Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, Hiranur Vakfı’nda yaşandığı iddia edilen çocuk istismarı üzerine tarikat ve cemaatlerin kapatılması yönünde yapılan çağrılara katılmadığını söyledi.
Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu,KRT TV'de dün akşam yayınlanan Haftanın Panoraması programında Semra Topçu’nun sorularını yanıtladı.
Programda, İsmailağa cemaatine bağlantılı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızının 6 yaşındayken imam nikahıyla evlendirmesi olayına tepki gösteren Yeneroğlu, şunları söyledi:
BURADA YARGININ İFLASI, KAYIRMA VAR: Tecavüz, 6 değil 14 yaşında olsa da vahim bir durum. Bu caniliğe ortak olan aileyi konuşuyoruz ama bu olay savcılıkta kapatılmış. Asıl bunun üzerine gidilmeli. Sistemik bir sorun var burada. Yargının iflasının yeni örneği. Bu ülkede sanatçılar, hoşa gitmeyen cümle kurduğunda gözaltına alındı. Şimdi 6 ay sonrasına mahkeme veriliyor. Burada yargının iflası, kayırma var.
'KAPATILSIN' DENMESİNE KARŞIYIM: Tarikat ve cemaat yapılarının şeffaf olması, denetlenebilir olması gerekiyor. Kız çocuklarının 15 yaşın altında evlendirilmesini savunan Akit diye bir gazete var, suç teşkil eden cümleler kuran manşetler atılıyor. Tarikat ve cemaatler, çok net olarak çocukların istismarına karşı durmalı, tavır almalı. Kadının ikinci plana itilmesi, çocukların evlendirilmesi konularında kamuoyunu ikna edici tavır almalı. ‘Kapatılsın’ denmesine de karşıyım; denetlensin, şeffaflaşsın. Temel insan haklarına uygun, hukuk devletine uygunluk asgari gerektir. Gizli kapaklı işler değil şeffaf yapılar olmalı.
DİYANET KARARLI MÜCADELE ORTAYA KOYMALI: Bundan ders çıkarılabilir mi? Zannetmiyorum. Hafife alma, münferit diye bakma var. Halbuki kız çocuğunun evlendirilmesi savunuluyorsa münferit olamaz. Devlet, suç teşkil eden bu yapılarla mücadele etmeli. Diyanet İşleri Başkanlığı kararlı mücadele ortaya koymalı. Aksi halde toplumsal barış tehlikeye girer. Diyanet İşleri Başkanı, iktidar işaret verdiğinde herkesin yaşam biçimine karışıyor, görevi olmayan hususlarda konuşuyor ama bu şekilde vahşi bir olayda, olayı hafife alan, küçümseyen defansif bir yaklaşım sergiliyor. Bu tutum kimseyi tatmin etmedi, ikna etmedi.”