CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, CHP Genel Başkanlığı'na aday olabileceğini bir kez daha dile getirdi.
CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, Kampana New Youtube’ta Şevin Ekinci ve Ali Abaday'ın sunumuyla yayınlanan Sabah Kahvesi programına konuk oldu. Altılı Masa'nın çalışmalarından CHP'de ki seçim hazırlığına, ekonomiden terörle mücadeleye kadar birçok konuda gündemi değerlendiren Tekin, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun aday olup cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda partinin genel başkanlığına aday olup olmayacağı yönündeki soruya da yanıt verdi.
Sözlerine "Öncelikle sayın genel başkanımız cumhurbaşkanı olduğu zaman Türkiye derin bir nefes alacak bunu söylüyorum" diyerek başlayan Tekin şunları dile getirdi;
“KOŞULLAR UYGUN OLURSA ELBETTE TALEP AÇARIM”
"Türkiye başka bir iklime evrilecek çünkü Türkiye’nin temiz ellere ihtiyacı var temiz eller mimarı sayın genel başkanımızdır. O konuda hiç tereddüt olmasın çünkü bizim kendi varlığımız, topladığımız vergilerimiz hepimize fazlasıyla yeter, yeter ki yolsuzluklar olmasın.
Bir ülkede yolsuzluk varsa o ülke yoksulluktan kurtulmak mümkün değil. Bütün bunların üstesinden gelebilecek tek kişi de sayın genel başkanımızdır.
Sayın genel başkanımız tabi seçildikten sonra Demireli’n deyimiyle bugünden yarını tarif etmek çok zor ama ben bu partide büyüdüm 17 yaşından itibaren gençlik kollarından başlayıp bütün kademelerde görev aldım. İnşallah o gün gelirse koşullarda uygun olursa elbet ben de talep açarım."
“BAŞKA SİYASİ PARTİNİN LİDERİNİ KAMPANYA NİTELİĞİNE DÖNÜŞTÜRMESİ KABUL EDİLEMEZ”
İYİ Parti İstanbul Milletvekili Yavuz Ağıralioğlu'nun CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun adaylığı konusunda yaptığı açıklama nedeniyle yaşanan tartışmaya da değinen Tekin, "Tabi süreci aslında biraz kışlaya çevirdik son dönemlerdeki 50+1 siyasi partileri biri birine mahkum eder hale getirdi doğal olarak farklılığınızı itirazınızı yapamıyorsunuz. İYİ parti milletvekili itiraz etmiyor, edebilir son derece doğaldır bir farklı masadaki herhangi bir siyasi partinin yetkilisi milletvekili benim genel başkanım cumhurbaşkanı adayı olabilir, olmalıdır söylemi son derece makbul cümlelerdir. Ancak bir başka siyasi partinin liderini adeta bir kampanya niteliğine dönüştürmesi bu bir kasıttır bu bir nevi duygu incitmedir bunu kabul etmek mümkün değildir" dedi.
“OY KULLANANA DEĞİL OY SAYANA BAKMAK LAZIM”
Seçim güvenliğine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Tekin çarpıcı açıklamalarda bulundu. "Ben sandık yönetmiş sandıkta görev yapmış seçim yönetmiş aynı zamandan AYİT üyesi olan ulusal ve uluslararası düzeyde bütün seçimleri bilen bir insanım" diyen Tekin şunları söyledi:
"Önce şunu söyleyeyim birkaç kez söyledim zaman zaman bizim arkadaşlarımızın da hoşuna gitmiyor olabilir ama bunu tekrar söylemek zorundayım; sahada, sokakta alamadığını sandıkta almanın formülünü buluyorlar. Hani bir deyim var ya oy kullanana değil oy sayana bakmak lazım. Oy sayma konusunda ciddi bir şekilde kaygılarımın olduğunu ifade etmek istiyorum.
Nedeni şu; öncelikle bir önceki seçimlere baktığımızda 2018 referandum dönemi 2019 İstanbul bütün bu seçimler bize gösteriyor ki bugünkü yüksek seçim kurulu siyasi otoritenin emrinden çıkmış bağımsız değil eğer bağımsız olmuş olsaydı İstanbul'da alınan 13.800 oyla alınan bir seçimin iptal edilmesi düşünülemezdi.
Anayasamızda açık örnek olsun diye söylüyorum Gümüşhane’de 3 tane muhtar adayı var bir tanesi 180 oy alıyor bir tanesi 84 oy alıyor bir tanesi de tek bir oy alıyor ve tek bir oy alan her iki muhtarla ilgili itiraz dilekçesi veriyor itirazda da haklı, haklılığı da şu, nakil gelmişler nakil süresi 6 ay olması gerekirken bu süreyi kaçırmışlar. Doğal olarak da yargı anayasa bunu gerektiriyor her iki muhtarı düşürüyor bir oyla seçilen muhtarı atıyorlar.
“MUHALEFETİN EDECEK ISLAK İMZALI TUTANAKLARI GETİRECEK BİR KADROYA İHTİYACI VAR”
Sandık diyorsanız bir oyun bile önemi var. 13.800 oya dediler ki 'bu oyla seçim kazanılır mı?' Şimdi bu kafalarla önümüzdeki süreçte seçim yapacaksınız. 194 bin sandık var Türkiye’de. Türkiye coğrafyasında önümüzdeki dönemde sandık sayısı artabilir 200 bin diyelim. Bütün bunları konsülde edecek sandık, okul, mahalle görevlisi 500 bin kişi eder. Bütün seçimleri organize edecek ıslak imzalı tutanakları getirecek bir kadroya ihtiyacı var muhalefetin.
Zaman zaman şunları da duyuyoruz efendim işte 50 bin avukat, yani ben gerçekten cehaletimi bağışlayın da avukatlık ne işimiz var ben bunu çok merak ediyorum. Islak imzalı tutanaklarımız varsa sizin avukata ihtiyacınız yok, ıslak imzalı tutanaklarınız yoksa 1 milyon avukatınız olsa ne ifade eder.
İkicisi 'efendim iyi sisteminiz var.' Olabilir iyi sisteminiz var, hiç itiraz etmiyorum ama iyi sistem yani geçen hafta taksimdeki terör olayından sonra bütün veriler kesildi gün boyu ulaşamadınız o gün benzer bir olayla karşılaştığınızda nereye itiraz edeceksiniz. Bu veriler gelmezse sizin sisteminizin sağlıklı olması neyi ifade ediyor.
Aynı anda Of'ta Çorum'da Karayazı'da bu veriler gelirse sisteminizin iyi olup olmadığı önemli bu veriler yoksa burada da bir sistem ifade etmiyor kısacası çok kritik bir seçimle karşı karşıyız.
Önce seçim yasasını değiştirdiler seçim yasası son derece sorunlu sıkıntılı sadece yani o hakimler şeyiyle kurulların oluşumuyla ilgili değil siyasi partilerin temsilcilerinin kabulüyle ilgili ciddi bir sıkıntı var. 2018 yılında HDP’nin pazar günü seçim olmasına rağmen cumartesi günü sandık görevlilerinin gözaltına alındığını biliyoruz. Benzer bir uygulamanın yapılmayacağının garantisini verebilecek bir Yüksek Seçim Kurulu var mı?
Sayın genel başkanımız bizde olan veriler yüksek seçim kurulunda yok deyince alayı sıraya girip açıklama yaptılar Yüksek Seçim Kurulu açıklama yaptı, 'bu verileri nereden elde ettiniz?' Siz kafa mı buluyorsunuz YSK başkanı.