Akif Beki Netflix'i eleştirdi! Türkiye'den çekilme söylentisi pazarlama oyunu mu'

Akif+Beki+Netflix%E2%80%99i+ele%C5%9Ftirdi%21;+T%C3%BCrkiye%E2%80%99den+%C3%A7ekilme+s%C3%B6ylentisi+pazarlama+oyunu+mu%E2%80%99
ABONE OL

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, başbakanlığı döneminde danışmanlığını da yapan Karar Gazetesi yazarı Akif Beki, sansür ve senaryoya müdahale haberleriyle ilgili Netflix'i eleştiren bir yazı yazdı.

Karar Gazetesi yazarı Akif Beki, köşe yazısında; son günlerde RTÜK'ün senaryolarına müdahale etmesi nedeniyle "Şimdiki Aklım Olsaydı" adlı dizisini iptal eden dijital içerik platformu Netflix'in Türkiye'den çekilme söylentilerini pazarlama stratejisi olarak değerlendirdi.
 
Netflix'in konuyla ilgili sessiz kalmasını ve birkaç gün boyunca resmi açıklama yapmamasını eleştiren Akif Beki, "Kanırtılacak damarı keşfetti ya...Muğlaklığın arkasına saklanıyor, belirsizlikten yararlanıyor. ‘Gidecek’ korkusu körüklenip kızıştırılırken PR fırsatının tadını bir güzel çıkarıyor" dedi.
 
Netflix sözcüsünün ortalık karışıkken bilinçli olarak sessiz kaldığını vurgulayan Akif Beki,  sosyal medyada paylaşılan sahte veda tweeti için ise "Asılsız paylaşımlara alan açarak destekçilerinin algıları, duyarlılıklarıyla oynatıyor. Yanıltılmalarına göz yumuyor" ifadelerini kullandı.
 
Akif Beki'nin yazısı şöyle:
 
Kaçtır aynı taktik. Önce sansür söylentisi yayılıyor. “Kabul etmedi, Türkiye’den  çekilecek” tantanalarıyla köpürtülüyor. Ortalık şöyle bir çalkalanıyor... 
 
Netflix sözcüsü o sırada, ağzı var dili yokmuş gibi seyrediyor kenardan.
 
RTÜK’ten beklenmeyecek şey olmadığı için izleyicileri, kolayca inanıyor nasılsa.
 
Hatta Netflix hesabından paylaşılmış süsü verilerek sahte veda mesajı bile dolaştırılıyor. Müdahaleye tepki koyarak bu kez cidden gidiyormuş, üzgünmüş, çok duygusallaşmış, helallik istiyormuş havasında.
 
Sözcü, yine ses vermiyor.
 
Asılsız paylaşımlara alan açarak destekçilerinin algıları, duyarlılıklarıyla oynatıyor. Yanıltılmalarına göz yumuyor.
Kanırtılacak damarı keşfetti ya...Muğlaklığın arkasına saklanıyor, belirsizlikten yararlanıyor. ‘Gidecek’ korkusu körüklenip kızıştırılırken PR fırsatının tadını bir güzel çıkarıyor.
 
Kaldırılan tozun yatışmasına yakın da bir açıklamayla rahatlatıyor, bir yere gitmediğini müjdeleyerek.
 
Sanki zaten gidecek miydi ki!
 
Ama “Kalmaya karar verdi” dedirterek bir sevindiriyor, bir sevindiriyor...
 
Yine öyle olmadı mı?
 
AK Partili Mahir Ünal “Türkiye’den neden gitsin, karşı değiliz ki, arada resmi bir görüşme dahi yaşanmadı” diye yalanladı da...Ancak ondan sonra Netflix sözcüsünden ses duyuldu.
 
Hiçbir terslik yokmuş, böyle söylentilerin nereden çıktığını anlamıyorlarmış tonunda bir açıklama...
 
Şu coşkulu dile bakar mısınız:
 
“Netflix olarak Türkiye’deki Birlikte çalıştığımız birbirinden yetenekli isimlerle gurur duyuyoruz. Şu anda yapım aşamasında olan ve yakında çekimlerine başlanacak projelerimiz için çok heyecanlıyız ve bu hikayeleri dünyanın her köşesindeki üyelerimizle paylaşmayı dört gözle bekliyoruz.”
 
Madem öyle, sormazlar mı:
 
Üyelerinizin dezenformasyonla korkutulmasına niye sessiz kaldınız?
 
Kamuoyu, üstünüzden manipüle edilirken kaç gündür nerelerdeydiniz?
 
Adınıza yapılan sahte paylaşımları bile yalanlamaya zahmet etmediniz, baştan bilgilendirerek asgari saygıyı göstermediniz, gerçeği anlatmayarak karanlıkta bıraktınız, sorumluluk ve şeffaflık anlayışınızla bağdaşıyor mu, yakıştı mı?
 
Tavrım açık; izlerim de eleştiririm de, Kültür Bakanlığı ne karışır!
 
Fakat para desteği istemek için, Kültür Bakanlığına dizi yapımcısının başvurduğu doğru mu?
 
Değilse, senaryo ve çekim aşamasına müdahale nasıl mümkün oldu? Kaç yapım var böyle?
 
RTÜK Başkanı Şahin bile “Önden denetim yetkimiz yok, sansür odur” demişti. Eğer denetlediyse, olmayan hak ve yetkiyi, fiilen nasıl kullanabiliyor?
 
Anlatıyı değiştirir bu bilgi. Bilmeye hakkımız yok mu?
 
Bu detayları açıklamadan hiçbir şeyi açıklamış olmuyorlar, kusura bakmasınlar.
 
 
twitter takip