Boşnaklara hakaret etmesi büyük tepki çekmişti! Rasim Ozan Kütahyalı geri döndü! Yine hükümete yakın bir mecrada yazmaya başladı!

Bo%C5%9Fnaklara+hakaret+etmesi+b%C3%BCy%C3%BCk+tepki+%C3%A7ekmi%C5%9Fti%21;+Rasim+Ozan+K%C3%BCtahyal%C4%B1+geri+d%C3%B6nd%C3%BC%21;+Yine+h%C3%BCk%C3%BCmete+yak%C4%B1n+bir+mecrada+yazmaya+ba%C5%9Flad%C4%B1%21;
ABONE OL
Beyaz TV ekranlarında yayınlanan 'Beyaz Futbol' programında Boşnaklar hakkında söylediği hakaret içerin sözler nedeniyle hem toplumun büyük tepkisini çeken  hem de  yorumculuğuna son verilen Rasim Ozan Kütahyalı'nın işsizliği uzun sürmedi. Kütahyalı, 2019'un son gününde yazılı basına veda ederek yayın hayatına dijitalde devam etmeye karar veren Güneş Gazetesi'nde yazmaya başladı. Rasim Ozan Kütahyalı'nın ilk yazısı bugün yayınlandı. Toplumun belli bir kesimine hararet eden ve bu suçtan dolayı ceza alan Kütahyalı'nın yeniden köşe yazmaya başlaması ise tepkilere neden oldu. Konu sosyal medyada tartışılırken Twitter kullanıcıları durumu "Türkiye'de her şey olursunuz ama rezil olamazsınız", "Yine bulmuş yandaş bir kapı. Buna sahip çıkıp köşe yazdıranlar utansın" yorumları yapıldı. Canlı yayında söylediği sözler nedeniyle hakkında suç duyurusunda bulunulan ve 10 ay hapis cezası alan Kütahyalı'nın Sabah Gazetesi'nde yazılarına son verilmişti. Rasim Ozan Kütahyalı'nın yazmaya başladığı Güneş'in bağlı bulunduğu Türk Medya'ya bağlı Star'dan yazan Hüseyin Gülerce de,  "Rasim Ozan Kütahyalı kardeşim, uzun bir aradan sonra tekrar yazmaya başladı. Medya grubumuza hoşgeldiniz diyorum. Hayırlı olsun" diyerek Kütahyalı'ya mesaj yolladı. async src="https://platform.twitter.com/widgets.js" charset="utf-8"> İLK YAZISINDA İLKER BAŞBUĞ'U YAZDI! Öte yandan; Rasim Ozan Kütahyalı da, Güneş'teki ilk yazısında son zamanlarda açıklamalarıyla dikkat çeken ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dava açılmasını istediği eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'dan söz etti. Rasim Ozan Kütahyalı'nın ilk yazısı şu şekilde: Türkiye demokratik yolla seçilmiş sivil hükümetin üzerinde askeri vesayet kurmak isteyen her türlü cuntacı zihniyeti yıkmış bir ülkedir. Recep Tayyip Erdoğan liderliğiyle birlikte hangi ideolojik kılıfa girmek isterse istesin bu vesayetçi ve darbeci zihniyet artık tasfiye edilmiştir bu ülkede. Bu durumdan geri dönüş mümkün olamaz ve asla da olmayacaktır. Siyasal anlamda yeniden eskiye dönüşe heveslenenler çok tehlikeli ve sergüzeşt bir yola girmiş olurlar. Vesayetçilik ve darbecilik ister sağcı ister solcu ister muhafazakar ister laik maske taksın özünde tamamen aynı kafadır. Tüm ülkeyi zehirleyen aynı virüsün çeşitlemelerinden ibarettir bunlar. 17-25 Aralık 2013 ve 15 Temmuz 2016 FETÖ darbeciliği ile 27 Mayıs 1960 ve 12 Eylül 1980 darbeciliği arasında da özünde hiçbir fark yoktur. Aynı şekilde 28 Şubatçı kafa ile 15 Temmuz FETÖ kafası da en temelde külliyen aynı zihniyet yapısına tekabül etmektedir. Tüm bu cuntalar aynı vesayetçiliğin ürünüdür. Sadece dış boyaları farklıdır. FETÖ ile mücadele demek darbecilikle ve cuntacılıkla yani vesayetçi zihniyetle mücadele demektir aynı zamanda. Geçmiş darbelere hala kol kanat geren ve halen eski zaman cuntacılarını öven bir kafa FETÖ ile mücadeleden bahsedemez. 9 Mart ile 12 Mart cuntalarından birinin solcu öbürünün sağcı oluşu arasında demokrasi açısından bir fark var mıydı? Hiç fark yoktu. Darbeci darbecidir. Vesayetçi vesayetçidir. Cuntacı cuntacıdır. Hepsi aynıdır. Hangi ideolojik ve örgütsel kılıfa girerse girsin bu kafa demokrasinin ve Türkiye’nin düşmanıdır. Yazının devamını okumak için tıklayınız
twitter takip