Faruk Bildirici Türkiye Gazetesi'nin haberini analiz etti! Bir gazete nasıl böyle bir başlık atabilir?

Faruk+Bildirici+T%C3%BCrkiye+Gazetesi%E2%80%99nin+haberini+analiz+etti%21;+Bir+gazete+nas%C4%B1l+b%C3%B6yle+bir+ba%C5%9Fl%C4%B1k+atabilir?
ABONE OL
Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici bugün yayınladığı yeni yazısında Türkiye Gazetesi'nin 1 Temmuz tarihli nüshasının birinci sayfasındaki "İşe almak da işten atmak da kolaylaştı" başlığını analiz etti. Faruk Bildirici, İsa Karakaş imzalı yazı için "Hemen iç sayfadaki devamına baktım, oradaki başlık daha da müthişti" ifadesini kullanarak, bu başlığın da “Patronlara büyük kolaylık” olduğunu söyledi. Yazının işe alımlardaki bürokratik işlemlerin azaldığını anlattığını söyleyen Bildirici, "Ben bu başlıkların 'İşten atmak da kolaylaştı' ve 'Patronlara büyük kolaylık' tarafına takıldım. Uzun süre düşündüm üzerinde. Acaba bir gazetede böyle başlık atılabilmiş olması bana mı garip geliyor?" tepkisini gösterdi. Bildirici, gazetecilerin işçilerin ve güçsüzlerin sesi olup büyük kitlelerin sorunlarını duyurmasına aracılık etmesi gerektiğini vurgulayarak patronları savunmanın gazeteciliğin temel işlevine ters olduğunu  ifade etti. Ombudsmanlık yazısında Karakaş'ın yazısını eleştiren Bildirici şunları yazdı: Türkiye gazetesinin birinci sayfasındaki “İşe almak da işten atmak da kolaylaştı” başlığını görünce çok şaşırdım. Hemen iç sayfadaki devamına baktım, oradaki başlık daha da müthişti; “Patronlara büyük kolaylık”. Patronlara nasıl bir kolaylık geldiğini anlamak için içeriğine baktım. Türkiye gazetesinde İsa Karakaş imzasını taşıyan yazıda bazı bürokratik işlemlerin azaltılmasından söz ediliyordu. Daha önce “çalışanların işe alınması ve işten ayrılmalarında dört farklı birim yerine sadece SGK’ya bildirilmeleri uygulamasına” geçildiği hatırlatılıyor; iki yıl önce bazı pilot illerde uygulamaya konulan “her ay bütün iş yerleri tarafından SGK’ya gönderilmesi zorunlu bulunan aylık prim ve hizmet belgesi ile Maliye’ye bildirilmesi gereken muhtasar beyannamelerin de tek bildirime dönüştürülmesi” uygulamasının 1 Temmuz 2019’dan itibaren bütün Türkiye’de yürürlüğe gireceği hatırlatılıyordu. Ayrıca “Cumhur ittifakı”nın Meclis’e verdiği bir kanun teklifinin, çalışanların kimliklerinin polise bildirilmesi uygulamasından vazgeçilmesini ve SGK’nın işyeri kayıtlarının polis ile jandarmanın erişimine açılmasını öngördüğünü duyuruyordu. Bu uygulamaların işverene getireceği kolaylıktan anlatılırken çalışanlar açısından bakılmıyor, çalışana sorun yaratıp yaratmayacağından hiç söz edilmiyordu. Evet, işe alımlardaki bürokratik işlemlerin de azaldığı anlatılıyordu yazıda ama ben bu başlıkların “İşten atmak da kolaylaştı” ve “Patronlara büyük kolaylık” tarafına takıldım. Uzun süre düşündüm üzerinde. Acaba bir gazetede böyle başlık atılabilmiş olması bana mı garip geliyor? TÜİK’in geçen ay açıkladığı verilere göre, işsizlik oranı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4 artarak işsizlik oranı yüzde 14.1 oldu. İşsizliğin bu kadar arttığı, neredeyse her gün büyük işletmelerde bile işten çıkarma haberlerinin geldiği bir ülkede, bir gazete nasıl olur da “İşten atmak kolaylaştı” müjdesi verebilir? Gazetecilik her koşulda toplumun yararını gözetmek, güçsüzlerin, kimsesizlerin sesi olmaktır. Büyük kitlelerin isteklerine, sorunlarına, beklentilerine aracılık etmektir.  Milyonlarca işçinin sesi olmak yerine işverenlerin sesi olmak, işten çıkarılma bürokrasisinin azaltılmasının işçilerin aleyhine olup olmayacağını umursamamak gazeteciliğin temel işlevine ters. Türkiye gazetesinin yazarına ve editörüne bu başlığın sorunlu gelmemesinin nedeni sadece onlara özgü bir anlayış değil. Yaygın medyada ekonomideki gelişmelere işverenlerin penceresinden bakanlar çoğunlukta. Türkiye’de medyanın 1980’lerde sahiplik yapısının değişmesiyle birlikte işverenlere, iş dünyasına bakışı değişti. Büyük holding sahiplerinin, başka ticari işleri olan insanların medya kuruluşlarını satın alması ve medya kartellerinin doğmasıyla birlikte işverenler gazetelerin gözdesi haline geldi. İşçi, memur, çalışan haberi yok Kitle haberciliği gitti, işçi, memur ve tüm çalışanların sorunları geri plana itildi, yerine işverenlere güzellemeler geldi.  İşverenlerin projeleri, yatırımları, başarılarını içeren haberler, söyleşiler, yazılar ekonomi sayfalarının büyük bölümünü kaplar oldu. Fikir vermesi açısından Türkiye’deki yazının yayımlandığı gün olan 1 Temmuz’daki gazetelerin ekonomi sayfalarına baktım. Milliyet, Karar ve Hürriyet’in ekonomi sayfalarında çalışanlar, işçiler ve memurlarla ilgili tek bir haber ve yazı bulamadım. Akşam, Star ve Yeni Şafak’ın ekonomi sayfalarında “TESK’ten esnafa destek hazırlansın talebi” tek sütunluk yer bulabilmişti. Sabah’ın ekonomi sayfalarında sadece “Esnek çalışana çifte koruma” haberi vardı. Evrensel’de “Tekgıda iş yönetimine Türk-İş’ten ayrılma yetkisi” ve “Askeri yemekhanede çalışan 70 kişi işten çıkarıldı” haberleri yer almıştı. Birgün “İhraç edilen akademisyenler: Döneceğimizden kuşkumuz yok” haberini, Sözcü ise “Memur yüksek zam istedi” haberini sayfanın manşetine taşımıştı. Gazeteler ve internet sitelerinin büyük bölümü sadece dün değil hemen her gün bu çizgide. Çalışanların, işçilerin, memurların, çiftçilerin sorunlarından hayli uzaktalar. İşçi sendikalarının haberleri görmezden gelinirken, TOBB, TÜSİAD, MÜSİAD haberleri sürekli sayfaların ve internet sitelerinin manşetinde. Bir gazetede “..işten atmak da kolaylaştı” başlığı atılabilmesi günümüz medyasındaki bu gazetecilik anlayışının sonucu…  "Patronlara müjde gazeteciliği"nin zirvesi…
twitter takip