Ekrem İmamoğlu'nun çarpıtılan sözleri iki gazeteci arasında polemik yarattı!

Ekrem+%C4%B0mamo%C4%9Flu%E2%80%99nun+%C3%A7arp%C4%B1t%C4%B1lan+s%C3%B6zleri+iki+gazeteci+aras%C4%B1nda+polemik+yaratt%C4%B1%21;
ABONE OL

Habertürk yazarı Mehmet Akif Ersoy bugünkü yazısında kendisini Ekrem İmamoğlu'na sorduğu soru üzerinden eleştiren t24 yazarı Mehmet Y. Yılmaz'a cevap verdi.

Habertürk yazarı Mehmet Akif Ersoy bugünkü yazısında kendisini Ekrem İmamoğlu'na sorduğu soru üzerinden eleştiren t24 yazarı Mehmet Y. Yılmaz'a cevap verdi.

Mehmet Akif Ersoy, geçtiğimiz Pazartesi günü yayınlanan 'Türkiye'nin Nabzı' programında İBB Başkan adayı Ekrem İmamoğlu'na "PKK’ya, FETÖ’ye ve özellikle yabancı basının Türkiye ve İstanbul seçimleri üzerinden tartıştığı meselelere ilişkin bir mesajınız olur mu? diye sormuştu.

Ekrem İmamoğlu'nun cevap verdiği anların videosu ise kesilerek çarpıtılmış ve sosyal medyada; İmamoğlu PKK ve FETÖ'ye Türkiye'yi birlikte yönetmeyi teklif ediyormuş gibi yansıtılmıştı.

Bu durumu köşesine taşıyan Mehmet Y. Yılmaz da , Mehmet Akif Ersoy'un İmamoğlu'nun sözlerinin çarpıtılmasına tepki göstermediğini öne sürerek onu eleştirmiş ve "Gördüğünüz gibi Ersoy’un bu olayda ahlak dışı bir şey bulmadığı açık. "Yöntem yanlış" diyor ama açık bir şekilde yapılanın yalancılık, ahlaksızlık olduğu ile ilgili bir eleştirisi yok" diye yazmıştı.

Yılmaz eleştirilerini "Anası – babası bu arkadaşa Mehmet Akif ismini koyarken, büyük şair gibi bir insan olabilmesini ummuş olmalı.Ne dersiniz? Umduğu şey gerçekleşmiş mi? şeklinde devam ettirmişti.

CEVAP GELDİ!

Mehmet Akif Ersoy da bugünkü köşesinde bu yazıya cevap verdi. Ersoy, Mehmet Y. Yılmaz için "İmamoğlu’na ilişkin yazıyı okuyup, bir haksızlık olduğunu ve durumu yanlış bulduğumu ifade ettiğimi anlamayacak kadar basiretsizse, kendisi için yapacak pek bir şey yok" dedi.

Mehmet Akif Ersoy'un yazısı şu şekilde:

...

Mehmet Y. Yılmaz diye bir köşe yazarı var. Önceleri Hürriyet’te yazardı. Tam babam yaşında. 1956 doğumlu. Bir yazı yazıp, anne-babamın bana koyduğu ismi dahi diline dolayabilecek kadar diplerde dolaşmış. Bir yandan “Mehmet Akif Ersoy’u hiç tanımıyorum” falan deyip, diğer taraftan Habertürk’teki “köşeyi nasıl kaptığıma” varıncaya kadar “hiç bilmediği” konuda, “tanımadığı” bir adamla ilgili “düşüncelerini” paylaşmış. “Bilgi sahibi olmasam da fikir sahibiyim” diyor zahir. Ne yaman çelişki ki aynı beyefendi başka bir köşe yazısında: “Doğruluğundan kesin olarak emin olamayacağınız bilgileri, haberleri yaymaya alet olmayın” da diyor.

Söylediklerini yapmayan takımdan yani. Bir gazeteciyle ilgili yazı yazarken, en basitinden “kimdir bu adam?” diye bakmaya dahi lüzum görmeyecek kadar kibirle oynatıyor kalemini. Ne iş yapmış Mehmet Akif, ne yazmış nerelerde çalışmış, kaç yıldır bu işlerin içinde? Hiç sormuyor bile. Muhtemel ki kendisi zamanında birilerinin münasebetiyle veya bir siyasi partinin dürtmesiyle “köşe kapmış” gazetelerde. Kişi kendinden biliyor sonuçta işi! İlke konusunda ilkel izahatlara giren kalemini ilk defa muhatap alıyorum ve son olacaktır.

Birincisi, haksızlığa kafa tutmanın mühendisliği olmaz. Az savundun çok savundun yoktur. Nasıl durduğun önemlidir ki benim söylediklerim, zihinsel garabete düşmüşlüğü kadar aşikâr. İmamoğlu’na ilişkin yazıyı okuyup, bir haksızlık olduğunu ve durumu yanlış bulduğumu ifade ettiğimi anlamayacak kadar basiretsizse, kendisi için yapacak pek bir şey yok.

Böyleleri yazılarında Machiavelli’den örnekler verip, sonra da bunları kaleme alınca, Machiavelli’yi yaşamında tatbik etmek için mi okudu diye merak ediyor insan! Beyefendiyi memnun etmek için kelime mühendisliğine soyunacak değilim, ortada bir haksızlığın var olduğunu söyleyen benim, dozajına karar veren de o. Komik olduğu kadar hakikat körü olması da hiç şaşırtıcı değil.

Yazının devamını okumak için TIKLAYINIZ

Mehmet Y. Yılmaz'ın söz konusu yazısını okumak için TIKLAYINIZ

twitter takip