Son 15 gün içinde 28 gazetecinin gözaltına alınması ve sekiz gazetecinin tutuklanması basın meslek örgütlerini harekete geçirdi.
TGS (Türkiye Gazeteciler Sendikası) üyesi gazeteciler son günlerde gazetecilere karşı artan tutuklama kararlarına Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi önünde toplanarak yaptıkları eylemle tepkilerini gösterdi.
Korkmuyoruz, susmuyoruz.#GazetecilikSuçDeğildir
— Gazeteciler Sendikası (@TGS_org_tr) March 10, 2020
?? Kurtuluş Arı pic.twitter.com/tn7JiQYirJ
5 ilde sokağa çıkarak protesto eylemleri gerçekleştiren gazeteciler, İstanbul'da toplanmak için Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ni seçti.
Son 15 gün içinde 8 gazetecinin tutuklanmasına tepki gösteren gazeteciler, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’e seslendi ve meslektaşlarının serbest bırakılması için çağrıda bulundu.
Son 15 gün içinde 28 gazetecinin gözaltına alınması ve sekiz gazetecinin tutuklanması basın meslek örgütlerini harekete geçirdi.
Gazeteci siyasi iktidara değil, halkın gerçekleri öğrenme hakkına hizmet eder. #GazetecilikSucDegildir pic.twitter.com/8BABvBbnTI
— Gazeteciler Sendikası (@TGS_org_tr) March 10, 2020
Adliye önünde toplanan gazeteciler ellerinde 'Gazetecilik Suç Değildir' yazılı pankartlar taşıyarak, duruma tepkilerini gösterdi.
Eylemde bir konuşma yapan TGS İstanbul Şube Başkanı Banu Tuna, gazetecilerin dış politikadaki gelişmler nedeniyle hedef haline getirildiğini balirterek şunları söyledi:
"Gazetecilik kamu çıkarlarını korumak için yapılan bir meslektir. Gazeteciliğin gayesi; yönetenleri ya da bir kesimi, onların çıkarlarını korumak değil toplumun çıkarlarını korumaktır.
Telefonla çağrılsalar gelecek olan gazetecilerin evlerine baskınlar yapılarak gözaltına alınıyorlar, serbest bırakıldıkları suç iddiasından bir gün sonra tutuklanıyorlar. Hukukun ayaklar altına alındığı bugünlerde gazeteciler olarak adalet istiyoruz.
Adalet istiyoruz çünkü, kendi çıkarlarımız için değil ülkenin çıkarları için yazıyoruz. Adalet istiyoruz çünkü, gazetecilik suç değildir.
Buradan Adalet Bakanına çağrıda bulunuyoruz ve gazetecilik faaliyetleri nedeniyle tutuklanan meslektaşlarımızın bir an önce serbest bırakılmasını istiyoruz. Hukuk ve adalet, bir gün herkes için gerekli olacaktır"
Tuna'dan sonra söz alan TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş ise şöyle konuştu:
Her ne kadar arkamızdaki binada “Adalet Sarayı” yazsa da gazetecilerin tutuklanma kararlarının adil kararlar olmadığını, siyasi kararlar olduğunu biliyoruz.
Bir gün önce dört meslektaşımız aynı suçtan serbest bırakılırken bir gün sonra ne değişti de tutuklandı? Savcı bir gün sonra itirazda bulunurken hangi delilleri toplayabildi? Bir gün önce suç olmayan şey bir gün sonra nasıl suça dönüştü?
Bütün bunları göz önünde bulundurduğumuzda gazeteciliğin siyasi bir saldırı altında olduğunu çok net söyleyebiliriz.
Buradan Adalet Bakanı'na şu çağrıyı yapmak istiyorum. Türkiye’de basın özgürlüğünün tesisi için bırakın adalet sarayları tarafsız çalışsın, mahkeme heyetleri kendi özgür idareleriyle karar versinler.
Bu karaları yukarıdan baskılarla kurduğumuz sürece basın özgürlüğünü ve demokrasiyi kolay kolay temin edemeyeceğiz.
Snon günlerde OdaTV haber müdürü Barış Terkoğlu, OdaTV genel yayın yönetmeni Barrış Pehlivan, Manisalı yerel gazeteci Hülya Kılınç, Yeniçağ Gazetesi yazarı Murat Ağrıel, Yakın Doğu Haber Ajansı Yayın Yönetmeni Alptekin Dursunoğlu, Yeni Yaşam Genel Yayın Yönetmeni Ferhat Çelik, Yeni Yaşam Yazı İşleri Müdürü Aydın Keser, Rudaw muhabiri Rawin Sterk tutuklanmıştı.
