FETÖ'cü olmakla yargılanan Emin Çölaşan savunması: 'Bütün iddiaları çürüttüm'

FET%C3%96%E2%80%99c%C3%BC+olmakla+yarg%C4%B1lanan+Emin+%C3%87%C3%B6la%C5%9Fan+savunmas%C4%B1:+%E2%80%99B%C3%BCt%C3%BCn+iddialar%C4%B1+%C3%A7%C3%BCr%C3%BCtt%C3%BCm%E2%80%99
ABONE OL

Sözcü Gazetesi yazar ve çalışanlarının yargılandığı davada savunmalar yapılıyor... FETÖ'cü olmakla suçlanan Emin Çölaşan, ' Yazılı savunmamda bütün iddiaları çürüttüm' dedi.

Sözcü gazetesine yönelik başlatılan FETÖ soruşturması kapsamında savunma yapan yazar Emin Çölaşan, "FETÖ olayı, teröre destek verme olayı bizim gazetemize sığmaz. Teröre bilerek, isteyerek yardım etme suçları havada kalmıştır. Yazılı savunmamda bütün iddiaları çürüttüm" dedi. Necati Doğru ise iddianamenin özensiz olduğunu söyledi.
 
Sputnik'de yer alan habere göre; Sözcü gazetesinin sahibi Burak Akbay, yazarları Emin Çölaşan ve Necati Doğru ile gazetenin genel yayın yönetmeni Metin Yılmaz'ın da aralarında bulunduğu 9 sanığın yargılanmasına, sanıkların esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarının alınmasıyla devam edildi. İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz sanıklar Metin Yılmaz, Necati Doğru, Mustafa Çetin, Yücel Arı, Gökmen Ulu, Mediha Olgun, Yonca Yücekaleli ve avukatları katıldı. Tutuksuz sanık Emin Çölaşan SEGBİS aracılığıyla duruşmaya bağlandı.

Duruşmada CHP milletvekilleri Bülent Tezcan, Mahmut Tanal, Sezgin Tanrıkulu, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Aytun Çıray ve çok sayıda eski milletvekili duruşmayı izleyici olarak takip etti.

Yazılı savunmasını mahkemeye takdim ettiğini kaydeden Emin Çölaşan, "FETÖ olayı, teröre destek verme olayı bizim gazetemize sığmaz. Teröre bilerek, isteyerek yardım etme suçları havada kalmıştır. Yazılı savunmamda bütün iddiaları çürüttüm" ifadelerini kullandı.

NECATİ DOĞRU: SİZE DEĞİL KALİTESİZ FAALİYETLERE DAYALI İDDİANAMELERE GÜVENMİYORUM

Necati Doğru da iddianamenin özensiz olduğunu ve ciddi bir şekilde yazılmadığını söyledi.

Kendisinin yazdığı 3 yazı nedeniyle suçlandığını ifade eden Doğru, "44 yıldır muhalefet yapan bir gazeteciyim. Mahkeme binalarına çok gittim yazdığım yazılardan dolayı. Savcılar iddianameleri doğru yazmışlardır, hakimler de adaletin süzgecinden geçirmişlerdir. Şimdi size gelirken aynı güvenle gelmiyorum. Size güvenmediğim için değil, bu kalitesiz faaliyetlere dayalı iddianamelere güvenmiyorum" dedi.

Hakkındaki tüm suçlamaları reddeden Doğru, FETÖ'cüleri aklamaya çalışmadığını belirterek beraatini talep etti.

Mütalaada, firari sanık hakkında Burak Akbay yönünden dosyanın ayrılmasına, diğer sanıklar Metin Yılmaz, Necati Doğru, Emin Çölaşan, Mustafa Çetin, Yücel Arı, Gökmen Ulu, Mediha Olgun ve Yonca Yücekaleli'nin 'silahlı terör örgütü içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme' suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.

Mütalaada, sanık Mediha Olgun hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin de uygulanması istendi. Öte yandan duruşmayı takip eden gazeteci Eda Narin de Twitter sayfası üzerinden mahkemeye dair detayları ve Sözcü yazar ile çalışanlarının savunmalarını paylaşıyor.

Eda Narin'in Twitter hesabından paylaştığı bilgilere göre; yapılan savunmalarda kullanılan ifadelerden bazıları şöyle:

Emin Çölaşan, SEGBİS ile savunmasına başladı: yazılı savunmamı vermiştim. FETÖ ve teröre destek verme olayı bizim gazetemize sığmaz. FETÖ’ye destek verdiğimizi belirten suçlar havada kalmaktadır. Bütün iddialar çöktü. Herhangi bir suçum yoktur. Beraatimi talep ediyorum...
 
Avukat Özdemir: Diğer bütün sanıkların cezalandırılmasının istendiği hareketler basın kanununa tabi hareketlerdir.
 
Avukat Özdemir: Diğer bütün sanıkların cezalandırılmasının istendiği hareketler basın kanununa tabi hareketlerdir.
 
Sanık Necati Doğru savunmasına başladı: Bir önceki iddianamede bilerek ve isteyerek FETÖ Üyesi olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardımcı oldu diye yazmış savcılar.
 
Necati Doğru: Suçlandığım 3 yazı var. Sizin önünüze getirilen iddianamelerin ne kadar özensiz, dikkatsiz ve kaliteli bir savcılık faaliyetinden geçirilmediği için söylüyorum.
 
Necati Doğru: 44 yıldır muhalefet yapan bir gazeteciyim. O yüzden ben adliyelere çok gittim. Yazdığım yazılardan dolayı davalar açılırdı. Ben mahkemelere giderken tedirgin olmadan giderdim. Savcılar iddianameleri doğru yazmışlardır derdim.
 
Necati Doğru: Dışarıda insanlar beni çevirip diyorlar ki “bu bir akıl tutulması. Adaletimiz yara alıyor. Senin gibi bir gazetecinin kalemi bilerek ve isteyerek FETÖye yardımcı oldu demek akıl tutulmasıdır”
 
Necati Doğru: Fakat şimdi aynı güvenle gelmiyorum. Size güvenmediğim için değil bu kalitesiz faaliyetlere dayanarak yazılmış iddianamelere güvenmediğim için buralara tedirgin olarak geliyorum.
 
Necati Doğru: İddianame kasıtla yaptı diyerek beni suçluyor. Ben nasıl bir kasıtla bu FETÖ örgütünü aklamışım?
 
Necati Doğru: Kanıt yok. Yazıların içinde kelimeler var. Mesela “naylon darbe” Ben yazıda “naylon darbeciler” diyorum. Yazarlar kendilerini okutmak istiyorlarsa yazılarını 3 ayak üzerine kurarlar. Dikkat çekmeli, alternatif getirmeli ve düşündürmelidir.
 
Necati Doğru: Ben 3 tane darbe gördüm. Sonra bakıyorum ve “böyle darbe mi olur? Naylon bunlar, teneke diyorum” Benim FETÖyü aklamam söz konusu değil...
 
Necati Doğru: Bu gazeteyi kim okuyor? Laikler, seküler insanlar, Atatürkçüler, AKP’ye oy vermeyenler okuyor. Ben bu gazetede FETÖyü aklamaya çalışan bir cümle yazsam beni yıkarlar. Ben böyle bir gazetede değil FETÖ'yü aklamak tek bir satır bile yazamam..
 
Necati Doğru: Ben iktidarın uşağı olmadığım için sizin karşınıza getirdiler. İktidara gelmek isteyenlerin de uşağı olamam. Benim dünya görüşüm FETÖcülüğün yakınından geçemez. Hukuk şerefli yaşatmaktır. Siz kararlarınızla şerefli olanlarla şerefsiz olanları ayırt edenlersiniz.
 
Sözcü Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Metin Yılmaz: Biz yayınlanmış olan haberleri alıp haber yaptık. Birinci iddianamede tanıklar vardı. Mahkemede 6 tanık da bizim lehimize tanıklık yaptı...
 
Metin Yılmaz: Biz profesyonel gazeteciyiz. Bizim fikrimiz olmaz. Takım tutmayız. İktidarlara karşıyız. Kimsenin yalakası olmayız. Halk ne istiyorsa onu veririz.
 
Metin Yılmaz: 6 manşet var. Zekeriya Öz, çıkmış basın toplantısı yapıyor bizim arkadaşlar da gitmiş izlemiş. Biz olayı vermişiz. Biz neden onu övelim? FETÖ ile hiçbir işim olmadı, olmaz. Bunlara yardım etmem için onlara sempati duymam lazım. Beni defalarca çağırdılar. Ne yemeklerine gittim ne bir başka şeylerine. Bunlar sadece haber. Ne yardımla alakası var ne de yataklıkla...
 
Metin Yılmaz: İktidar Sözcü gazetesini okusaydı, dinleseydi başına bunlar gelmezdi.
 
Yücel Arı: Nasıl bir savunma yazayım diye düşündüm. Sonra aklıma hiç dikkat çekilmeyen bir husus geldi. Suçlamaların yapıldığı tarihler 2013-2014... Oysa ben 2016’da Sözcü gazetesine başladım. Bu iddianamede yer almıyor...
 
Yücel Arı: Uzun süredir yargılandığımız davanın duruşmasına gelirken aynı soruyu sorup cevap verdim. Korkuyor muyum? Neden korkayım? Türk adaletine güvenmekten başke çare yok. Hangi suçu işledim ki kendimi savunayım bu yüzden yazmaktan vazgeçtim.
 
İnternet sitesi eski sorumlu müdürü Mediha Olgun: Benim ne işim olur FETÖ ile. Artık bıktım bu süreçten.
 
Meliha Olgun’un avukatı Can Çelik: Ek süre talep ediyorum. Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun güncel bir kararından alıntı yapmak istiyorum. “Basın özgürdür...”
 
Gökmen Ulu: Gazeteci haber yaptığı için suçlanamaz. Haber yapmadığı için eleştirilebilir. Liderlerin attığı her adım haberdir.
 
Gökmen Ulu: Akla, mantığa ve hukuka aykırı bir suçlama ile karşı karşıya kaldım. Bu iddianame bir iftiraname olarak karşımıza çıkmıştır.
 
Gökmen Ulu: Erdoğan’ın tatil yaptığı haberi DHA’da yayınlandıktan sonra ben de haberin peşine düştüm.
 
Gökmen Ulu: Ben bu haberim 15 Temmuz 2016 saat 16.25’te yayınlandı. O esnada darbeye ilişkin bir şey yoktu.
 
Gökmen Ulu: Niye FETÖ ile mücadele sulandırılmaya çalışılıyor? FETÖ internetten haberinden okuyup mu hadi darbe yapalım demiş?
 
Gökmen Ulu: Erdoğan’ın açıklamasını tüm dünyaya duyuran ilk gazeteciydim. O gece bulunmam gereken yerdeydim.

 

 
twitter takip