Faruk Bildirici: Fon alan bağımsız medya kuruluşlarının yayınları iktidarı rahatsız ediyorsa, doğru yoldalar demektir

+Faruk+Bildirici:+Fon+alan+ba%C4%9F%C4%B1ms%C4%B1z+medya+kurulu%C5%9Flar%C4%B1n%C4%B1n+yay%C4%B1nlar%C4%B1+iktidar%C4%B1+rahats%C4%B1z+ediyorsa,+do%C4%9Fru+yoldalar+demektir
ABONE OL

Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici, bağımsızlık gazetecilik fonlarından yararlanan medya kurumlarına yönelik başlatılan karalama kampanyasıyla ilgili bir yazı kaleme aldı.

Son 4 gündür hem ulusalcı hem de yandaş medya başta olmak üzere bazı kesimler tarafından, Türkiye'de bağımsız gazeteciliği güçlendirmek için oluşturulan AB fonlarından destek alan medya kuruluşları ile gazetecilere yönelik ciddi bir linç kampanyası başlatılmış durumda.

Odatv, Sol Haber ve Yeniçağ'ın başı çektiği bu karalama kampanyası nedeniyle işini hakkıyla yapan gazeteciler sosyal medyada hedef haline getirildi.

Bu linç ve karalama kampanyasını kişisel web sitesinde kaleme aldığı yazısında değerlendiren Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici ise "Fon alan bağımsız medya kuruluşlarının yayınları, gazetecilik kriterlerine uygunsa, siyasi iktidarı ve güç odaklarını rahatsız ediyorsa bu medya kuruluşu doğru yolda demektir…" değerlendirmesinde bulundu.

İşte, Bildirici'nin bugünkü yazısının ilgili bölümü:

"Fon almak ve editoryal bağımsızlık 

Gazetelerden tasarruf gibi gözüken genelgenin de asıl hedefi, bağımsız ve eleştirel medyanın satış ile ilan/reklam gelirlerini düşürmek. Kamu için zaruri bir ihtiyaç olan gazete alımı ve resmi ilan/reklamların dağıtımı, son yıllarda eşit, adil ve şeffaf olarak yürütülmüyordu.  Şimdi gazete alımı ve resmi ilan ve reklamlar iyiden iyiye bir engelleme aracına dönüştürülüyor.

Basın İlan Kurumu’nun resmi ilan kesme cezaları, sulh ceza hakimliklerinin erişim engellemeleri ve üstü örtülü ilan/reklam ambargoları ile gelir kaynakları cendereye sokulan bağımsız ve eleştirel medya bir de bu yolla tehdit altına alınıyor.

Bu koşullarda iktidara sırtını dayamayan, bağımsız ve eleştirel gazetecilik yapmak isteyenler nasıl ayakta kalabilir? Bir şekilde maddi kaynak bulmak zorundalar. İlk akla gelen ve asıl olması gereken okur ve izleyiciden destek. Ama Türkiye’de insanlar dijital mecralarda bedava içerik tüketmeye alışkın. O nedenle bağımsız medya kuruluşları, okur ya da izleyicisinden yeterli düzeyde mali destek sağlayamıyor; abonelik modelleri geliştirilemiyor.

İkinci kaynak, reklamlar olabilir ama dijital mecralarda reklam geliriyle ayakta durabilen bağımsız medya kuruluşu çok az. Kaldı ki, iktidar bu kuruluşlara özel şirketlerin reklam vermesini bile engellemeye çalışıyor.

Oysa habercilik maliyeti yüksek bir iş. Haber pahalı bir ürün. Okur/izleyici desteklemiyor, yeterli reklam gelmiyorsa, sırtını güçlü bir sermayeye de dayamamışsa bağımsız medya kuruluşları ve gazeteciler ya bir sponsor bulmak ya da bir fondan kaynak sağlamak zorunda.

Kuşkusuz sponsorluk yapan ya da fon aktaran şirket, vakıf ya da kurumun kimliği, amacı önemli. Ama daha önemlisi, şeffaflık ve editoryal bağımsızlık. Yurt içinden ya da dışından fon alan bağımsız ve eleştirel gazeteciler, nereden ne kadar fon aldıklarını okuruna/izleyicisine duyurmalı. Fon aldıkları vakıf ya da kurumun içeriğe müdahale etmemesini teminat altına almalı. Okura/izleyiciye açık biçimde duyurulması ve editoryal bağımsızlığın sağlanması halinde fon almakta sakınca olmaz.

Zaten üretilen içerik, editoryal bağımsızlıktan taviz verilip verilmediğini, bağımsız ve eleştirel gazetecilikten sapma olup olmadığını gösterir.  Fon alan bağımsız medya kuruluşlarının yayınları, gazetecilik kriterlerine uygunsa, siyasi iktidarı ve güç odaklarını rahatsız ediyorsa bu medya kuruluşu doğru yolda demektir…"

twitter takip