe atılma" muamelesi yapılır mı, Barış? YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!
twitter takip