İşte, Hakan'ın o yazısı:
"Meydanı yalancılara bırakmak yok
Dijital medyada bazı tipler türemiş durumda.
Bir internet sitesi kurmuşlar.
Habire bizim medya grubuyla ilgili kampanya yapıyorlar.
*
Hiçbir kontrol mekanizmaları yok. Bir standarda sahip değiller. Habire yalan yazıyorlar. Tek bir noktası bile doğru olmayan palavraları, ‘haber’ adı altında yayınlıyorlar. Yalanlarını ortaya koyuyorsun. Utanmak sıkılmak yerine yalana devam ediyorlar. Mahkemeye başvuruyorsun. Bu sefer de “Özgürlüğümüz kısıtlanıyor” falan diye ağlaşıyorlar.
*
Ses versek... Kendilerini “önemli” zannediyorlar. Ses vermesek... Yalanları bir biçimde dolaşıma giriyor.
*
Yani işimiz zor.
Ama işimiz zor diye meydanı bu haber kolpacılarına da bırakacak değiliz.
*
Bunların yalanlarıyla baş edeceğiz.
Hiç usanmadan, hiç üşenmeden, hiç yorulmadan...
Suratlarına suratlarına çarpacağız yalanlarını."