Hürriyet yazarı “Güzin Abla” bugünkü köşesinde, 'Güzin Abla’dan dert tarifesi!' başlıklı bir yazı kaleme alarak Show TV'ye kızdı.
Geçen haftaki Show TV Ana Haber'de, "Güzin Abla" adı kullanılarak yapılan bir habere kızan ve bu haberden büyük üzüntü duyduğunu ifade eden "Güzin Abla", "Bu haber beni çok rahatsız etti. Ailemden, eşim dostumdan telefonlar aldım. Kimi çok önemsemedi, kimi köşemin adının bu şekilde yayınlanmasından çok büyük üzüntü duyduğunu söyledi. Sonuçta rezil oldum" dedi.
Güzin Abla, "Bu köşenin adı önce annem, daha sonra da benim adıma tescil edilmiştir ve benim iznim olmadan asla kullanılamaz. Yani 'Güzin Abla' adı patentlidir" diye de belirtti.
"Güzin Abla"nın yazısı şu şekilde:
"7 Ekim Çarşamba akşamı Show TV Ana Haber Bülteni’nde benim adım kullanılarak bir haber yayınlandı.
Antalya’da konfeksiyon mağazası işleten bir kadın, müşterilerinin dertlerini dinliyormuş.
“Güzin Abla’dan dert tarifesi” anonsuyla yayınlanan haberde; bu kadının müşterilerinin eşlerinden, ailelerinden, çoluk çocuklarından dert yandıkları, bu kişinin onlara Güzin Abla’lık yaptığı ama bundan da çok sıkıldığı ve bu yüzden dertlere göre bir fiyat tarifesi hazırlayıp bunu mağazasının girişine astığı belirtiliyordu.
Show TV spikeri tarafından “Mahallenin Güzin Abla’sı artık konu komşunun dertlerini dinlemekten yoruldu, bıktı” şeklinde anons edilen haberde fiyat tarifesi de “Güzin Abla” adı kullanılarak ekrana yansıtıldı.
Bu haber beni çok rahatsız etti. Ailemden, eşim dostumdan telefonlar aldım.
Kimi çok önemsemedi, kimi köşemin adının bu şekilde yayınlanmasından çok büyük üzüntü duyduğunu söyledi. Sonuçta rezil oldum.
Öncelikle annemin adını taşıyan bu köşenin saygınlığını zedeleyen haber için çok üzüldüğümü belirtmek istiyorum.
Ayrıca ben yıllardır bu isim altında yayınlanan “Güzin Abla” köşesinin, gazetelerde önce annem Güzin Sayar tarafından yaratıldığını, onun hastalanması ve vefatı nedeniyle de bir tür vasiyeti üzerine benim omuzlarıma kaldığını siz okurlarıma ve tüm medya alemine hatırlatmak isterim.
Ben yıllardır (hemen hemen 22 yıldır) zaman zaman uykularımı kaçıran, zaman zaman da çaresiz kaldığım için çok üzüntü duyduğum dertlerle ilgileniyorum.
Ama hiçbir zaman “Ben artık bıktım, usandım” diye sızlanmadım.
Spikerin “Güzin Abla kendisine dert yananlara karşı isyan bayrağını çekti” diye tekrarlayıp durduğu gibi yapmadım, hiçbir zaman serzenişte bulunmadım.
Ama işte bu televizyon kanalı benim adımı bu şekilde kullandı.
Yıllarını gazeteciliğe adamış, basında her alanda çalışmış, daha sonra da “Güzin Abla” köşesini yazarak mesleğini sürdürmüş, Gazeteciler Cemiyeti tarafından Burhan Felek Ödülü’ne layık görülmüş bir basın mensubu olarak, bu tür bir yayın beni gerçekten rencide etti...
Zaman zaman Güzin Abla adını kullanan falcılar çıktı, zaman zaman emniyet amirliğinde psikologların suçlulara “Güzin Abla”lık yaptığını belirten yayınlar yapıldı.
Bunlara hiç üzülmedim, tam tersine güldüm geçtim. “Demek ki bu isim artık bir deyim oldu” diye düşündüm.
Sayın Ertuğrul Özkök’ün bir yazısında belirttiği gibi “Güzin Abla artık bir markadır” diye düşündüm.
Ama bu aynı şey değil. Çünkü ortaya bir tarife atılmış, “Güzin Abla’nın dert dinlemek için tarife belirlediği” ileri sürülmüş...
Bu benim için onur kırıcı.
Yine hatırlatmak istediğim ciddi bir konu daha var.
Bu köşenin adı önce annem, daha sonra da benim adıma tescil edilmiştir ve benim iznim olmadan asla kullanılamaz.
Yani “Güzin Abla” adı patentlidir.
Bu nedenle Show TV böyle bir yayından sorumludur."
